Haberler
İsrail ve Hizbullah ateşkese çok yakın: 36 saat içinde ilan edecekler

Savaşın bitmesine saatler kaldı! Ateşkes artık çok yakın

Kreş tartışmasında CHP'li Başarır ağzını fena bozdu: Tweet bu kadar, geri zekalı

CHP'li Başarır ağzını fena bozdu! Varank'ın yanıtı ise daha bomba

Naci Görür'den Malatya'daki depremden sonra korkutan açıklama: Sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

Malatya'daki depremden sonra korkutan açıklama: Sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

İşte kokoreçcide ölen gencin son videosu: Ölürsem bunu paylaşın

İşte kokoreçcide ölen gencin son videosu: Ölürsem bunu paylaşın

Atalarının Teknolojisiyle Zeytinyağı Üretiyorlar

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Antalya'nın Demre İlçesi'nde oturan her ikisi de 78 yaşındaki Mehmet ve Hatice İnceoğlu çifti, atalarından kalan yüzyıllık tekniklerle zeytinyağı üretiyor.

Demre İlçesi'ne bağlı Beymelek Mahallesi'nde oturan Mehmet ve Hatice İnceoğlu çifti, zeytinyağı üretiminde atalarından kalan teknikleri kullanmaya devam ediyor. Makineyle üretilenin gerçek zeytinyağı lezzeti vermediğini söyleyen çift, kuşaklar boyunca devam eden gelenekle zeytinyağı üretiyor.

İnceoğlu çiftinin zeytinyağı üretimi, kendilerine ait ağaçlardan zeytinleri toplamasıyla başlıyor. Dövülen zeytinler 4-5 gün kaplarda dinlendiriliyor. Bu dinlendirme anında üste çıkan yağ, şifa kaynağı olduğu düşüncesiyle ayrılıyor. Kaplarda dinlenen zeytinler bez torbaya doldurulup üzerine bir miktar sıcak su ilave edilerek bir kazanın içine sıkılıyor. Süzülen sıvı kazanın içinde birikirken, zeytinyağı üste çıkıyor, su ise dibe çöküyor. Kazanın altına yerleştirilen hortum yardımıyla su dışarı boşaltıldıktan sonra üstte kalan yağ bir başka kazana alınarak kaynatılıyor ve bir süre dinlendiriliyor. Bu sürede tortu dibe çökerken altın sarısı renginde zeytinyağı da ortaya çıkıyor. Bu yöntemle sezonda 25- 30 kilo zeytinyağı üreten İnceoğlu çifti, kilosunu 40 liradan satıyor.

Yıllardır bu yöntemle zeytinyağı ürettiklerini söyleyen Hatice İnceoğlu, "Bu yağ şifalı. Yemeyenin yiyesi geliyor. Anamızın, babamızın yağı. Çocukluğumuzda bunu yerdik. Makine yağının tadı olmuyor" dedi. Mehmet İnceoğlu ise anne ve babası öldükten sonra onlardan kalan geleneği sürdürmeye çalıştıklarını belirtirken, "Bu yağlar değerli. Fabrika yağı değil. Ağrıya, sızıya derman için bitirimdir" diye konuştu.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title