Aydın'daki Hava Kirliliğinin İnciri Bitirdiği Uyarısı

Aydın'daki hava kirliliğinin inciri bitirdiği uyarısı

Aydın Tabip Odası Başkanı Dr. Metin Aydın, kentte hava kirliliğinin giderek artığını söyledi. Jeotermal santrallerinden salınan gazların kuru inciri bitirdiğini belirten Aydın, "Kuru incirde tespit edilen kükürtdioksit miktarları, Gıda Katkı Yönetmeliğine göre 180 kat fazladır" dedi.

Aydın Tabip Odası Başkanı Dr. Metin Aydın, odada gerçekleştirdiği toplantıda, hava kirliliğinin ürünlere verdiği zararlara yönelik çeşitli açıklamalar yaptı. Aydın'da hava kirliliğini oluşturan en önemli maddelerin sülfürdioksit olduğunu söyleyen Aydın, "Aydın'da sülfürdioksit değeri Türkiye'nin çok üstündedir. Bunun tek sebebi jeotermal santralleridir. Sülfür dioksitin havada suyla birleşince sülfürik asit oluşturarak insanların, bitki, sebze ve meyvelerin üstüne asit yağmurları olarak yağmaktadır" diye konuştu.

"İNCİRDE KÜKÜRTDİOSİT MİKTARI FAZLA"

Aydın'da incir üreticisi ve işletmecisinin mağduriyetinin her geçen gün arttığını kaydeden Aydın, "Aydın'da faaliyet gösteren bir incir işletmesinin Hırvatistan'a ihraç ettiği kuru incir ve incir ezmesinde yapılan laboratuvar incelemesinde, 10 Haziran 2015 tarihinde 13.97 mg/kg SO2, 19 Ocak 2016 tarihinde 187 mg/kg SO2 saptanmış ve ürünler geri gönderilmiştir. Bu kükürtdioksit miktarları Hırvatistan'ın kabul ettiği üst sınırın 19 katı fazlasıdır" dedi. İncirde tespit edilen bu düzeydeki kükürtdioksit miktarları Aydın'ın yurtdışına yaptığı incir ihracatının bitmesi anlamına geldiği belirten Aydın, sözlerine şöyle devam etti:

"Bu durum işletmecilerin iflas etmesi, üreticinin incir üretememesi veya ürettiği incirin elinde kalması demektir. Bu durum Aydın'da sürdürülebilir tarımın ve yaşamın topyekün yok oluşunun ilanından başka bir şey değildir. Bu sonuç enerji adına Aydın'daki tarımın, sağlıklı yaşamın tamamen göz ardı edildiği bir kararın acı sonucudur. Bu kararın kime yaradığı kimin kaybettiği, çok ciddi bir şekilde sorgulanması gerekir. Kurumlar, odalar Aydın milletvekilleri ve Valilik bunları sorgulaması gerekmektedir Biz Aydın Tabip Odası olarak endişeliyiz."

"TEHLİKELİ BOYUTLARA ULAŞIYOR"

Adnan Menderes Üniversitesi Jeotermal Uygulama Merkezi'nin yayınlarınlarına göre, kentteki jeotermal santral bacalarından salınan gazların 1000- 2000 ppm hidrojen sülfür değerinde olduğunu söyleyen Metin Aydın, "İzlanda, İtalya, Yeni Zelanda'da yapılan çalışmalarda jeotermallerden salınan hidrojen sülfür ve Radon'a maruz kalan insanlarda meme, deri, akciğer, burun, böbrek pankreas kanserleri ile lösemi, lenfoma insidanslarında artış saptanmış. 2010 yılında Ege Üniversitesi Fen Bilimleri Bölümü'nün Germencik Alangüllü'de yaptığı çalışmalarda jeotermal akışkanların yer üstü ve yer altı sularında kirlenme yaptığı, bu suların tarımda kullanılmasına bağlı bazı ağır metal ve kimyasal maddelerin besin yolu ile diğer canlılara geçebileceği tespit edildi. ADÜ Bahçe Bitkileri Bölümü 2015 yılında Alangüllü bölgesinde yaptığı İncirde verim ve kalite üzerine jeotermal enerji santrallerinin olası etkilerinin belirlenmesi adlı çalışmayı yayınladı. Bu çalışmada, incir ağaçları ve meyvelerinin jeotermallerden salınan Bor mineraline maruz kaldığı belirtildi. Jeotermale yakın alanlarda kuru incir ürünlerinde ağır metal oranlarının fazla, jeotermale uzak incirlerde ise az olduğu, jeotermale yakın alanlarda kuru incir verim ve kalitesinde azalma, jeotermalden uzaklaştıkça ise kalitede artma olduğu saptandı" dedi.