Avrupa Spor ve Kültür Festivali - HAMM

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar (YTB) Başkanı Abdullah Eren, "Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde İslamafobi, yabancı düşmanlığı gibi hastalıklar üremekte ve maalesef yayılmakta ama bunu genele şamil görmemek lazım, bunlar hala azınlıktalar." dedi.

YTB Başkanı Eren, Almanya'nın Hamm kentinde LippenPark'ta Gençlik ve Spor Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) ve Hamm Belediyesi iş birliğiyle Türk ve Almanlara yönelik olarak organize edilen Avrupa Spor ve Kültür Festivali'nde (ASKFEST) gazetecilere açıklamada bulundu.

Avrupa'ya Türk göçünün iki yıl sonra 60'ıncı yılını dolduracağını hatırlatan Eren, "Başta Almanya olmak üzere bu ülkelere kültürel olarak, ekonomik olarak çok ciddi katkılar sağlamış bir Türk toplumundan bahsediyoruz. Kurum olarak Avrupa'da yaşayan vatandaşlarımızın bulundukları topluma daha iyi entegre olurken, spor ve kültürün hem ana vatanları ile olan aidiyetlerini artıracağını hem de bulundukları yerlerdeki hoşgörü ortamını arttıracağını düşünüyoruz." diye konuştu.

Böyle bir festivalin Alman makamlarının iş birliğiyle yapılıyor olmasının, hoşgörü ve ilgi göstermelerinin çok önemli olduğunu belirten Eren, "Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde İslamafobi, yabancı düşmanlığı ve karşıtlığı gibi hastalıklar üremekte ve maalesef yayılmakta ama bunu genele şamil görmemek lazım, bunlar hala azınlıktalar. Bazı ülkelerde aşırı sağ güç kaybederken, bazınlarında ise güç kazanıyor. Biz bu akımları bu ülkelerdeki genel toplumsal eğilim olarak görmüyoruz. Böyle görmediğimiz için de bu festivalleri buralarda yapmak istiyoruz." ifadelerini kullandı.

YTB Başkanı, şunları kaydetti:

"Türkiye ile Almanya dost ve müttefik iki ülke. Buradaki varlığımız çok önemli. Sayın Cumhurbaşkanımız Avrupa'daki Türklere yönelik her konuşmasında entegrasyonu öncelediğini söylüyor. 'O ülkenin vatandaşlığını alın, dillerini öğrenin, o toplumla kaynaşın' diyor. Bizim de kurum olarak Avrupa'daki Türklere yönelik faaliyetlerimiz aslında entegrasyonla uyumlu politikalar. Dolayısıyla bu festival de şunu göstermiş oldu ki iki ülke makamları gayet profesyonel şekilde, bir iş birliği içinde kültür gibi, spor gibi, sanat gibi alanlarda iyi bir örnek sergiledi."

Festival alanında sadece Türklerin değil, Almanların da olduğuna dikkati çeken Eren, "Türk ve Almanların birlikteliğini, ortak bir arada yaşama azmini ortaya koyduğu bir festival. Dolayısıyla biz bu tür festivallerin, bundan sonra yapılacak sanat, kültür ve sporla ilgili bu tür festivallerin başta bahsettiğimiz (ırkçı) hastalıkların Avrupa'da yayılmasını engelleyeceğine inanıyoruz ve bu festivalin böyle bir önemi olduğunu düşünüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Kurum olarak Avrupa'da yaşayan vatandaşlara yönelik proje ve planlarını onları önceleyerek yapmaya çalıştıklarını aktaran Eren, "Sonuçta onlar bu ülkelerde, toplumlarda yaşıyorlar, onların huzurunu, rahatını bozacak, onların günlük yaşantısında sıkıntı çıkarabilecek herhangi bir şeyden kaçınıp, onların hayatlarını kolaylaştıracak projeler hayata geçiriyoruz. Muhatap olunan ülkelerle son derece iyi ilişkilerimiz var ve bunu daha da geliştirmeye çalışıyoruz. Almanya'daki bu festival de bunun bir göstergesi." dedi.

"Birlikte spor yap! Birlikte eğlen! Birlikte yaşa!" sloganı ile gerçekleştirilen festival spor, kültür ve eğlence alanında çok sayıda etkinlikten oluşuyor.

Festivalde, futbol, basketbol, atletizm müsabakaları, masa tenisi, bovling, kaykay, bisiklet gibi sporlar, okçuluk, yağlı güreş, aşık oyunu gibi geleneksel sporlar, çocuk oyunları, zeka oyunları, Türk ve Alman mutfaklarının eşsiz örneklerinin sergileneceği gastronomi bölümü, Türk ve Alman kültürlerine ait ürünlerin sergileneceği stantlar, konser ve etkinlikler yer alıyor.

Almanya'nın Kuzey Ren Vestfalya eyaleti başta olmak üzere, çevre ülke ve şehirlerden konukların ücretsiz olarak katılabildiği festival, yarın akşam sona erecek.