Avukatlar Haftası - TBB Başkanı Feyzioğlu -
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, "En büyük mesleki sorun, yargının tarafsız ve bağımsız olamayışı. Sadece hukukun üstün olduğu rejimlerde, sadece demokrasilerde gerçek anlamda avukata ve avukatlığa yer vardır.
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, "En büyük mesleki sorun, yargının tarafsız ve bağımsız olamayışı. Sadece hukukun üstün olduğu rejimlerde, sadece demokrasilerde gerçek anlamda avukata ve avukatlığa yer vardır. Sistem demokratik değilse, hukukun üstünlüğü yasama, yürütme ve yargı temsilcilerinin büyük kısmı tarafından içselleştirilmemişse orada avukatın alın terinin değeri, önemi yoktur" dedi.
Feyzioğlu, TBB Avukat Özdemir Özok Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen Avukatlar Haftası açılışında, Türkiye'nin son derece önemli, yerel seçim boyutlarını fazlasıyla aşan bir seçim sürecinden çıktığını söyledi.
Oyların sayımına ilişkin çeşitli itirazlar ve tartışmalar olduğunu dile getiren Feyzioğlu, bununla ilgili belli bir sürecin işlediğini belirtti.
"Seçim öncesi ise kasetler, devlet sırlarının, özel hayatın ortaya saçılması ve seviyesi hiçbirimize yakışmayan bir siyaset kurumu" ifadesini kullanan Feyzioğlu, şöyle devam etti:
"Bütün bu kargaşanın içinde bir yandan yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığını ağır şekilde zedeleyen, hatta askıya alan düzenlemeler, bunun karşısında düne kadar yargının bağımsız olmadığını savunan yapıların kısa sürede fikir değiştirip mevcudu savunmak için sahaya güçlerini sürmeleri, bozulan koalisyonlar, yeniden oluşturulan başka koalisyonlar ve doğrunun, haklının, evrenselin savunulması yerine pozisyon alan aydınlar, siyasetçiler ve maalesef yargı mensupları. Bu karmaşa içinde gururla ifade etmeliyim ki yönetime geldiğimizde söz verdiğimiz üzere kutup yıldızı görevini üstlenmiş TBB, barolarımız ve bunların yegane gücü olan bağımsız avukatlar var."
-"Sorunların temeli, hukukun üstünlüğü ilkesinin içselleştirilmemesi"
TBB'nin ve baroların, Türkiye'nin en güvenilir kurumlarının zirvesine yerleştiğini belirten Feyzioğlu, "Ancak bunun demokrasi açısından çok da sağlıklı olmadığını, çünkü diğer bütün kurumlarımızın iflasa sürüklendiğini görmemiz lazım" görüşünü savundu.
Üstlendikleri görevin ağır, yollarının zorlu olduğunu, avukatların bu zorlu yolda bir çok sorunu da bulun dile getiren Feyzioğlu, şunları kaydetti:
"Mesleki sorunlarımız had safhada. Kamu avukatlarının içinde bulunduğu durum artık sadece kamuda görev yapan avukatların sorunu olmaktan çıkmış, avukatlık mesleğini inkar boyutunda bir sorunlar yumağına dönüştürülmüş. Birbiri ardına öğretim kadrosu olmadan, maddi altyapısı olmadan açılan hukuk fakülteleri mesleği sürdürülemez hale getirmiş. Ve elbette en büyük mesleki sorun, yargının tarafsız ve bağımsız olamayışı. Sadece hukukun üstün olduğu rejimlerde, sadece demokrasilerde gerçek anlamda avukata ve avukatlığa yer vardır. Sistem demokratik değilse, hukukun üstünlüğü yasama, yürütme ve yargı temsilcilerinin büyük kısmı tarafından içselleştirilmemişse orada avukatın alın terinin değeri, önemi yoktur. O yüzden elbette kamuda görev yapan meslektaşlarımızın sorunları asli sorunumuzdur, elbette icra dairelerinde yaşanan sorunlar asli sorunumuzdur, elbette adliyelerimizdeki her sorun adli sorunumuzdur ama bütün bu sorunların özünde, temelinde hukukun üstünlüğü ilkesinin temel değer olarak anlaşılmamış, içselleştirilmemiş olması yatmaktadır."
-"Harita sağlıklı bir Türkiye'yi işaret etmemektedir"
Metin Feyzioğlu, siyasi partilerin seçim sonuçlarının muhasebesini yapacağını, bunu düzgün yapmaları durumunda da ülkenin kazanacağını vurguladı.
Seçimlerin sonucunda ortaya çıkan Türkiye haritasına değinen Feyzioğlu, bu haritanın hukukçu ve sanatçılara önemli bir sorumluluk yüklediğini bildirdi.
"Haritanın renkleri bir bölünmüşlük, parçalanmışlık algısı yaratmaktadır. Bu harita sağlıklı bir Türkiye'yi maalesef işaret etmemektedir. Harita kutuplaşmış, birbirine karşı cephelerde yer almaya başlamış bir görüntü arz etmektedir" iddiasında bulunan Feyzioğlu, şöyle devam etti:
"Fakat bu haritayı metropollerdeki rahat koltuklarından okuyanlar pekala Türkiye için umutsuzluğa düşebilse de biz karış karış ülkeyi gezenler, bu renklere rağmen hiç de tablonun böyle olmadığını bilecek durumdayız. Tarihin üzerimize yüklediği sorumluluk, siyasetin kutuplaşmış, ayrıştıran, düşmanlaştıran dilinin dışında ve ötesinde hukukun evrensel değerlerini, insan haklarının evrensel kurallarını merkezimize koyup, ortak lisanı hep birlikte üretmek ve hayata geçirmektir. Bugün Türkiye'yi bir arada tutacak ve geleceğe taşıyacak en etkili ve yegane güç bizleriz. Bu sorumlulukla insan haklarının, demokrasinin evrensel dilini Cumhuriyetin kuruluş felsefesiyle harmanlayıp, sanatın evrensel diliyle bir araya getirip Türkiye'yi kucaklamak zorundayız."
Daha sonra, TBB ile Karikatürcüler Derneğince "Adalet ve Mizah Paneli" yapıldı.
-metin feyzioğlu