Askerlik Görevini Yaparken İntihar Ettiği İleri Sürülen Erler
Tunceli'de askerlik görevini yaparken intihar ettiği iddia edilen er Murat Oktay Can'ın babası Oktay Can, oğlunun cenazesine tekrar otopsi yapılması için mezarının açılmasını istedi Baba Oktay Can: "Mahkemeye çok kez delil sunmamıza rağmen hala bizden delil istenmektedir. Ben de oğlumun tekrar otopsisi için mezarının açılmasını istiyorum"
Tunceli'nin Hozat ilçesine bağlı Sarıtaş Jandarma Karakolu'nda askerlik görevini yaparken 5 Ekim 2009 tarihinde nöbette intihar ettiği iddia edilen er Murat Oktay Can'ın babası Oktay Can, oğlunun cenazesine yeniden otopsi yapılması için mezarının açılmasını talep etti.
Oktay Can, Kazım Özal Caddesi'nde yaptığı basın açıklamasında, 2009 yılında nöbet kulübesinde ölü bulunan oğlu Murat Oktay Can için yasal mücadelelerine devam ettiklerini söyledi.
Ellerinde resmi deliller olmasına rağmen 8. Kolordu Askeri Savcılığı ve 2. Malatya Ordu Komutanlığının olayların üzerine gitmediğini iddia eden Can, "Her duruşmada çocukların ölümünde komutanların kusurlu olduklarını dile getirdik. Bu konuyla ilgili bir önlem alınmasını ve yasa çıkarılmasını istiyoruz ama hiçbir önlem alınmıyor. Mahkemeye oğlumun ölümüyle ilgili çok kez delil sunmamıza rağmen hala bizden delil istenmektedir. Ben de oğlumun tekrar otopsisi için mezarının açılmasını ve ölüm nedeninin belirlenmesini istiyorum" dedi.
Oktay Can'ın avukatı Ahmet Çevik ise konuyla ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesine başvurduklarını, yetkili birimlere müracaat ettiklerini anlattı.
"Müracaatlar sonrasında cinayetin üstü kapatıldı. Şüpheli ölümler cinayettir. Benim müvekkilim de bu cinayete kurban gitmiştir" diyen Çevik, "Türkiye'de son 10 yılda 987 kişi askerlik görevini yaptığı sırada şüpheli bir şekilde öldü. Sivilleşme ve demokratikleşme sürecinin söz konusu olduğu bir dönemde bu ölümlerin üzerine gidilmesi gerekir" ifadesini kullandı.
Muş Hasköy'de askerlik görevini yaparken 9 Aralık 2012'de ölü bulunan Uysal Doğan'ın babası Rıza Doğan ise oğlunun öldürüldüğünü iddia ederek, bununla ilgili hukuk mücadelesini sürdüreceklerini söyledi.
Elazığ Askeri Mahkemesine başvurduklarını ancak askeri savcılık takipsizlik kararı verince bir üst mahkemeye müracaat ettiklerini dile getiren Uysal, "Bize intihar ettiği söylendi ancak çocuğumun silahında parmak izi dahi yok. Daha sonra takipsizlik kararı verdiler. Acımız çok büyük" diye konuştu.
Konuşmaların ardından her iki aile de yanlarında getirdikleri çocuklarının fotoğraflarını gösterdi. Ailelerin bu sırada ağladıkları görüldü. - Antalya