Aydın Hdp'li Kürkçü'den Nişanyan'a Cezaevinde Ziyaret
Hdp'li Kürkçü'den Nişanyan'a cezaevinde ziyaret HALKLARIN Demokratik Partisi (HDP) Mersin Milletvekili ve 25'inci dönem İzmir milletvekili adayı Ertuğrul Kürkçü, İzmir'in Selçuk İlçesi, Şirince Mahallesi'ndeki arazisine imara aykırı olduğu gerekçesiyle iki kez mühürlenmesine rağmen ev yaptığı gerekçesiyle çekmesi gereken 2 yıllık hapis cezası nedeniyle Aydın Yenipazar Cezaevi'nde yatan dil bilimci-yazar Sevan Nişanyan'ı ziyaret etti.
Hdp'li Kürkçü'den Nişanyan'a cezaevinde ziyaret
HALKLARIN Demokratik Partisi (HDP) Mersin Milletvekili ve 25'inci dönem İzmir milletvekili adayı Ertuğrul Kürkçü, İzmir'in Selçuk İlçesi, Şirince Mahallesi'ndeki arazisine imara aykırı olduğu gerekçesiyle iki kez mühürlenmesine rağmen ev yaptığı gerekçesiyle çekmesi gereken 2 yıllık hapis cezası nedeniyle Aydın Yenipazar Cezaevi'nde yatan dil bilimci-yazar Sevan Nişanyan'ı ziyaret etti.
Ziyaret öncesi bir açıklama yapan Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, aldığı cezalar nedeniyle çekmesi gereken 2 yıllık hapis cezası için 2 Ocak 2014'ten beri cezaevinde bulunan ve son olarak Yenipazar Cezaevi'ne konulan Sevan Nişanyan'a uzun zamandır gelmek isteğindeğini, ancak pek çok nedenle ulaşamadığını söyledi. Yeni fırsat bulabildiğini belirten Kürkçü, "Sevan Nişanyan'ın uğradığı muamelelerin hiçbir şekilde doğrudan doğruya bir yasa ihlali olmadığını, onun çökmüş olan bir uygarlığın mirasını canlandırma çabalarını, Türkiye'yi yönetenlerin hoş karşılamaması sonucunda bu cezalara maruz kaldığını görüyoruz. O yüzden dayanışma duygularımızı ifade etmek için geldik. Sevan Nişanyan, Ermeni halkından bir yurttaşımızdır. Uğradığı muamelenin bu açıdan ayrımcılıkla da bir ilgisi var. Bugün soykırımın 100. yılında onun yanında olmanın da ayrıca bizim için değerli bir anlamı olduğunu ifade etmek isterim. Haksızlığa maruz kalan hiç kimseyi yalnız başına bırakmamak bizim prensibimiz. O yüzden bu duygularla kendisini ziyarete geldik" dedi.
"RADİKAL VE DİK DURUŞU KENDİSİNİ BÜROKRASİ İÇİNDE YANLIZ BIRAKTI"
Nişanyan'ın İmar Yasasını ve SİT Yasası'nı ihlal iddiasıyla yargılanan binlerce insan arasında tek gibi göründüğünü de vurgulayan Milletvekili Kürkçü, "Çünkü aynı sebeble pek çok kez mahkumiyet alan ve davaları peşpeşe gelen başka bir insan yok gibi Türkiye'de. Bunun kendisinin hayattaki tutumuyla genel olarak kültürüyle, siyasete topluma yaklaşımıyla da bir ilgisi belli ki var. Bürokratizme, buyurganlığa, yukardanlığa karşı radikal ve dik duruş sergilemesi, kendisini bürokrasi içinde tarafsız bıraktığı anlaşılıyor. Pek çok olayda aslında hal yoluna gidilen durumlar varken, kendisinin karşı karşıya kaldığı anlaşmazlıklarda bir hal yolu bulunmaması genel olarak siyasi tavrıyla, hayattaki duruşla ilgili. Tabiki bir Ermeni'nin bürokrasi içinde bu kadar savunucusu olmuyor. Türkiye'deki hakim fikriyatını biliyoruz. Ancak, biz avukatlarıyla bakacağız. Tabiki bu Şirince'deki Matematik Köyü'nü birlikte kurdukları Aziz Nesin'le birlikte durumu değerlendireceğiz. Başka neler yapabileceğimizi, nasıl destek olabileceğimize kafa yoracağız. Eninde sonunda bir çözüm yolu bulunur. Böyle bir kültürel çaba içinde olan bir insanın yaptığı bu işten herhangi bir ticari çıkar sağlamayan ama yeni bir ufuk açmak isteyen insanın bu kadar çok eziyet çekmesi razı olunacak bir durum değil. Umarım buna bir çare bulacağız. Kendisinin kanaati hükümetin Adalet Bakanlığı'nın da bu durum için çıkış yolu aradığı noktasındadır. Ancak, şu ana kadar bir gerçekleşme olmadı. Umarım Ege Bölgesi'nde faaliyette bulunduğum süre içinde yeniden gelme fırsatı bulup, konuşurum. Çok iyi, çok dostane bir görüşme oldu. Ben de memnun kaldım. Kendisine gıbayen tanıyordum. Ancak, bugün lik defa karşı karşıya geldik. İki eski dost gibi sohbet ettik. Sonuçta bir adalet dramı ile karşı karşıyayız. Siyasetin görevi, bunu bitirmek içinde çare bulmaktır. Ben de bunu çözmek için çaba içeresinde bulunacağım" diye konuştu.
"ERMENİSTAN SINIRININ AÇILMASININ HAYATI KOLAYLAŞTIRACAĞINI DÜŞÜRNÜYORUZ"
Çıkışta bir basın mensubunun, Ermenistan sınırının açılması konusundaki taleplerle sorusu üzerine ise Kürkçü, bütün çatışmaların barışçıl bir şekilde sona erdirilmesini, Dağlık Karabağ'daki Azeri ve Ermeni halklarının hakettikleri yaşama ve barışa kavuşmasını dilediğini belirtti. Kürkçü, şöyle devam etti:
"Bunun için diplomasi en iyi yol. Türkiye'nin, sınırı açarak diplomasinin yolunu da açmış olabileceğini görüyoruz. Çünkü bu sınırı kapatmakla Ermenistan Hükümeti'ni cezalandırmış olmak düşüncesi, aslında pek bir gerçekliği olmayan bir düşünce. O zaman sınırın bu tarafındaki yurttaşlarımızın, sınır ticaretinden çok büyük istifadesi olan sınır illeri halklarını, bunların ticaret erbabını da yoksun bırakıyoruz bu kazançlarından. Ticaret aslında uluslar arasında normal ilişkiler kurmak ya da ilişkileri normalleştirmek bakımından uygun bir ortam. O sebeple biz bu sınırın açılmasının hayatı zorlaştıracağını değil kolaylaştıracağını hem Karabağ için hem Azeriler için hem Ermeniler için hem de kendimiz için iyi olacağını düşünüyoruz. Her yerde zaten barış siyaseti izliyoruz, burada da aynısını tekrar ediyoruz" diye konuştu.