Avcılar "vurmak", çevreciler "uzaklaştırmak" istiyor -
Muğla'da sayıları binlerce olduğu tahmin edilen ve sık sık şehir merkezlerine kadar inen domuzların verdiği zararların önlenmesi için avcılar sürek avı düzenlenmesini, ava karşı olduklarını belirten çevreciler ise ormanlık alanların tel örgülerle çevrilmesini istiyor.
LEVENT KİŞİ - Muğla'da sayıları binlerce olduğu tahmin edilen ve sık sık şehir merkezlerine kadar inen domuzların verdiği zararların önlenmesi için avcılar sürek avı düzenlenmesini, ava karşı olduklarını belirten çevreciler ise ormanlık alanların tel örgülerle çevrilmesini istiyor.
Muğla'nın yanı sıra Marmaris ve Bodrum gibi turizm merkezlerinde yerleşim yerlerine inen domuz sürülerine çözüm aranıyor. Avcılar, sayılarının çok fazla arttığına inandıkları domuzların avlanması gerektiğini iddia ederken, çevreciler ise bu hayvanların yaşam alanlarını asıl ihlal edenin insanlar olduğuna dikkati çekip, başka korunma yöntemleri öneriyor.
Muğla Avcılar Atıcılar Kulübü Başkanı Hüseyin İnci, AA muhabirine yaptığı açıklamada, domuzların havaların soğumasıyla yiyecek bulmakta sıkıntı çektiği için sık sık yerleşim alanlarına indiğini, özellikle köylülerden bu hayvanların tarım alanlarına zarar verdiğine dair şikayetler aldıklarını söyledi.
Köylülerden domuzları avlamaları yönünde kendilerine talep geldiğini belirten İnci, bu sorunun ancak sürek avıyla çözülebileceğini savundu.
Sürek avı düzenlenmesi konusunda ilgili kurumların yetkilileriyle bir hafta içerisinde toplantı yapmayı planladıklarını ifade eden İnci, "Bazı bölgelerde insanlar korkudan dışarı çıkamaz hale geldi. Muğla'nın büyük kısmı ormanlarla kaplı olduğu için domuz sürüleri hemen hemen her yerde var. Muğla merkezde üniversite kampüsüne ve TOKİ evlerine sık sık iniyorlar. Yetkililere bu duruma anlatarak sürek avı düzenlemesini isteyeceğiz" dedi.
Geçen yıl domuzların Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi kampüsüne çok sık inmesi nedeniyle sürekli avına izin verildiğini hatırlatan İnci, bu ava yaklaşık 80 avcının katıldığını ve 8 domuzun öldürüldüğünü kaydetti. Bundan bir ay sonra gerçekleştirilen avda ise 34 domuzun daha öldürüldüğünü dile getiren İnci, "Sürek avı için özel izin gerekiyor. Sorunun çözülebilmesi için sürek avı gerekli" diye konuştu.
- Otellere satışı yasaklandı, domuz sayısı arttı
Domuzların üreme tarihinin 25 Şubat ile 15 Mayıs arasında olduğuna işaret eden İnci, bu zaman dilimi dışında kalan zamanlarda sürekli sürek avına çıkılması gerektiğini öne sürdü.
Yaklaşık 4 yıldır sürek avının yasak olduğunu anlatan İnci, şöyle devam etti:
"Son 5 yıldır vurulan domuzların otellere satışı yasaklandı. Vurulan hayvanın ekonomik bir değeri olmadığı için artık avcılar ava çıkmak istemiyor. Bundan dolayı Muğla'daki domuz sayısında çok fazla artış oldu. Önceden domuz etinin kilosunu 3 liraya otellere satıyorduk. Bir domuzun yaklaşık 100 kilo olduğunu hesap edersek, avcılara için iyi bir gelir kaynağıydı. Vurulan domuzların veteriner kontrolünde otellere satışına yeniden izin verilmesini istiyoruz."
- "Suç domuzlarda değil bizde"
Marmaris Çevre ve Turizm Gönüllüleri Grubu Başkanı Filiz Ersan ise sürek avına kesinlikle karşı olduklarını, domuzların öldürülmesini cinayet olarak değerlendirdiklerini söyledi.
Marmaris'in özellikle Armutalan beldesinde domuzların sıklıkla yerleşim yerlerine indiğine dair vatandaşlardan şikayetler aldıklarını bildiren Ersan, "İnsanlar olarak domuzların orman içindeki yaşam alanlarını ihlal ettik ve bu yerlere binalar yaptık. Hayvanlar bizim alanımıza girmiyor, biz onların yaşam alanını ihlal etmiş oluyoruz. Suç onlarda değil, bizde. O hayvanları itlaf etmek çok yanlış" dedi.
Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ile görüştüklerini, yazılı başvuru da yaptıklarını anlatan Ersan, domuzların şehre indikleri ormanlık alanların askeri bölgelerde olduğu gibi tel örgülerle çevrilmesini talep ettiklerini söyledi.
Milli Parklar'dan bir ekibin gelerek inceleme yaptığını, domuzların indiği yerlerin tespit edildiğini dile getiren Ersan, şunları kaydetti:
"Görevlilerle birlikte halkla görüştük. Halktan, 'Biz onlardan memnunuz' diyenler de korkudan evinden çıkamayanlar, işine taksiyle gidenler de var. Bazıları, domuzları yemek artıklarıyla besliyor. Buna alışan domuzlar evlerin kapılarını önüne kadar geliyor. Domuzlar etobur değil, otobur hayvanlardır. Vatandaşları domuzlara yemek vermemeleri konusunda uyarıyoruz."