Aydın Baykal, Genç Bir Adam Dört Bakanı Parmağında Oynatıyor
Chp Milletvekili Deniz Baykal, seçim çalışmaları kapsamında geldiği Aydın'ın Germencik İlçesi, Ortaklar Beldesi'nde deve güreşlerini izledi, belediyenin yaptırdığı Gençlik Parkı'nın açılışını yaptı, Koçarlı İlçesi'ne geçip, halka seslendi.
Chp Milletvekili Deniz Baykal, seçim çalışmaları kapsamında geldiği Aydın'ın Germencik İlçesi, Ortaklar Beldesi'nde deve güreşlerini izledi, belediyenin yaptırdığı Gençlik Parkı'nın açılışını yaptı, Koçarlı İlçesi'ne geçip, halka seslendi. CHP Aydın Milletvekili Metin Lütfü Baydar ve CHP Aydın İl Başkanı Barkan Kalınomuz'un eşlik ettiği Deniz Baykal, İncirliova'daki park açılışında konuşan Baykal, Bu parkta yetişecek çocuklar, gençler, kardeşçe bir duygu içinde köklerini, kökenlerini ayırmadan analarının babalarının kimliğine bakmadan insan olarak, kardeş olarak el ele verecekler ve birlikte yetişecekler. Bu parkta 'benim borum öter' demek yok. Bu parkta herkes eşit, bütün çocuklar, kızlar oğlanlar eşit. Hepsi özgür, hepsi istediği gibi buranın özelliklerinden faydalanacak. Kimse kimseye üstünlük taslamayacak. Kimse kimseye burun kıvırmayacak. En zengin ailenin çocuğu ile en fakir ailenin çocuğu da bu parkta eşit şartlarda eğlenecek. Burası bir demokrasi, özgürlük ve kardeşlik meydanı olacak. Herkes kardeşliği öğrenecek bizim buna ihtiyacımız var dedi.
TÜRKİYE'Yİ KUTUPLAŞTIRDILAR
Ülkenin sürekli gerilim içinde bulunduğuna dikkat çeken Baykal, Şu memleketin haline bakın. Böle böle kamplara ayırdılar. Türkiye'yi kutuplaştırdılar. İnsanlarımızı sanki bir biriyle düşmanmış gibi duygularla, nefretle doldurmaya çalışıyorlar. Buna karşılık bizim yapacağımız şey kardeşlik ve sevginin bayrağını yükseltmektir. İnsanları neden çatıştırıyorlar. Bir şeyleri saklamak istiyorlar galiba. Bir şeylerin ortaya çıkmasını istemiyorlar. Hesap sorulmasın istiyorlar. Onun için ortalığı karıştırıyorlar diye konuştu. GENÇ BİR ADAM, 4 BAKANI PARMAĞINDA OYNATIYOR
Türkiye'nin tarihi boyunca böylesi bir duruma düşmediğini ifade eden Baykal, Bu memleket Cumhuriyet tarihi boyunca yaşamadığı ayıpları yaşıyor. Devletin en yüksek kademesinde bulunan insanlar ne yazık ki yolsuzluk iddialarının muhatabı oldular. İran'dan gelmiş karanlık bir işadamı, genç bir adam dört bakanı parmağında oynatıyor. Olacak iş mi bu Türkiye Cumhuriyeti'nin, senin seçtiğin, senin haysiyetini temsil edecek olan, senin onurunu temsil edecek olan insan, İranlı karışık ve karanlık bir işadamının elinde oyuncak oluyor. Türkiye'de bu işe son verecek gücü yeten bir otorite kalmadı. Cumhurbaşkanı bu gidişe bir 'dur' diyebiliyor mu TBMM bu gidişe 'dur' diyebiliyor mu Mahkemeler hesap sorabiliyor mu Savcılar hesap sorabiliyor mu Emniyet dosya tutabiliyor mu Böyle bir Türkiye olur mu Hukuk, adalet ne oluyor. Kanunlar kimin için var. Bunu değiştirecek olan en yüksek otorite, en yüksek güç milli irade halk değiştirecek. Bu gidişe 'yeter artık gari, 'İn aşağıya' diyeceksiniz. Paçasından tutup aşağıya çekivereceksiniz dedi.
YOLSUZLUK, ADALETİ BASTIRDI
Konuşmasının ardından Koçarlı İlçesi'ne geçen Baykal, burada da halka seslenip, yolsuzluklara değindi. Baykal coşkulu kalabalığa şöyle seslendi, Cumhuriyet tarihi boyunca yaşanmamış, bir başka ülkede yaşandığından benim hiçbir bilgim olmayan bir tablo ile karşı karşıyayız. Ülkemin en yetkili, en sorumlu, en yukarı noktalarında görev yapan insanların içine girdiği tabloyu konuşmaktan utanıyorum. Her ülkede yolsuzluk olabilir. Beni mahcup eden, benim yüreğimi ezen olay, yapılan bu yolsuzluklar karşısında Türkiye'de devletinin aciz kalmasıdır. Bu yolsuzluklara devletin teslim olmasıdır. Bunun hesabını soramamasıdır. Adaletsizlik, kanunsuzluk yağ lekesi gibidir. Sınırlayamazsın, tutamazsın. Varsa her yere sızar, gider yolunu bulur. Adalet ve yolsuzluk ikisi bir arada olamaz. Şimdi Türkiye'de yolsuzluk adaleti bastırdı. Yolsuzluk adaleti susturdu, teslim aldı. '30 milyon kaldı bunu harcayamıyoruz, bunu sıfırlayamıyoruz' diyor. 30 milyonu sıfırlayamıyorsunuz ama adaleti insan haklarını sıfırlıyorsunuz.
Aydın'da iki günlük ziyaret programı olan Deniz Baykal, Koçarlı İlçesi'ndeki programının ardından gelen bir telefon üzerine ziyaretlerini sonlandırıp, Ankara'ya dönmek üzere kentten ayrıldı.