Atölyesi Yeni Hayatı Oldu
Kocaeli'de geçirdiği trafik kazası sonrası yürüme yetisini kaybeden Muhittin Öztürk, kurduğu ahşap atölyesinde yaptığı kağnı, Hacivat Karagöz, araba, otobüs, fayton ve kamyon gibi dekoratif ürünleri satarak hem aile bütçesine katkı sağlıyor hem de hayata tutunuyor.
METİN GİRGİN - Kocaeli'de geçirdiği trafik kazası sonrası yürüme yetisini kaybeden Muhittin Öztürk, kurduğu ahşap atölyesinde yaptığı kağnı, Hacivat Karagöz, araba, otobüs, fayton ve kamyon gibi dekoratif ürünleri satarak hem aile bütçesine katkı sağlıyor hem de hayata tutunuyor.
Kandıra ilçesinde yaşayan Öztürk (48), 1997'de geçirdiği trafik kazasından sonra omurilik felci nedeniyle yürüme yetisini kaybetti. 3 çocuk babası Öztürk, 19 yıldır tekerlekli sandalyede yaşamını sürdürüyor.
Öztürk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kazadan bir yıl sonra malulen emekli olduğunu belirterek 2 sene eve hapsolduktan sonra kurduğu atölyede ağaç oymacılığı yeteneğini geliştirdiğini ifade etti.
Rahatsızlığının ardından boş oturmanın kendisine zor geldiğini aktaran Öztürk, şöyle devam etti:
"17-18 senedir ağaçtan öküz ve manda arabası, gemi yapıyorum. Resim getirilse onu yapıyorum. Hacivat Karagöz yaptım. Taksi, otobüs, fayton, kamyon, tır... Ne olursa onu yapıyorum. Bir arkadaşım bana 'Manda arabası yapar mısın?' dedi. Yaptım ve öyle başladım. Zaten yaşadığımız bir şeydi. Bu arabalarla ot çektik, üstüne bindik ormana gittik."
Talepleri karşılamakta zorlanıyor
Evinin altındaki atölyede sipariş üzerine üretim yaptığını anlatan Öztürk, şunları söyledi:
"Benim için ilk zamanlar çok zor oldu ama şimdi alıştım, hayata tutundum. Zevkle yapıyorum. Bunları parayla satıyorum. Sabah atölyeye inerim. Aklıma ne gelirse yapıyorum. Masa, sandalye de yapıyorum. Yaptıklarımı çok beğeniyorlar. Talepleri karşılamakta zorlanıyorum. Zaten bir tanesi 2-3 gün sürüyor. Maddi katkıdan ziyade daha çok vakit geçirmek için yapıyorum."
Ahşap oyma işini daha önce evin bir odasında yaptığını ancak evin içini toz kapladığı için alt kata atölye kurduğunu anlatan Öztürk, "İkinci katta oturuyorum. Asansör yaptım, onunla inip çıkıyorum. Kar da olsa soğuk da olsa atölyeme giderim, kapımı kapatır, sobamı yakarım. Hayat, her şeye rağmen güzeldir. Ben, dünyamda mutluyum" dedi.
Ürettiklerini çevre il ve ilçelerdeki festivallerde sattığını ifade eden Öztürk, Kandıra Keten Festivali'ne gelen Amerikalıların da ürünlerini satın aldığını söyledi.
Kendisi gibi engelli olanlara da mesaj veren Öztürk, "Eğlenceli bir şey, zevk alıyorum yaparken. Benim gibi engelliler, evde oturmasınlar bir şeyler yapsınlar. Herkes bir şeyler yapabilir. Bir şeyler ürettiğini gören insan zevk alıyor, hem de maddi katkı sağlıyor" diye konuştu.