Ayfer Tunç, 'Hayatını Kendinden Saklayanlar'dandı

Çeyrek asırlık edebi yaratım sürecinde eserleriyle yazın hayatımıza silinmeyen izler bırakan Ayfer Tunç, günlük tutmuyor, mektup yazmıyor ve çoğunlukla otobiyografik öğelerden uzak duruyor. Kendi deyimiyle o 'hayatını kendinden saklayanlar'dan... Tam da bu noktada Handan İnci'nin titizlikle hazırladığı bu söyleşinin önemini daha iyi kavrama şansı doğuyor: Ayfer Tunç'la Karanlıkta Kelimeler, yazarı yakından tanıyabilmek için ilk kaynak kitap olma özelliğini taşıyor!

Kitabın ortaya çıkış öyküsünü, Handan İnci'nin samimi önsözünde bulmak mümkün: "Sevdiğim yazarların otobiyografilerini, mektuplarını ve günlüklerini her zaman ilgiyle okumuşumdur. Doğrusunu söylemek gerekirse, bu çalışmayı da sadece edebiyat tarihine belge bırakma gayretkeşliği içindeki bir akademisyen olarak değil sevdiğim bir yazarı biraz daha yakından tanımak adına yaptım. Bizde nehir söyleşiler çoğunlukla yaşını başını almış, yazacağını yazmış, köşesine çekilmiş kişilerle gerçekleştiriliyor. Ayfer Tunç, ne iyi ki henüz böyle bir yazar değil, burada sözünü ettiğimiz öykü ve romanların yanına daha nicesini eklemesini bekliyoruz.

Umarım söyleşinin bundan sonrasını da bir başkası sürdürür. Hatta neden olmasın, on yıl sonra kitabın yeni baskısı için kaldığımız yerden devam da edebiliriz. Böylece, Ayfer Tunç'un ucu hiç kapanmayan, her defasında başka bir söyleyiş biçimiyle karşımıza çıkabilen hikâyelerine de benzer kitap..."

Ayfer Tunç'la Karanlıkta Kelimeler, hem kendi öyküsünü gizleyen bir yazarın kıymetli hazinesine sızmanın verdiği hazzı yaşatıyor hem de bir yazarın gözünden her yönüyle hayatı ve edebiyatı anlamlandırmaya fırsat tanıyor. Bilinen biyografik çalışmaların kilometrelerce ötesinde duran, samimi ve ilgi çekici bir kılavuz!