Askeri Casuslukta Kumpas" Davası
İzmir'deki "askeri casusluk soruşturması"nda, sahte delil üretildiği iddiasına ilişkin "Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY)" yönelik soruşturma kapsamında, 12'si tutuklu 68 sanığın İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandığı davada, iddianamenin okunmasına devam edildi.
İzmir'deki "askeri casusluk soruşturması"nda, sahte delil üretildiği iddiasına ilişkin "Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY)" yönelik soruşturma kapsamında, 12'si tutuklu 68 sanığın İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandığı davada, iddianamenin okunmasına devam edildi.
İzmir Adliyesi Sosyal Tesisleri'nin konferans salonunda görülen duruşmaya, bazı sanık ve taraf avukatları katıldı.
İzmir Cumhuriyet Başsavcı Vekili Okan Bato tarafından hazırlanan iddianamede, ifadesine başvurulan askeri casusluk davasının iki numaralı sanığı emekli Albay Coşkun Başbuğ'un Ağustos 2011 tarihinde davanın bir numaralı sanığı Bilgin Özkaynak'ın yanında işten ayrıldığını belirtmesine rağmen polis fezlekesinde Başbuğ'un işten atıldığı bilgisine yer verilerek, FETÖ/PDY mensubu emniyet mensuplarının kurgulanan algının daha önceden planlandığının anlaşıldığı kaydedildi.
"Başbuğ'un soruşturma dosyasına dahil edilmesinin var olan örgütsel yapıyı ortaya çıkarmak ve delillendirmekten ziyade, başta MİT görevlileri olmak üzere yeni sözde şüphelilerin tespit edilerek soruşturmaya eklenmesi amacına yönelik olduğu anlaşılmaktadır." görüşlerinin aktarıldığı iddianamede şu bilgilere yer verildi:
"Başbuğ'un emekli istihbarat albayı olduğu ve görev gereği arkadaşlık kurduğu ve irtibatını devam ettirdiği MİT personeli ile irtibatının şüpheli olarak değerlendirildiği, bu sebeple de Ankara ilinde görev yapmakta olan İ.H.Y. ile aralarında geçen görüşmenin iletişim tespit tutanağına dönüştürülerek bu şahıs hakkında adli dinleme kararı alındığı, yapılan bu görüşmenin de neden şüpheli olarak değerlendirildiği, bu şahsın suç faaliyetinin belirtilmediği, örgütsel yapı içinde hangi eylem ile örgüte yardım ettiği ya da hangi suçu işlemek suretiyle yönetici sıfatını kazandığı hakkında açıklama yapılmadığı görülmüştür."
FETÖ bazı MİT görevlilerinin tasfiyesini amaçladı
FETÖ/PDY mensubu emniyet görevlilerinin, Başbuğ'un 1 Ocak 2010 ile 31 Ocak 2012 tarihleri arasında görüşme yaptığı 16 MİT görevlisinin kimlik bilgilerini paylaşarak deşifre edildiği, ayrıca Başbuğ ile Özkaynak arasındaki iş ilişkisinin Ağustos 2011 ila Mayıs 2012 tarihleri arasında da devam ettiği izlenimi verilerek Başbuğ'un soruşturmaya dahil edildiği bilgisi aktarılarak "Coşkun Başbuğ hakkında çift yönlü bir çalışma yapılarak hem Bilgin Özkaynak, hem de bir kısım MİT personelinin dahil edildiği, MİT irtibat listesi hazırlanmak suretiyle soruşturmanın MİT'e yönlendirildiği, birtakım MİT görevlilerinin tasfiyesi nihai amacının gerçekleştirilmeye çalışılırken bu esnada çıkan MİT yasası ile bu süreç kesildi." ifadeleri yer aldı.
Mahkeme heyeti, iddianamenin okunmasına devam edilmek üzere duruşmaya yarına kadar ara verdi.
Dava ve iddianame
"Askeri gizli bilgi ve belge bulundurma" iddialarına ilişkin İzmir Emniyet Müdürlüğüne 10 Ağustos 2010'da gelen ihbar e-postası üzerine başlatılan ve aralarında muvazzaf askerlerin de bulunduğu 357 sanık ve üst düzey askeri yetkili, devletin gizli bilgi ve belgelerini yabancı istihbarat servislerine vermekle suçlanmıştı. İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi, şubat ayında tüm sanıkların beraatine hükmetmişti.
Sahte deliler üretilerek kumpas kurulduğu iddiaları üzerine başlatılan soruşturmada 25 kişi tutuklanmış, 5 zanlı ise daha sonra tahliye edilmişti. Soruşturmaya ilişkin İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosundan Sorumlu Başsavcı Vekili Okan Bato'nun hazırladığı ve Fetullah Gülen'in 1 numaralı sanık olarak yer aldığı 68 sanıklı iddianame, 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilmişti.
İddianamede, sanıklar hakkında Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddeleri kapsamında, "silahlı terör örgütü kuruculuğu, yöneticiliği, üyeliği, örgüt faaliyetleri kapsamında devlet ve ülkenin bütünlüğünü bozmak, hukuka aykırı kişisel verileri kaydetmek, iftira, kamu görevlisinin resmi evrakta sahteciliği, kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek ve yaymak, özel hayatın gizliliğini ihlal, suç delillerini yok etmek, gizlemek, değiştirmek ve suç uydurmak" gibi suçlamalar yer alıyor.
24 Haziran görülen duruşmada 2. Ağır Ceza Mahkemesi, aralarında eski İzmir Emniyet Müdürü Ali Bilkay'ın da bulunduğu 8 kişi hakkında tahliye kararı vermişti. Böylece dosyada tutuklu sayısı 12'ye düşmüştü.