AYDIN Bedensel engelli oğluna 21 yıldır gözü gibi bakıyor
Bedensel engelli oğluna 21 yıldır gözü gibi bakıyorAYDIN'ın İncirliova ilçesinde yaşayan Ahmet Çalışkan (72), 10 aylıkken çekyattan kafa üstü düşerek bedensel engelli kalan oğlu Yusuf Çalışkan'a (32), 21 yıldır hem baba hem de arkadaş oldu.
Bedensel engelli oğluna 21 yıldır gözü gibi bakıyor
AYDIN'ın İncirliova ilçesinde yaşayan Ahmet Çalışkan (72), 10 aylıkken çekyattan kafa üstü düşerek bedensel engelli kalan oğlu Yusuf Çalışkan'a (32), 21 yıldır hem baba hem de arkadaş oldu.
Cumhuriyet Mahallesi'nde yaşayan Ahmet ve Gülşen Çalışkan (66) çiftinin 4 çocuğunun en küçüğü Yusuf Çalışkan, 10 aylıkken evde çekyattan kafa üstü yere düştü. Aile, Yusuf'u Aydın Devlet Hastanesi'ne götürdü. Yapılan tedavi sonrası Yusuf Çalışkan'ın ameliyat olması gerektiği ve burada yapılamayacağı söylendi. Acilen ameliyat olması gereken Yusuf Çalışkan, İzmir Ege Üniversitesi Hastanesine götürüldü. Burada yapılan tedaviler sonrası 3 ay sonra düşme sonucu beynin dış kısmında biriken kan pıhtısı alındı. Ancak Yusuf Çalışkan, buna rağmen sol kolunu ve sol bacağını kullanamaz hale geldi. Küçük yaşta bedensel engelli kalan Yusuf Çalışkan'a, bir süre anne Gülşen Çalışkan baktı. Pazarlarda manifaturacılık yapan baba Ahmet Çalışkan, 11 yaşlarındayken Yusuf'u da yanına alarak pazara götürdü. O günden sonra annenin üstünden Yusuf'un yükü kalktı. Baba Ahmet Çalışkan ise 21 yıldan beri oğluna hem baba hem de arkadaş oldu. Evde, sokakta, parkta, kahvede, otobüste ve her yerde onunla birlikte vakit geçiriyor. Yusuf ise en çok sevdiği çay ve neskafeyi her gittiği yerde içerek büyük zevk alıyor. Günde 50 bardak çay ve neskafe tüketirken, elindeki küçücük radyodan dinlediği türkü ve şarkılarla neşeleniyor. Yusuf'un elbisesi, ayakkabısı ve birçok işini de babası görüyor.
'HER ANIMIZ BİRLİKTE GEÇİYOR'
Günün her anını oğluyla birlikte geçirdiğine değinen baba Ahmet Çalışkan, "Her gün evden önce birlikte kahvaltı yaparız. 11 gibi birlikte evden çıkarız. Şehir içi otobüslerle geziyoruz. Sonra eve geliriz yemeğimizi yeriz. Biraz dinlendikten sonra akşamüzeri tekrar çıkarız. Çayı ve kahveyi sever, durmadan ister. Akşama kadar 50 bardak içer. Bizi anlıyor. Bizden bir şey isterse, tek kelimeyle konuşuyor. Çay iççem, kahve iççem gibi kelimeler eder. İstemediği bir şey olursa 'hayır' der tam cümle kurarak konuşamaz" dedi.
'KAYBOLDU SANDIK TEK BAŞINA EVE GELMİŞ'
Yıllarca pazarlarda giyim üzerine tezgah açarak satış yapan Ahmet Çalışkan, oğlunu 2 kez kaybettiklerini sandıklarını ifade ederek, "Bir bayram haftasında Ortaklar pazarına Yusuf'u da götürdüm. Eşim 'Götürme bayram haftası kalabalık olur, kaybolur' dedi. Ama ben yine götürdüm. Bir süre yanımda durdu ve kayboldu. Her yeri aradık belediyeden anons ettirdim. Polise bildirdim ama bulamadım. Biz onu ararken, o bir minibüse binerek İncirliova'ya eve gelmiş. O günü hiç unutmuyorum. Babalar Günü dolayısıyla böyle çocukları olan anne ve babalara kolaylıklar dilerim. Bunu çeken, yaşayan bilir. Ama hiç şikayetçi değiliz" dedi.
Anne Gülşen Çalışkan, "İlk düştüğü zaman ben baktım. Büyüdükçe bana çok zorlanmaya başladım. Eşime Yusuf'u da pazara götürmesini söyledim. Yusuf babasıyla pazara gidince benim üzerimden de yük gitti. Yıllardan beri hep babası ilgileniyor" dedi.