Avrupa Konseyi Genel Sekreteri'nden Gazze İçin Ateşkes ve İnsani Yardım Çağrısı
Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Alain Berset, Gazze'de ateşkes sağlanması ve insani yardımın engelsiz şekilde ulaşması çağrısında bulundu. Bölgedeki insani durumun dayanılmaz hale geldiğini ve sivillere yönelik saldırıların kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Alain Berset, Gazze'de derhal ateşkesin sağlanması ve bölgeye insani yardımın tam ve engelsiz şekilde ulaşmasının sağlanması çağrısında bulundu.
Merkezi Fransa'nın Strazburg kentindeki Avrupa Konseyinden yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in İran'a yönelik son saldırılarının bölgesel istikrarı tehdit ettiği belirtildi.
Bunun, Gazze'de dayanılmaz bir seviyeye ulaşan insani durumun göz ardı etmeye yol açmaması gerektiği vurgulanan açıklamada, "İnsani yardıma ulaşmaya çalışanlar dahil sivillerin öldürülmesi ve yaralanması, kabul edilemez vahşet eylemleridir. Avrupa Konseyi, bu çatışmanın tüm mağdurlarıyla derin bir dayanışma içinde olduğunu belirtiyor." ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, Gazze'deki durumdan endişe duyulduğu vurgulanarak, şunlar kaydedildi:
"Çocuklar, insani yardım çalışanları ve koruma altındaki diğer kişiler dahil sivillere yönelik saldırılar, açlık, zorla yerinden edilmeler, sivil altyapılara yönelik saldırılar ve insani yardıma yönelik kısıtlamalar, Cenevre Sözleşmeleri yanı sıra insani hukukun ve insan haklarının temel prensiplerine yönelik ciddi ihlaller teşkil ediyor."
Açıklamada, Berset'nin, Gazze'ye insani yardımın tam ve engelsiz şekilde ulaşmasının sağlanması, derhal ateşkese varılması ve inandırıcı bir siyasi çözüm sürecinin acilen yeniden başlatılması çağrında bulunduğu belirtilerek, kalıcı ve adil bir barış için iki devletli çözümün tek çare olduğu ifade edildi.
Berset'nin, konseye üye devletlerden, sivillerin hayatını korumalarını, uluslararası hukuka saygı duyulmasını sağlamalarını, insani ve diplomatik çabaları desteklemelerini istediği kaydedilen açıklamada, Avrupa Konseyi Genel Sekreterinin ayrıca, bölgede nüfus sahibi devletlerden barış koşullarının yeniden oluşturulmasına katkı sağlamaları beklentisine yer verildi.
Açıklamada, her devletin kendisini savunma hakkı olsa bile, bu yönde atılan adımların uluslararası hukuka tam anlamıyla riayet ederek ve orantılılık ilkesi çerçevesinde olması gerektiği değerlendirmesine yer verilirken, kurallara dayalı uluslararası düzenin inandırıcı olması için çifte standart olmaksızın herkesin uluslararası hukuka uyması gerektiği vurgulandı.
