Aydoğan: Akdoğan 'Barış Dili'ni Kullanmalı
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan'ın Kobanê üzerinden Kürt hareketini suçlamasını eleştiren HDP'li Nursel Aydoğan, Akdoğan'ın artık barış dilini kullanması gerektiğini söyledi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan, çözüm sürecindeki yeni aşama ve yol haritası, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan'ın Kürt hareketini suçlamaları, Kobane ve Afrin kantonlarındaki son durum ile DBP'nin kongresinde Öcalan'ın HDP ve DBP'nin mecliste temsiliyetiyle ilgili önerisini değerlendirdi.
Çözümsüzlüğün Ülkeye Neler Getirip Götürdüğü Ortaya Çıktı
Özellikle 6-7 Ekim'deki Kobani direnişini destek vermek amacıyla yapılan eylemlerden sonra hükümetin, kamu güvenliğinin sağlanıncaya kadar sürecin askıya alındığını ya da durdurulduğu şeklinde açıklamalar yaptığını hatırlatan HDP milletvekili Nursel Aydoğan, aradan geçen zaman içerisinde çözümsüzlüğün bu ülkeye neler getirebileceği ve neler götürebileceğinin herkes tarafından net olarak anlaşıldığını kaydetti.
"Anlaşılmış olmalı ki, birkaç gün önce bizim heyetimizin de yapmış olduğu açıklama ile birlikte tekrar çözüm süreciyle bir normalleşme dönemine girildiğini ifade edebilirim. Umuyorum ve diliyorum süreç olağan şekilde sürsün" diyen Aydoğan, çözüm süreci için AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Beşir Atalay'ın "Süreç sağlam zeminde, şeffaf yürümeye devam edecek" şeklindeki kararlı söyleminin de önemli olduğunu belirtti.
Aydoğan: "Sürecin Bundan Sonra Yol Haritası Çerçevesinde İlerleyeceğini Düşünüyorum"
Beşir Atalay'ın yol haritasının da belirlendiğini ve yol haritasıyla ilgili gerekli çalışmalara da başlanacağını söylemesinin, sürecin bundan sonra yol haritası çerçevesinde ilerleyeceğini düşündüğünü dile getiren Aydoğan, "HDP olarak yol haritasının içinde çok net olarak ne olduğunu bizde HDP olarak bilmiyorum sanırım en net şekli hükümette var. Tabi değerlendirilirdi ama içini net olarak bilmediğimiz için şu anda net olarak bir şey söyleyemiyoruz" dedi.
"Barış Dilinin Kullanılmasını Bizden İsteyenler Önce Kendilerin Bunu Yapmaları Gerekiyor"
HDP Milletvekili Aydoğan, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan'ın sarf ettiği dilin barışa hizmet etmediğini ve kimseye faydasının olmadığını belirtti. Yalçın Akdoğan'ın, Çözüm Kurulu'nun önemli bir üyesi olduğunu hatırlatan Aydoğan, "Yalçın Akdoğan'a bizim söyleyeceğimiz tek şey var. Yalçın Akdoğan, çözüm Kurulu'nun üyesidir ve yazdığı yazılardan da anlaşıldığı gibi önemli bir üyesidir. O nedenle çözüm ile barış sürecin dili kullanmalıdır artık. Bizden bu istenirken, onun farklı bir dil kullanması doğru değil" dedi.
Çözüm süreci ve barış dilinin kullanılmamasının kimseye bir faydasının bulunmadığına vurgu yapan HDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan, Yalçın Akdoğan'ı kast ederek şöyle dedi:
"Barış dilinin kullanılmasını bizden isteyenler önce kendilerin bunu yapmaları gerekiyor. Bizim arkadaşlarımızın, heyetimizin son derece olumlu bir dil kullandığı herkesçe malumdur ve bütün Türkiye kamuoyu yakından izliyor. Dün değil, önceki gün yapılan basın açıklamasında da bu dilin ne kadar önemli, olumlu olduğu ve Türkiye'deki sorunları çözmede önemli olduğu, çözme dili olduğu herkes tarafından kabul edildi. Bu nedenle kendilerinin de bu konuya azami dikkat göstermesi çok önemlidir. Çünkü Türkiye toplumu bu dilden çok çabuk etkileniyor. Olumlu dilden de, olumsuz dilden de çok çabuk etkileniyor. Olumsuz dilin şöyle bir zararı var: Kürt halkı zaten çözüm süreci ile ilgili bir kritik sürecin yaşandığının bilincinde ve bu tür söylemler Kürt halkının yaklaşık iki yıldan beri devam eden demokratik çözüm ve barış sürecinde belli bir noktaya gelmemesi nedeniyle bir öfke ve bir kırılganlık hali var. Bu olumsuz bu yaralayıcı dil olsa olsa Kürt halkındaki bu öfkeyi, kini, nefreti yükseltiyor, bu da gerek yok. Çözüm süreci bu öfkenin, nefretin aşağı çekilmesi gereken dönemlerdir. Herkesin, hepimizin buna son derece dikkat etmesi gerekir.
"Kobani Bizim Kırmızıçizgimizdir"
Kobani'nin kırmızıçizgileri olduğunu her fırsatta dile getirdiklerini anımsatan Aydoğan, Kobani'nin düşme tehlikesi ve Kobani'nin çeteler tarafından ele geçirilmesi tehlikesine karşı, her zaman, süreç ve zeminde üzerlerine düşen görevi yerine getireceklerini belirterek, "Yani süreç ne olursa olsun Kobani için üzerimize düşen her şeyi yapacağız. Bu bizim için kesindir, zaten biz bunu her zaman ifade ediyoruz. Kobane meselesine yaklaşım Türkiye'deki çözüm sürecine yaklaşımdır. Kobani'deki direnişe, özgürlük mücadelesine doğru yaklaşılmazsa ve bu doğru yaklaşılma nedeniyle Kobani'nin ele geçirilme gibi bir olay gündeme gelirse zaten Türkiye'deki çözüm sürecide kendiliğinden biter ortadan kalkar. Bu bir realitedir ve bu bir realite olduğu için herkesin bu realite çerçevesinde hareket etmesi gerekir" dedi.
"İŞİD Aklını Kaybedip Afrin'e Saldırırsa Sert Duvara Çarpar"
İŞİD çetelerinin Rojava'nın Afrin Kantonu'na yönelmesi ve kantonun 25-30 kilometre dışında konumlanmasıyla ilgili olarak ta Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan, "Bir süreden beri orada yaşayan insanlarımız bir süreden beri İŞİD'in araya saldırı yapmak için hazırlık yaptığı söyleniyor. Bizim Afrin Kantonu yönetiminden aldığımız bilgi de İŞİD'in Afrin'in 25-30 kilometre dışında konumlanmış olduğudur. Tabi kritik bir durum ama Afrin 1 milyon nüfuslu bir kenttir. İŞİD'in saldırılarına yönelik her türlü saldırıya karşı da öz savunmasını yapmak üzere bütün hazırlıklarını yapmış bir kent Kobane gibi olmayacaktır. Ola ki İŞİD aklını kaybedip Afrin'e saldırırsa Kobane gibi ilerleyemeyecek ve sert duvara çarpacak" diye konuştu.
Aydoğan: "Öcalan'ın Önerisi Hayata Geçer"
Demokratik Bölgeler Partisi'nin Diyarbakır'da düzenlediği kongresinde okunan Öcalan'ın mesajında HDP ve DBP'nin de mecliste temsiliyetiyle ilgili olarak yaptığı öneriyi de değerlendiren Aydoğan şöyle dedi:
"Seçimlere girilip milletvekili çıkması durumunda. Yani 40'ın üzerinde milletvekili çıkması durumunda ve 20 kişiden bir grup oluştuğu için bölüşülmesiyle hem Demokratik Bölgeler Partisi hem Halkların Demokrasi Partisi'nin temsiliyetiyle ilgili bir önerisi var. Yani isterse bağımsız girelim, ister parti ile girelim bu dönem biz 45'in üzerinde milletvekili çıkartabiliriz. Dolayısıyla Sayın Öcalan'ın bu önerisi hayata geçer diye düşünüyorum"