Haberler
'Kısmetse Olur' Yaren tüm paylaşımlarını sildi, tesettüre girdi

'Kısmetse Olur' Yaren'den 'radikal' karar

İsrail ve Lübnan, savaşın bitmesi için bazı konularda anlaştı

İki ülke anlaştı! Aylardır devam eden savaşın bitmesi artık an meselesi

Meclis Başkanlığı'na sunuldu! 2 milyar TL'lik Genel Sağlık Sigortası borcu silinecek

Meclis Başkanlığı'na sunuldu! 400 bin kişinin borcu siliniyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO Genel Sekreteri Rutte'yi ağırladı

NATO Genel Sekreteri Ankara'da! İşte kritik zirvede konuşulanlar

Atatürk'ün ebediyete intikalinin 81. Yıldönümünde konuşan Rektör Gür'den öğrencilere önemli...

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Atatürk'ün ölümünün 81. Yıldönümü nedeniyle Gaziantep Üniversitesi'nde düzenlenen törende konuşan Rektör Prof. Dr. Ali Gür, öğrencilerden kuru, taklitçi değil, Atatürk'ü anlayan gençler olmasını isteyerek, "Bir taraftan Mustafa Kemal Atatürk'ü ifrat ve tefritler arasında çatıştırıyoruz.

Atatürk'ün ölümünün 81. Yıldönümü nedeniyle Gaziantep Üniversitesi'nde düzenlenen törende konuşan Rektör Prof. Dr. Ali Gür, öğrencilerden kuru, taklitçi değil, Atatürk'ü anlayan gençler olmasını isteyerek, "Bir taraftan Mustafa Kemal Atatürk'ü ifrat ve tefritler arasında çatıştırıyoruz. Hayır. O'nu iyi tanımak için öncelikle bulunulan şartları iyi bilmek gerekiyor" dedi.

Atatürk'ün ebediyete intikalinin 81. Yıldönümü nedeniyle Gaziantep Üniversitesi'nde düzenlenen tören, Atatürk Anıtı'na saat 09.05'te Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Avni Gökalp'in çelenk koyması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Buradaki törene akademisyenler, idare personel ve öğrenciler katıldı. Daha sonra ise Atatürk Kültür Sahnesi'nde bir etkinlik düzenlendi. Atatürk'ün sevdiği şarkılarının öğrenciler tarafından seslendirildiği bu etkinliğin açılış konuşmasını yapan Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Gür, öğrencilere Atatürk'ü iyi tanımaları için okumaları çağrısında bulunurken şöyle dedi:

"Bir taraftan Mustafa Kemal Atatürk'ü ifrat ve tefritler arasında çatıştırıyoruz. Hayır. O'nu iyi tanımak için öncelikle bulunulan şartları iyi bilmek gerekiyor. Bulunduğu coğrafyada yeni bir ülke kurulması gerekiyordu. Bu mücadele de çok hızlı sürdü. Birinci Dünya Savaşı'nın sonunda Balkanlar'ı kaybetmişsiniz. Anlaşmalarla ordularınız yok edilmiş ve küçük bir alana hapsedilmişsiniz. Böylesi bir ortamda her şeye rağmen bir devlet kurulacak. Ama, hızlı da bir dönüşüm sağlamak zorundasınız. Bir taraftan muasır medeniyetler seviyesinde ilerleme kaydederken, aynı zamanda bağımsızlığınızı da korumak zorundasınız."

"Arkasında millet vardı"

Konuşmasının devamında, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Cumhuriyet'i kurma mücadelesi verirken arkasına Türk Milleti'ni aldığını vurgulayan GAÜN Rektörü Prof. Dr. Ali Gür, "Bana sorarsanız Gazi Mustafa Kemal'in bu millete yapmış olduğu en büyük iyilik, umutları tükenmiş ve yok olmaya mahkum bir millete ışık vererek, onları ayağa kaldırması, yenilmişlik kompleksinden kurtaracak inancı aşılamasıdır" dedi. Tüm bu kötü şartlara rağmen 1927'de uçak fabrikası kurup, dünyada uçak yapan 4 ülkeden birisi olduğumuzu anlatan Prof. Dr. Gür, konuşmasının devamında öğrencilere şu tavsiyelerde bulundu: "Lütfen ifrat ve tefritten kaçının. Mustafa Kemal Atatürk'e din düşmanlığını yaftalarken, diğer taraftan da dini yok eden birisi gibi algılatıp, dindarlara karşı çıkan bir yapıya dönüştürmemeniz gerekiyor. Osmanlı Paşası olan Atatürk de bizimdir. Gazi Mustafa Kemal Paşa da bizimdir. Cumhuriyet'i kuran Mustafa Kemal Atatürk de bizimdir. Dolayısıyla kimsenin birilerinin arkasına sığınarak, Atatürk'ü kullanarak veya dini kullanarak çatışma unsuru oluşturmasına asla izin vermemeliyiz. Bu millet kesinlikle parçalanmayacaktır. M. Kemal Atatürk'ün kütüphanesinde çoğunluğu altı çizilerek, irdelenerek okunmuş 4 binin üzerinde kitap vardı. Ama, o tek taraflı kitaplar okumamıştır. O her şeyi çeşitli yönleriyle analiz ederek kararlarını vermiştir. Bize düşen bu coğrafyada her şeye rağmen ayakta durmayı başaran milletimize karşı oynanan oyunlara karşı dim dik ayakta durmaktır. Unutmayın, bu millet her zaman liderini çıkarar. Ama, lider bekleyecek duruma gelmeyelim lütfen" dedi.

"Kuru taklitçi Atatürkçü olmayın"

Konuşmasının son bölümünde öğrencilerden Atatürk'ün hedefi olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne ülkemizin taşınması için çaba göstermeleri çağrısında bulunan Rektör Prof. Dr. Ali Gür, "İyi tarih okuyalım. Tarihi bağlamından koparmayalım. Hedefiniz, kuru taklitçilik değil, Mustafa Kemal'i taklitçilik yaparak değil, onu iyi anlayarak, O'nun yapmak istediklerini, birlikte oturup konuşup, tartışarak yol almak olsun. O'nun hedefi olan müstakim, bağımsız, dik duran, onurlu bir devletin, muasır medeniyetler seviyesine ulaşması için bize düşeni iyi okuyarak, tarihe sahip çıkarak örnek almalı, bu yolda çok ama çok çalışmalıyız" ifadelerini kullandı.

"Atatürk bilim ve akılcı düşünceden vazgeçmedi"

Atatürk'ün ebediyete intikalinin 81. Yıldönümü etkinliklerinde, 'Atatürk ve Bilim' konulu bir konferans veren GAÜN Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Biçici de, Atatürk'ün yaşamı boyunca bilim ve akılcı düşünceye önem verdiğine işaret ederek, "Atatürk 22 Eylül 1924'te Samsun'da öğretmenlere hitaben yaptığı konuşmada dünyada her şeyin medeniyet için hayat için başarı için en gerçek yol gösterici şeyin ilim ve fen olduğunun altını çizmiş ve ilim ve fenin dışında yol gösterici aramak gaflet ve cehalet olduğunu vurgulamıştır" dedi. Atatürk'ün 'Hayatta en hakiki mürşit ilimdir' sözünü söylemesindeki bir diğer amacının, yapılacak işlerde bilime ve bilim adamlarına başvurmasını istemiş olmasından kaynaklandığını ifade eden Dr. Öğretim Üyesi Bişirici sözlerini şöyle sürdürdü: "Gazi, ülkeyi yönetenlerin ve idarecilerin yapılacak işlerde bilim adamlarına başvurması ve görüş almasının önem taşıdığını vurgulamasıdır. Nitekim, Mustafa Kemal, 'Ben ki ordumu, memleketi, milleti muhakkak bir neticeye götürebilecek noktalarda emir veririm. Fakat, ilim ve özellikle sosyal birim sahasına dahil işlerde ben kumanda vermem bu noktada isterim ki beni alimler aydınlatsınlar siz kendi ilminize, irfanınıza güveniyorsanız bana söyleyiniz' demiştir, Çünkü, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bilim ve eleştirel aklın üstünlüğüne inanan bir insandır. Bu nedenle kendisini izleyecek olanların bilim ve akıl yolundan ayrılmamasını istemiştir. 'Benim Türk Milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden, sonra beni benimsemek isteyenler bu temel üç eksen üzerinde akıl ve ilmin de verdiğini kabul ederler bani mirasçıların olurlar çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmak için efendiler medeniyet yolunda başarı yenileşmeye bağlıdır sosyal hayatta iktisadi hayatta ilim ve ben fen sahasında muvaffak olmak için tek gelişme ve ilerleme yolu budur hayat ve geçimi egemen olan kuralları zaman ile değişme gelişme ve yenilenmesi zorunludur' vecizesiyle bunun altını çizmiştir" diye konuştu. - GAZİANTEP

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel
title