ASLIHAN SİNEM'İN AİLESİNİN AVUKATINDAN 'DELİL TOPLAMA' TALEBİ
İZMİR'de, iş görüşmesine gittikten sonra eve dönmeyen, 1 gün sonra hastanede öldüğü anlaşılan Aslıhan Sinem Çiçek'in (18) ailesinin avukatı Vedat Alabay, 1,5 ay geçmesine rağmen bazı delillerin hala toplanmadığını belirterek, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurdu.
İZMİR'de, iş görüşmesine gittikten sonra eve dönmeyen, 1 gün sonra hastanede öldüğü anlaşılan Aslıhan Sinem Çiçek'in (18) ailesinin avukatı Vedat Alabay, 1,5 ay geçmesine rağmen bazı delillerin hala toplanmadığını belirterek, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurdu. Delil toplama talebinde bulunan Alabay, Burak Kaya ile Cem A.'nın telefonlarına ait HTS kayıtlarına bakılmadığını söyledi. Bölgedeki güvenlik kameralarının da araştırılmadığını aktaran Alabay, Çiçek'e ait cep telefonunun da incelenmediğini belirtti.
Bayraklı ilçesinde oturan Aslıhan Sinem Çiçek, 26 Temmuz günü saat 14.00 sıralarında, Bornova'daki iş görüşmesine gitmek için evden çıktı. Eve dönmeyen Çiçek'e ulaşmayan babası Serdar Çiçek, polise kayıp başvurusunda bulundu. Ekipler, Çiçek'in Ege Üniversitesi Hastanesi'nde olduğunu tespit etti. Böbrekleri iflas ettiği belirtilen Aslıhan Sinem Çiçek, ertesi gün hastanede yaşamını yitirdi. Çiçek'in şüpheli ölümüyle ilgili ekipler, Burak Kaya'yı (27) gözaltına aldı. Genç kızın telefonu üzerinde bulunan Kaya, sorgusunda Çiçek'i kendisinin öldürmediğini söyledi. Emniyetteki işlemlerin ardından adliyeye sevk edilen Kaya, çıkarıldığı sulh ceza hakimliğince 'gasp' suçundan tutuklandı.
SON GÖRÜNTÜSÜNDE ARACA BİNDİĞİ GÖRÜLDÜ
Olayla ilgili yapılan araştırmada Aslıhan Sinem Çiçek'in, son olarak beyaz hafif ticari araca bindiği görüldü. İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri, beyaz aracın geçtiği noktalardaki güvenlik kameralarını inceledi. Görüntülerin ardından aracın plakasından, fırında çalışan Cem A.'ya (27) ulaşıldı. Belirlenen adrese operasyon yapan ekipler, Aslıhan'ın arkadaşı Cem A.'yı gözaltına aldı. Emniyetteki işlemleri tamamlanınca Cem A., adliyeye sevk edildi. Savcı, Cem A.'yı 'nitelikli cinsel saldırı' suçlamasıyla tutuklanmasını isteyerek mahkemeye sevk etti. İzmir 2'nci Sulh Ceza Hakimliği ise Cem A.'yı adli kontrol şartıyla serbest bıraktı. Ayağına elektronik kelepçe takılan Cem A.'ya, konutunu terk etmesi başta olmak üzere yurt dışına çıkma yasağı konuldu.
'EN SON SİNEM'LE SAAT 19.00'DA BERABERDİM'
Cem A.'nın, hakimlikteki ifadesinde, Sinem'le 2 senedir tanışıyoruz. Instagram'dan 2 hafta önce istek gönderdim. Konuşmaya başladık. Bana konum attı. Saat 16.00 gibi aldım. Önce benim iş yerime uğradık. Şarj aleti aldık. Biraz da vakit geçirdik. Sonra eve gittik. 1,5 saat bizde kaldı. Sonrasında gitmek istedi. Birkaç gün sonra haber vereceğini söyleyip, evden çıktı. Ben de akşam kuzenlerimle buluştuktan sonra eve geldim. En son Sinem'le saat 19.00'da beraberdim. Uyuşturucu kullanmadık. Evden ayrıldığı zaman işi olduğunu söylemişti. Evi de zaten yakındı. Evde bulunduğu sırada kendisiyle kavga falan da etmedik dediği öğrenildi.
Bu arada Çiçek ailesinin avukatı Vedat Alabay, 1,5 ay geçmesine rağmen bazı delillerin hala toplanmadığını belirterek, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurdu. Delil toplama talebinde bulunan Alabay, Burak Kaya ile Cem A.'nın telefonlarına ait HTS kayıtlarına bakılmadığını söyledi. Bölgedeki güvenlik kamerası görüntülerinin de araştırılmadığını aktaran Alabay, Çiçek'e ait cep telefonunun da incelenmediğini belirtti.
'MERHEM OLACAK TEK BİR VERİ DOSYAYA GİRMEMİŞTİR'
'Öldürme' suçlamasıyla şu ana kadar hiçbir işlem yapılmadığını kaydeden avukat Vedat Alabay, Kadın haklarının savunucusu İzmir gibi bir kentin merkezinde, böyle bir olayın gerçekleşmesi vicdanları yaralamıştır. Dosyanın şu anki aşamasında şunu rahatlıkla söyleyebiliriz; gözaltına alınanlardan biri 'yağma', Cem A. adlı diğer zanlı ise 'nitelikli cinsel saldırı' iddiasıyla yer almıştır. Fakat hala kızımızın ölümü ya da öldürülmesiyle ilgili dosyaya en ufak bir veri girmemiştir. Şüpheli sıfatıyla alınan tek bir ifade olmamıştır. Bizim soruşturmayı yürütenlerden tek istediğimiz; kızımızın ölümüyle ilgili vasfın tam tespit edilmesidir. Bu nedenle Cumhuriyet Savcılığı'na bazı taleplerde bulunduk. Soruşturma sürüyor. Ancak kızımızın ölümüyle ilgili tatmin edici, vicdanlardaki yaraya merhem olacak tek bir veri dosyaya girmemiştir. Bu nedenle kızımızın yürüdüğü güzargah boyunca kameraların incelenmesini ve HTS kayıtlarına bakılmasını talep ettik dedi. (DHA)