Aydın - Himmete Hayır Dedi, Başına Gelmeyen Kalmadı
Aydın'ın Nazilli İlçesi'nde yaşayan ve bir dönem Aydın'ın en büyük mermer işletmesinin sahibi olan işadamı Hasan Keskin, 2005 yılında kendisinden Himmet isteyen FETÖ üyelerini kovduktan sonra, tüm malvarlığının sahte belgelerle yağmalandığını iddia etti.
Aydın'ın Nazilli İlçesi'nde yaşayan ve bir dönem Aydın'ın en büyük mermer işletmesinin sahibi olan işadamı Hasan Keskin, 2005 yılında kendisinden Himmet isteyen FETÖ üyelerini kovduktan sonra, tüm malvarlığının sahte belgelerle yağmalandığını iddia etti. Aylık 2 milyon kazanırken, bir kahvehanede 30 lira yevmiye ile çalışmaya başlayan Keskin, Fetullah Terör Örgütü, insanları öldürene kadar vazgeçmiyor dedi.
Nazilli İlçesi'nde yaşayan Hasan Keskin, 2000 yılında sonradan Fetullah Gülen Cemaati'ne bağlı olduğunu öğrendiği İ.Z. ile Birtaş adında bir şirket kurdu. Mermer sektöründe faaliyet gösteren iki ortak, Aydın'ın en önemli mermer işletmeleri arasına girdi. Hızlı yükselişin dikkat çektiğini söyleyen Hasan Keskin, Bu örgüt öyle bir yapıya sahip ki, yeşerenleri hemen tespit edip temas kuruyor. Beni de ziyarete geldiler ve himmet istediler. Bende kendilerine camilere yardım ettiğimi söyleyerek isteklerini reddettim. Biraz tehditkar konuştuklarında ise işyerimden kovdum. Bir süre sonra ortak olduğum İ.Z. mermer işinden anlamadığı gerekçesiyle ortaklıktan ayrıldı. Güven ilişkisine dayalı bir ortaklık yapımız vardı. O benim adıma, bende de onun adına bir genel vekaletname çıkartmıştık. Mal paylaşımına sıra gelince o fabrikanın tapusunu, ben ise mermer işlemeye devam etmek istediğim için makineleri aldım. Ben İ.Z.'nin kiracısı olarak faaliyete devam ettim. Ancak bir süre sonra İ.Z.'nin dükkanları A.G.'ye sattığını öğrendim. Sonrasında da babamın intiharına kadar süren ve halen devam eden bir süreç başladı dedi.
SAHTE BELGELERLE YAĞMALADILAR
İşyerinde kullandıkları makineleri, eski ortağının tavsiyesi ile piyasa fiyatının altında aldıklarını söyleyen Hasan Keskin, Makineleri piyasa fiyatından daha aşağıya aldık ancak ilgili firma bir türlü fatura teslim etmedi. Bir süre sonra öğrendik ki adamlar devleti kazıklayıp ihracat teşviki almak için makineleri kağıt üzerinde yurt dışına satmış, bu sebeple bize fatura kesmediler. O dönem işlerimiz çok yoğun olduğu için makineleri geri göndermek yerine bu şekilde kullanma kararı aldık. Ortaklıktan ayrılıp, dükkanlar A.G.'ye satıldıktan sonra A.G., mermer kesme makinelerinin faturasının olmadığını öğrenmiş. Yaklaşık bir ay sonra A.G. fabrikanın mülkiyetini K.M. adlı bir firmaya satmış. Satışı da hukuki hiçbir anlam ifade etmeyen gider pusulası üzerinden bana ait olan makineleri de dahil ederek yapmış. K.M. adlı firma ise gider pusulası ile kendisine ait olduğunu iddia ettiği makineleri, aynı gün kesip, 10 sonra iptal ettiği bir fatura ile Afyon'da bir şahsa devretmiş. Yani iki defa el değiştirmek sureti ile makineleri faturalandırmışlar. Daha sonra haciz işlemi için fabrikaya geldiler. Birbirimize girdik, ben birkaç tanesini tartaklayınca gözaltına alındım. Fotokopi evraklarla 20 bin lira borçlu gösterip, 500 bin liralık makineleri söküp götürdüler. Sonrasında devam eden olaylarla tüm malımı sahte belgelerle yağmaladılar diye konuştu.
BANKASYA KURULMADAN ÖNCEKİ TARİH İLE EVRAK HAZIRLAMIŞLAR
Fotokopi faturalarla icraya uğradığını ve malının yağmalandığını iddia eden Keskin, Mahkemelik olduk ama nafile. Soruşturma savcısı da mahkeme de ayarlanmış, çok uğraştım gider pusulası ve aynı gün kesilen bir başka firmaya ait faturalar üzerinden satış yapıldığını belgeledim. Maliye belgeyi vermemekte direndi ama bir şekilde temin ettim. Bunun üzerine paniklediler, mahkemeden süre istediler ve bir sonraki duruşmaya Bankasya adına düzenlenmiş bir ekspertiz raporu ile gelip makinelerin kredi ile alındığını, ekspertizinde bu duruma onay verdiğini söylediler. Fotokopi belgede benim makinelerin kaydı var ve tarihi ortağımın fabrikayı A.G.'ye sattığı tarihle uyumlu. Raporda 13.04.2004 yazıyor ve bir yerinde 'Limit (YTL) 125.000' ifadeleri bulunuyor. Bu belgenin de peşine düşünce gerçeği anladım ki bunlar sahte belge üretmişler. Fabrikanın satıldığı tarihte henüz Bankasya ortada yok. Asya Finans olarak devam ediyor. Asya Finans Kurumu 20.12.2005'te 'Asya Finans Kurumu Anonim Şirketi' unvanını 'Asya Katılım Bankası Anonim Şirketi' olarak değiştirmiş. Bir de belgede YTL ifadesini iptal etmeyi de unutmuşlar. YTL'ye 01.01.2005 tarihinde geçildiğini unutmuşlar. Ancak mahkeme bu gerçekleri dikkate almadı görmezden geldi ve onlar lehine karar verdi dedi.
BABASI İNTİHAR ETTİ
Yıllardır mücadele ettiğini ancak sonuç alamadığını söyleyen Hasan Keskin, kendisine Yargı, Maliye ve Bankasya üçgeninde organize bir oyun oynandığını öne sürerek, Bu kumpastan önce ayda 1.2 milyon kazanıyordum, şimdi çay ocağında çalışıyorum. Babam hep, adaletin er geç tecelli edeceğine inanıyordu ama yaşananlara dayanamadı ve 2013 yılında intihar etti. 17-25 Aralık sonrası Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'a ulaştım, durumu anlattım. Karar düzeltme talebimiz kabul edildi. Bir buçuk yıldır hala sonuçlanmasını bekliyorum. Bu FETÖ öyle bir örgüt ki, insanları öldürene kadar vazgeçmiyor diye konuştu.