Askeri Casusuk Davasında Sivil Memura 507 Bin Lira Tazminat
İSTANBUL askeri casusluk davasında 11 ay tutuklu kaldıktan sonra Anayasa Mahkemesi kararıyla tahliye edilip beraat eden sivil memur 44 yaşındaki Hatice Senay Günaydın'a maddi ve manevi 507 bin 100 TL tazminatın faiziyle ödenmesine karar verildi.
İSTANBUL askeri casusluk davasında 11 ay tutuklu kaldıktan sonra Anayasa Mahkemesi kararıyla tahliye edilip beraat eden sivil memur 44 yaşındaki Hatice Senay Günaydın'a maddi ve manevi 507 bin 100 TL tazminatın faiziyle ödenmesine karar verildi. Günaydın'ın avukatı Erdal Avcı, karara itiraz etmeyeceklerini belirterek, Hazine'nin de itiraz etmemesini talep etti.
İstanbul merkezli yapılan ve askeri casusluk olarak bilinen 'Gizli bilgi ve belge bulundurma' davası kapsamında 25 Ekim 2010'da örgüt üyesi olduğu iddiasıyla gözaltına alınan ve davanın 1 numaralı sanığı Albay İbrahim Sezer'in evinde bulunduğu iddia edilen bir dijitalde adı geçen Antalya Sahil Güvenlik Komutanlığı'nda görevli sivil memur Hatice Senay Günaydın, 2010 yılında gözaltına alındı. 'Gizli belge bulundurmak' ve 'haberleşme gizliliğini ihlal' ettiği iddialarıyla yargılandıktan sonra 4 yıl 5 ay hapis cezası verilen ve cezası Yargıtay tarafından onanan Hatice Senay Günaydın, 12 Şubat 2014 tarihinde tutuklanarak, Antalya L Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi.
Cezaevine girmeden 2 ay önce eşini kalp krizinden kaybeden Hatice Senay Günaydın, Anayasa Mahkemesi'nin 'Hak ihlali var' kararı sonrası 11 ay cezaevinde kaldıktan sonra 13 Ocak 2015'te serbest kaldı. Ardından tekrarlanan yargılamada beraat eden Günaydın, avukatı Erdal Avcı aracılığıyla Hazine'ye 1 milyon TL tazminat talebiyle dava açtı.
Antalya 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 12 Ocak'ta davanın karar duruşması yapıldı. Hatice Senay Günaydın'ın katılmadığı duruşmada, avukatı Erdal Avcı ve Hazine avukatı Yurdagül Gürbüz hazır bulundu. Duruşmada, ilk olarak talimatla ifadesi alınan tanıkların beyanları okundu. Ardından Günaydın'ın iş arkadaşı H.B.B. tanık olarak dinlendi. H.B.B. ifadesinde şunları söyledi:
"2009 yılından beri davacı ile aynı işyerinde çalışıyorum. Kendisi tutuklanmadan önce Ankara'dan tayinle gelmişti. Çalışmaya başladıktan sonra tek başına bir odaya yerleştirildi. Soru bankası odasıydı. Adeta kendisine vebalı gibi davranılıyordu. Ziyaretine gelenler amiri tarafından uzaklaştırılıyordu. Kendisinin de başkaları ile görüşmesine engel olunuyordu. Gözaltına alındığında ailesine haber verilmedi. Çocuğu kreşteydi. Çocuğu kreşten ben aldım. Daha sonra İzmir'den gelen ailesine teslim ettim. Tutuklanıp bir süre sonra serbest kaldı. İş yerine döndüğünde amirlerimiz tarafından devamlı uyarıldık. Kendisiyle görüşmememiz veya daha az görüşmemiz istendi. Hatta 'Bilgisayara dokunmasın, yaklaşmasın, evrak görmesin' gibi uyarılar yapıldı. Bütün evrak yetkileri alındı. Tecrit edildi. Kendisine amirler tarafından 'mobbing' uygulandı. Bu nedenle içine kapanıp insanlardan kaçmaya başladı. Kendisiyle yakın arkadaş olduğum için çok sıkıntı çektiğini gördüm. Sıkıntıdan kendisini temizliğe verdi. Erkek çocuğu ise tutuklama sonrasında saldırgan hale geldi. Sürekli ağlıyordu, okul başarısı düştü. Yemiyor, içmiyordu. Hatta bağırsaklarının kuruduğu ve tedavi gerektiği tespit edildi. Stresten saçkıran olup, vücudunda yaralar çıktı. Yalnızlık korkusu çekti."
OĞLUNUN SAĞLIĞI BOZULDU
Diğer tanık N.M. ise "Hatice Senay Günaydın'ın tutuklanmasından sonra oğlunun psikolojisi ciddi zarar gördü. Uzun süreli terapi ve eğitime, anneye ihtiyacı olduğu tespit edildi. Yaşanan süreç çocuğu çok olumsuz etkiledi" dedi.
MATA HARİ BENZETMESİ
Günaydın'ın avukatı Erdal Avcı da savunmasında, "Müvekkilim kamuoyuna 'Türkiye'nin Mata Hari'si', 'fuhuş yapan kişi' olarak lanse edildi. Çok büyük baskı altında kalmış, sokağa çıkamaz hale gelmiştir. Kendisi ODTÜ mezunu bilgisayar uzmanıdır. Ancak geleceği tamamen silinmiştir. Bu nedenle sivil memur gibi değil, asker kişiler gibi değerlendirilmesini, tazminatın kısılmamasını talep ediyoruz" diye konuştu. Maliye Hazinesi avukatı Yurdagül Gürbüz ise talep edilen tazminat tutarı için 'fahiş' değerlendirmesi yaparak davanın reddine karar verilmesini istedi.
SİVİLE VERİLEN EN YÜKSEK TUTAR
Mahkeme heyeti, Günaydın'a 500 bin TL manevi, 7 bin 100 TL de maddi tazminatın faiziyle verilmesine karar verdi. Bu tutar, benzer davalarda yargılanan sivillerin kazandığı en yüksek tazminat tutarı olarak kayda girdi. 'Balyoz' davasında 1 yıl 18 gün tutuklu kalan sivil memur Güllü Salkaya için mahkeme 26 bin TL'lik tazminat ödenmesine karar vermişti. Günaydın'a verilecek tazminatın faizi ise gözaltına alındığı 2010 yılı dikkate alınarak hesaplanacak.
İTİRAZ SÜRECİ
Avukat Erdal Avcı, karar sonrası yaptığı açıklamada, tazminat miktarına itiraz etmeyeceklerini söyledi. İtiraz süresinin bugün dolacağını kaydeden Avcı, "Müvekkilimin eğitimi düşünüldüğünde hakkındaki iddialar geleceğini ipotek altına almıştır. Yaptığı iş tamamen güvene dayanıyor. Bundan dolayı hiçbir resmi kurumda ya da çalıştığı kurumda üst makamlarda görevlendirilmeyecektir. Bundan dolayı çok ciddi kayıpları oldu ve olacaktır. Biz buradan gelecek tazminatın miktarına Hazine'nin itiraz etmemesini bekliyoruz. Ancak konuyla ilgili süreci takip edeceğiz" dedi.
- Antalya