Atalay'ın Katıldığı Kongrede Özgürlük Sloganları Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu Başkanı...

"türkiye'de İHD'nin 8 üyesi serbest bırakılmıştır ama çocukları burada olan İHD Diyarbakır Şube Başkan Yardımcısı Muharrem Erbey'in içeride bulunması üzüldüğümüz bir konudur. Erbey'in serbest bırakılmasını istiyoruz"

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay,

"Biz bu konuda çok açığız. Sözünü ettiğiniz kişinin ailesiyle de görüştüm. Buradalar eşi ve çocukları bana mektup verdiler. Bu konuda bir idare var, bir de yargı var. İdareyle yargı arasında da bu konularda daima zaman zaman sorunlar da olabilir. Yargının alanıdır. İdare, arzu ettiğinde talimatla sorunları çözemez"

Kongrenin ardından katılımcılar ellerine kırmızı karanfiller alarak dünyanın çeşitli ülkelerindeki tutuklu insan hakları savunucuları için Cemal Reşit Rey Kongre Merkezi önünde kısa bir yürüyüş yaptı. Yürüyüşte aralarında Nobel Ödüllü İranlı Hukukçu Şirin Ebadi'nin de bulunduğu grup özgürlük sloganlar attı.

FİSH Başkanı Souhayr Belhassen, eline megafon alıp "Muharrem'e özgürlük" sloganı attı. İnsan Hakları savunucuları daha sonra ellerindeki karanfilleri Harbiye Askeri Müze önünde sergilenen eski savaş topların namlusuna bıraktı.

Haber: Özgür ALTUNCU - Kamera: Özgür ARSLAN - İstanbul DHA

Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu (FIDH) 38. Dünya Kongresi İstanbul'da yapılıyor.

Bugün başlayan ve 5 gün sürecek kongreye federasyona üye dünya çapındaki insan hakları örgütleri katılıyor. Türkiye'yi İnsan Hakları Derneği ve İnsan Hakları Vakfı'nın temsil ettiği kongrenin bu yılki başlığı ise; 'Siyasal Dönüşümler ve İnsan Hakları Deneyimler ve Olası Sorunlar'.

"BEN BUNLARI NORMALLEŞME OLARAK ADLANDIRIYORUM"

Cemal Reşit Rey Kongre Merkezi'ndeki kongrenin açılışına Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay da katıldı. Çağımızda insan haklarına saygının devletlerin uluslararası saygınlığı için vazgeçilmez bir unsur olduğunu söyleyen Atalay, "Çevremizde Arap baharı olurken Türkiye aslında bir devrim yaşadı. Demokratik süreç içerisinde halkın desteğini alarak hukukun içinde değişim ve dönüşüm yaşandı. Bu dönüşümde demokratikleşme en önde özgürlüklerin artması ekonomi ve dış politikadaki gelişmenin ana nedeni olurdu" dedi.

Türkiye'de iktidarda oldukları 2002 yılından buyana çok istikrarlı bir siyasi hayat yaşandığını ve insan hakları konusunda bir çok adım atıldığını söyleyen Atalay, "Bu adımların bir kısmı ülkemizin geçmişte karşılaştığı haklı eleştirilere neden olan ihlallerdi. AİHM'de çok dava vardı. Bugün bir hükümet var. Devlet kendisiyle hesaplaşma içinde. Türkiye'de devlet ve toplum çok değişti. Bu değişim kısa sürelerde olamaz. Siyasal değişmeyi, işi yönetmek gerekiyor. Zamanlamasını iyi yapmazsanız kırılmalara da neden olabilirsiniz. Toplumsal ve siyasal değişim stratejimizin iyi çalıştığını söyleyebilirim.İşkenceye karşı sıfır tölerans kavramını başarıyla hayata geçirdik. Gözaltı şartlarını düzelttik. Teröre karşı her sorunun çözümünde insan haklarını önde tuttuk. Hukukun içinde kaldık.

Ben bunları normalleşme olarak adlandırıyorum. İfade özgürlüğü alanında ceza ve terörle mücadele kanununda önemli değişiklikler yaptık. Şiddet içermeyen düşüncelerin önündeki yasal engelleri kaldırdık. Halen bu konuda almamız gereken mesafe var" diye konuştu.

HÜKÜMETİN YAPTIKLARI

İktidarlarının ikinci yılında hesap veren şeffaf bir yönetim adına bilgi edinme hakkını getirdiklerini belirten Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, "Kamu denetçiliği kurumunu kurduk. Bireyi devlete karşı korumak için. İnsan haklarının korunması adına Türkiye İnsan Hakları Kurumunu kurduk. Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkını getirdik. Türkiye'de çok farklı etnik ve dini yapılar var. Bunları zenginlik kabul eden bir anlayışı yürürlüğe koymaya çalıştık. Sinema ve müzik eserlerine yönelik yasaklar kaldırıldı. Yargı alananındaki güçlünün hukuku yerine hukukun üstünlüğü ilkesini hakim kılmaya çalıştık. AİHM kararlarına dayalı olarak yargılanmanın yenilenmesi yolunu açtık. Göç ve iltica yasası yenilendi. Askeri darbe döneminin ürünü olan demokratik olmayan bir çok anayasa maddesi değiştirildi. Mecliste anayasa çalışması sürüyor. Bizim gayemiz anayasayı yenilemek" diye konuştu.

AÇILIM SÜRECİ HAKKINDA BİLGİ VERDİ

Açılım sürecine de değinen ve bu konuda da bilgi vermek istediğini söyleyen Beşir Atalay, "Bir sürecin içindeyiz. Siz değerli insan hakları savunucularını bilgilendirmek isterim. Bu sürecin nihai hedefi ülkemizde terörün tamamen sonlandırılması. Bütün farklılıkların huzur içinde yaşamasına yönelik bir çalışma. Çok boyutlu bir çalışma. Terör ve şiddet ortamından beslenen her türlü insan hakları ihlalenin son bulması için çalışıyoruz. Şiddetin yerine sorunların siyaset alanında tartışılması hedefimiz. Önce terör ve şiddetin bitmesi, ondan sonra siyaset kurumunun varsa sorunları gündemine daha fazla alması. Sürece bütün kesimlerden olumlu destek var. Bir akil insanlar heyeti oluşturduk. Devletle toplumun arasında bir sivil göz olarak yoğun bir çalışma yapıyorlar. İnşallah bunlar verimli yüreyecek ve sonuca ulaştığımızda hem ülkemizde ve hem bölgemizde büyük bir huzur sağlanacak" şeklinde konuştu.

KÜRTÇE TERCÜME DE YAPILDI

Atalay'ın ardından kürsüye çıkan Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu (FIDH ) Başkanı Tunuslu Gazeteci Souhayr Belhassen, 120 farklı ülkeden gelen insan hakları savunucularıyla toplandıklarını ve gönüllü tercümanlar aracılığıyla kongreyi gerçekleştireceklerini söyleyerek, tercüme yapılan diller arasında Kürtçe'nin de olduğunu söyledi.

TUTUKLU AKTİVİST BIRAKILSIN TALEBİ

FİDH'in birçok gönüllüsünün farklı ülkelerde tutuklu olduğunu hatırlatan Belhassen, " Türkiye'de İHD'nin 8 üyesi serbest bırakılmıştır ama çocukları burada olan İHD Diyarbakır Şube Başkan Yardımcısı Muharrem Erbey'in içerde bulunması üzüldüğümüz bir konudur. Erbey'in serbest bırakılmasını istiyoruz. Hükümetin çok acil talebimizi göz önüne almasını istiyoruz"dedi.

BELHASSEN'İN TÜRKİYE YORUMU

Türkiye'deki insan hakları kuruluşlarının Türkiye'deki demokratik dönüşüm için bazı konuları vurguladıklarını belirten FİDH Başkanı Souhayr Belhassen bunları, "İfade özgürlüğünün güvence altına alınması. İnsan hakları mücadelesi verenlere politik şiddet uygulanmaması. Keyfi olarak tutuklananların serbest bırakılması. İnsanların adalet ve tazminat haklarını güvence altına alınması" olarak sıraladı. Belhassen, Türkiye'nin insan hakları konusunda PKK ile ateşkesin yarattığı olağanüstü ortamda gayet önemli bir atılımlar yapabileceğini de sözlerine ekledi.

TUTUKLULUK ATALAY'A SORULDU

Kongrenin açılış konuşmalarının ardından Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'la birlikte kameraların karşısına geçen FİDH Başkanı Souhayr Belhassen, Türk medyasından destek istedi. Bir gazeteci, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'a Belhassen'in İHD Diyarbakır Şube Başkan Yardımcısı Muharrem Erbey için yaptığı çağrıyı hatırlattı.

Atalay bu konuda, "Uluslarası insan hakları fedarasyonunun bir toplantısı bu. Onların tabiki tespitleri olacak, talepleri, eleştirileri olacak. Biz bu konuda çok açığız. Sözünü ettiğiniz kişinin ailesiyle de görüştüm. Buradalar eşi ve çocukları bana mektup verdiler. Bu konuda bir idare var, bir de yargı var. İdareyle yargı arasında da bu konularda daima zaman zaman sorunlar da olabilir. Yargının alanıdır. İdare, arzu ettiğinde talimatla sorunları çözemez. Bakışımız bellidir. Çok düzenleme yaptık. Yargının hızlandırılması, tutukluluk kararının kolay verilmemesi konusunda çok düzenleme yaptık. Konuyu Adalet Bakanımıza ileteceğim" diye konuştu.

SAVAŞ TOPLARIN NAMLUSUNA ÇİÇEK

Bu arada Atalay ayrıldıktan sonra katılımcılar ellerine kırmızı karanfiller alarak dünyanın çeşitli ülkelerindeki tutuklu insan hakları savunucuları için Cemal Reşit Rey Kongre Merkezi önünde kısa bir yürüyüş yaptı. Yürüyüşte aralarında Nobel Ödüllü İranlı Hukukçu Şirin Ebadi'nin de bulunduğu grup, özgürlük sloganlar attı. FİSH Başkanı Souhayr Belhassen, eline megafon alıp "Muharrem'e özgürlük" sloganı attı. İnsan Hakları savunucuları daha sonra ellerindeki karanfilleri Harbiye Askeri Müze önünde sergilenen eski savaş topların namlusuna bıraktı.