Avrupa'daki Arakanlı Müslümanlar adaletin yerini bulacağına inanıyor
Avrupa'da yaşayan Arakanlı Müslümanlar (Rohingyalar), Uluslararası Adalet Divanında (UAD) yarın görülmeye başlanacak Arakanlı Müslümanlara karşı soykırıma ilişkin davanın lehlerine sonuçlanacağına inandıklarını, bunun adaletin ve hesap verebilirliğin başlangıcı olacağını söyledi.
Avrupa'da yaşayan Arakanlı Müslümanlar (Rohingyalar), Uluslararası Adalet Divanında (UAD) yarın görülmeye başlanacak Arakanlı Müslümanlara karşı soykırıma ilişkin davanın lehlerine sonuçlanacağına inandıklarını, bunun adaletin ve hesap verebilirliğin başlangıcı olacağını söyledi.
Avrupa'daki Arakan sivil toplum kuruluşlarının başkanları, Gambiya'nın UAD'ye götürdüğü "Arakanlı Müslümanlara yönelik soykırımın soruşturulması" talebiyle ilgili davaya ve Myanmar'daki soykırıma ilişkin, AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Avrupa Arakanlı Müslümanlar Konseyi (ERC) Başkanı Dr. Hla Kyaw, Arakan halkının adalet için 60 yıldır beklediğini belirterek, "10 Aralık, Arakanlı Müslümanlar için tarihi bir gün olacak. Bu, onlarca yıldır süren soykırımın acısı için adaletin ve hesap verebilirliğin başlangıcıdır." dedi.
Kyaw, UAD'deki dava sürecinin hızlı ilerlemesini ve Arakanlılara mümkün olduğunca en hızlı şekilde adalet getirmesini beklediklerini dile getirdi.
Myanmar'da Arakanlı Müslümanlara karşı soykırım zulmünün devam ettiğine dikkati çeken Kyaw, "Arakanlı Müslümanlar hala eğitim hakları, acil tıbbi yardım hakları ve ibadet özgürlüğü gibi birçok hareket özgürlüğüne yönelik kısıtlamalar ile karşı karşıya. Çok sayıda kişi, toplama kamplarına hala temel insani ihtiyaçlara erişimi olmayan bir şekilde yerleştiriliyor. Durum daha da kötüleşti." ifadesini kullandı.
Kyaw, uluslararası toplum Myanmar'da hızlı harekete geçmediği sürece orada bulunan Arakanlı Müslümanlar için hiçbir umudun olmadığını vurgulayarak, "Uluslararası toplum en kısa sürede, Myanmar hükümeti Arakanlı Müslümanların haklarını geri verene kadar onlar için uluslararası koruma altında güvenli bir bölge oluşturmalıdır." dedi.
Avrupa ülkelerinden Gambiya'yı örnek almalarını beklediğini ifade eden Kyaw, Arakan halkına adalet götürmek için Gambiya gibi bazı önlemleri de almaları temennisinde bulundu.
"Adaletsizlikten dolayı Arakanlı Müslümanlar hala acı çekiyor"
Hollanda Myanmarlı Müslümanlar Birliği (MMAN) Başkanı Khairul Boshor da Gambiya'nın davayı kesinlikle kazanacağına yürekten inandığını söyledi.
Arakanlı Müslüman halk için adaletin geciktiğini ve halkın UAD'de yapılacak duruşmayı yıllardır umutsuzca beklediğini anlatan Boshor, "Myanmar hükümetinin Arakan eyaletindeki Müslümanları UAD'deki dava için sahte ifade vermeye zorladığını ve kötüye kullandığını duyduk. Myanmar'ın Arakanlı Müslümanlara karşı soykırım işlediğine dair elimizde sağlam deliller var." diye konuştu.
Boshor, Arakan eyaletindeki durumun açık bir hapishane gibi olduğunu vurgulayarak, Arakanlı Müslümanlara karşı soykırım gerçekleştirildiği için halkın geleceğinin çok karanlık olduğunu kaydetti.
Myanmar'a ekonomik ve politik baskı yapılması için uluslararası toplumun bir araya gelmesi gerektiğine işaret eden Boshor, şöyle devam etti:
"Arakanlı Müslümanlara adaletin verilmesinin herkesin ahlaki sorumluluğu olduğuna inanıyorum. Herkes insan haklarından faydalanabilme hakkına sahiptir ama ne yazık ki biz 60 yıldır insan haklarından mahrum edilen ve acı çeken insanlarız. 21'inci yüzyılda insanlığa yapılan bir soykırım kabul edilemez. Ancak adaletsizlikten dolayı Arakanlı Müslümanlar hala acı çekiyor."
"Adalet yerini bulacak"
Hollanda Burmalı Müslümanlar Topluluğu Temsilcisi Mohamed Eleyas da UAD'nin kararını gerçek kanıtlara göre vereceğini belirterek, adaletin yerini bulacağını fakat bunun için bir süre beklemeleri gerektiğini ifade etti.
Eleyas, Nobel Barış Ödülü komitesi tarafından 10 Aralık 1991'de barış ödülüne layık görülen Myanmar Devlet Başkanı Aung San Suu Çii'nin, 10 Aralık 2019'da insanlığa karşı suç ve soykırımdan UAD'deki davaya gelmesinin ilginç bir gerçek olduğuna dikkati çekti.
Suu Çii'nin davranışının utanç verici olduğunu ve dünyaya karşı kendini küçük düşürdüğünü ifade eden Eleyas, "Myanmar ordusunu destekleyen Suu Çii, suçları örtbas etmek ve halkın desteğini almak için UAD'de Myanmar'ı savunacak olması, gelecek seçimler için bir kampanyadır." dedi.
Myanmar'ın bir savaş alanı olduğunu kaydeden Eleyas, "Dünyadaki insanlara, Arakanlı Müslümanların da onlar gibi bir insan olduğunu söylemek istiyorum. Biz haklarımızı geri istiyoruz. Bu konuda desteğinize ve eyleminize ihtiyacımız var. Uluslararası toplum Myanmar hükümetine ekonomik yaptırım uygulamalı ve diplomatik ilişkileri de askıya almalı." çağrısında bulundu.
Gambiya soykırımın soruşturulması için UAD'ye başvurmuştu
Batı Afrika ülkelerinden Gambiya, İslam İşbirliği Teşkilatı adına, 11 Kasım'da Arakanlı Müslümanlara yönelik soykırımın soruşturulması için UAD'ye başvurmuştu.
Diğer yandan, Lahey kentinde bulunan Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Savcılık Ofisi, geçen hafta, Myanmar'ın işlediği insanlığa karşı suçlarla ilgili geçen yıl başlatılan ön incelemenin tamamlandığını ve 14 Kasım 2019'da ön inceleme dairesinin verdiği kararın akabinde soruşturmaya başlandığını duyurmuştu.
Arakanlı Müslümanlara etnik temizlik
Arakan'da 2012'de Budistler ile Müslümanlar arasında çatışmalar çıkmış, olaylarda çoğu Müslüman binlerce kişi katledilmiş, yüzlerce ev ve iş yeri ateşe verilmişti.
Arakan'daki sınır karakollarına 25 Ağustos 2017'de düzenlenen eş zamanlı saldırıları gerekçe gösteren Myanmar ordusu ve Budist milliyetçiler, kitlesel şiddet eylemleri başlatmıştı.
BM'ye göre, Ağustos 2017'den sonra Arakan'daki baskı ve zulümden kaçıp Bangladeş'e sığınanların sayısı 900 bine ulaştı.
Uluslararası insan hakları kuruluşları, yayımladıkları uydu görüntüleriyle yüzlerce köyün yok edildiğini kanıtladı.
BM ve uluslararası insan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddeti "etnik temizlik" ya da "soykırım" olarak adlandırıyor.