Haberler
Suriye'de Baas Partisi çalışmalarını süresiz olarak askıya aldı

Esad'ın gidişi onları da bitirdi! Faaliyetlerini durdurdular

Sosyal medya platformları WhatsApp, Facebook ve Instagram çöktü

3 sosyal medya platformu, aynı anda çöktü

Bakan Uraloğlu, 16 yaş altı için sosyal medya düzenlemesi geleceğini açıkladı

16 yaş sınırı konuşuluyordu! Sosyal medyaya yeni düzenleme geliyor

Somali ve Etiyopya arasındaki krizi Türkiye çözdü

Afrika'daki krizi Türkiye çözdü

Avrupa'da Din Özgürlükleri Tehlikede

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Türk Heyeti Başkanı ve Adana Milletvekili Talip Küçükcan, Avrupa Adalet Divanı’nın işyerlerinde dini kıyafet ve sembollerin görünür biçimde giyilmesi ve taşınmasının yasaklanmasını işverenin yetkisine bırakan kararının inanç ve din özgürlüklerinin...

Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Türk Heyeti Başkanı ve Adana Milletvekili Talip Küçükcan, Avrupa Adalet Divanı'nın işyerlerinde dini kıyafet ve sembollerin görünür biçimde giyilmesi ve taşınmasının yasaklanmasını işverenin yetkisine bırakan kararının inanç ve din özgürlüklerinin ihlaline yol açacağını belirtti.

"Avrupa Adalet Divanı Kararı uluslararası sözleşmelere karşıdır"

Küçükcan, yaptığı açıklamada Birleşmiş Milletler Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin din ve vicdan hürriyetini garanti altına aldığını belirterek Avrupa Adalet Divanı kararının evrensel özgürlük, eşitlik ve adalet ilkeleri ile çeliştiğini belirtti. Bu sözleşmelere ilaveten BM Din ve İnanca Dayanan Her Türlü Hoşgörüsüzlüğün ve Ayrımcılığın Tasfiye Edilmesine Dair Bildiri'de de (1981) din, vicdan, inanç ve ibadet özgürlüğünün temel haklardan sayıldığını belirten Küçükcan, insanların dini tercihlerinden dolayı bir ayrımcılığa uğramasının eşitlik ve adalet ilkelerinin de ihlali anlamına geldiğini belirterek şunları söyledi:

"Eşitlik, adalet ve özgürlük ilkeleri modern demokrasilerin vazgeçilmez ilke ve pratiklerinin başında gelir. Hangi din ve inanca mensup olursa olsun kişilerin din özgürlüklerinin korunması hukuk kurumları ve devletlerin temel görevleri arasında yer alır. Ancak Avrupa'da yükselen popülizm Birleşmiş Milletler Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ilkelerini de zayıflatıyor ve bunların ihlalini kolaylaştıran bir siyasi zemin hazırlıyor. Ne yazık ki Avrupa Adalet Divanı kararı Batı'da yükselen yabancı karşıtlığı, İslamofobi ve antisemitizmin gölgesinde alınmış bir karardır ve ne laiklik ve çoğulculuk ne de din özgürlüğü ve eşitlik ilkesi ile örtüşür. Bu karar Avrupa'da din karşıtlığını körükleyecek bir karardır. Özellikle Müslümanlar başta olmak üzere dindar Yahudileri, Hristiyanları, Hinduları, Budistleri ve Sikhleri olumsuz etkileyecektir."

"Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliği seyirci kalmamalı"

Küçükcan, Avrupa'da 20 milyon müslümanın yaşadığını belirterek Avrupa Adalet Divanı kararından en çok etkilenecek kesimin de Avrupalı müslümanlar olacağına dikkat çekti. Eğitim, medya, siyaset ve iş dünyasında artan oranda temsil edilen müslümanların dini inanç ve kimliklerini korumaya özen gösterdiğini belirten Küçükcan, Avrupa Adalet Divanı kararı ile birlikte başörtüsü yasaklarının özel kurumlarda da başlayıp din özgürlüklerinin ihlal edilebileceğini söyledi. Küçükcan, "Avrupa kamusal alanında kılık kıyafetleri, hayat biçimleri ve görünümleri ile en farklı ve dikkat çeken kesim müslümanlardır. Dini semboller arasında haç, kippa ve sihk türbanı olmakla beraber en belirgini ve görünür olan başörtüsüdür. İşverenlere dini sembollerin giyilmesini ve taşınmasını yasaklama yetkisi vermek eşitlik ilkesinin ihlali olduğu kadar çoğulculuğa vurulan bir darbedir. Din özgürlüklerinin sınırlarının daraltılmasıdır ve çoğulculuğun ortadan kaldırılmasıdır. Aynı zamanda eşitsizliğe de yol açacak bir karardır. Bu nedenle Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliği, uluslararası sözleşmelerde yer alan ve ülkelerin anayasasında zikredilen din, vicdan, inanç ve ibadet hürriyetlerine yönelik tehditlere karşı sessiz kalmamalıdır. Avrupa Adalet Divanı kararı sonrası uygulamaları yakinen takip edecek mekanizmalar kurmalıdır. Biz AKPM Türk Heyeti olarak meseleyi ilk aşamada AKPM Göç ve Mülteciler Komisyonun'un Bakü'deki toplantısında dile getirdik. Bundan sonraki aşamada da Avrupa Konseyi Genel Sekreterliği ve AKPM Başkanlığı düzeylerinde konuyu gündeme taşıyacağız ve takipçisi olacağız. Müslümanlar dahil dindarların ve dini azınlıkların haklarının ihlal edilmesine seyirci kalmayacağız" dedi. - ADANA

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel
title