Askerde Ölenlerin Aileleri Şehitlik Ünvanı İstiyor
Vatani görevlerini yaptıkları sırada vurularak hayatını kaybeden askerlerin aileleri, çocuklarına şehitlik verilmesini istiyor.
Vatani görevlerini yaptıkları sırada vurularak hayatını kaybeden askerlerin aileleri, çocuklarına şehitlik verilmesini talep ediyor. Askerde ölen oğluna şehitliğin verilmesini isteyen baba Oktay Can, "Yetkililerden çocuklarımızın şehitliğinin verilmesini istiyoruz" dedi.
Tunceli'nin Hozat ilçesinde 2009 yılında askerlik görevini yaparken nöbet mevkiinde ölü bulunan ve intihar ettiği öne sürülen Piyade Er Murat Oktay Can'ın baba evinde toplanan asker aileleri, oğullarına şehitliklerinin verilmesini talep etti. 2007 yılında Ankara'nın Mamak ilçesinde vatani görevini yaptığı sırada vurularak ölen Uğur Erkan'ın ağabeyi Ahmet Latif Erkan, "Kardeşim iki mermiyle vurularak öldürüldü. Biri göğüsün başlangıcında, biri de iki kaşının ortasına dik açıyla isabet ediyor. GATA'nın raporunda tıbben çözemediğimizi bildiririz kanaat raporu bulunuyor. Olay yeri incelemede silahta beş mermi var. Üç tanesi çekilip bırakılıyor. Olay yerinde üç tane dolu kovan bulunuyor. İki tanesi vücuda sıkılıyor. Bunu kendi sıkması mümkün değil. Silahta sadece sol orta parmak izi var. Biz bu haklılığımızı mahkemede de ispat ettik. Tazminat davası açtık. Tazminat davasını da kazandık. Tazminatı ödeyerek bize suçlu olduklarını kabul ettiler. Ama bize ne failin yargılandığına dair ne de özlük haklarımızı vermediler. Ne kadar yukarı gidersek gidelim olmaz dediler. Sürekli red cevabı aldık. Biz mümkünse yargılanmamızın sivil mahkemede görülmesini suçluların bulunup cezalandırılmasını istiyoruz" dedi.
"ÇOCUĞUMA İÇİNDE MERMİ OLMAYAN SİLAH VERİLDİ"
2005 yılında Diyarbakır'da vatani görevini yaptığı sırada ölen Ayhan Üşüdür'ün annesi Türkan Üşüdür, "Benim oğlum askere ramazan ayı başlamadan gitti. Benim oğlum 9 aylık askerken cenazesi geldi. Çocuğumda nöbet esnasında içinde mermi olmayan tüfek veriliyor. Çocuğum vurulduğunda yolda bileğinde kesikler yapıyorlar. Çocuğumun kendi kendini vurduğunu söyleyerek üstünü kapatmaya çalıştılar. Şimdiye kadar sustuk içimize attık. Kimse bizi aramadı. Biz çocuklarımızı vatan için gönderiyoruz. Öldürüp bize gönderiyorlar. Bizi adam yerine de koymuyorlar. Bu bizim vatanımız. Bizim sesimizi milletvekilleri mecliste dile getirsinler. Bizim gibi susanlar çok. Seslerini çıkartamıyorlar" diye konuştu.
Geçen yıl Muş Hasköy'de askerlik yaptığı sırada başka bir koğuşta vurularak öldüğü söylenen 21 yaşındaki Uysal Doğan'ın babası Rıza Doğan, aşçının bile elinde barut izi çıktığını ama oğlunun elinde barut izi olmadığını iddia etti. Rıza Doğan, "Takipsizlik kararı verilen soruşturmanın ardından bir üst mahkemeye itiraz ettik ve itirazımız kabul edildi. Yapılan incelemelerde oğlumun elinde barut izi çıkmıyor, aşçının elinde barut izi bulunuyor. Nöbetten gelen biri nasıl olur da başkasının koğuşuna gider intihar eder. Biz bir üst mahkemeye gittik. Ama hakim Elazığ'da takipsizlik kararı verdi. Bir üst mahkeme kararı bozdu ve şu an mahkeme devam ediyor. Biz adalet bakanlığına yazı yazdık. Savcıların delil toplamadan karar verdiğine bir üst mahkemede bu kararı doğrulamasına rağmen maalesef Adalet Bakanlığı adaleti dağıtmıyor. Hiçbir soruşturma yok. Aynı savcı aynı olayın başına verilmeye çalışılıyor. Takipsizlik kararı veren savcıya ben nasıl güveneyim. Ona nasıl inanacağım. Özellikle çocukların intihar değil de yasa çıkartılarak şehitliklerinin verilmesini talep ettik. Mecliste de zaten bu konuda girişimler yaptık" şeklinde konuştu.
"DAVALAR SİVİL MAHKEMELERDE GÖRÜLSÜN"
Tunceli'nin Hozat ilçesinde 2009 yılında askerlik görevini yaparken nöbet mevkinde ölü bulunan ve intihar ettiği öne sürülen Piyade Er Murat Oktay Can'ın babası Oktay Can ise, Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru yaptıklarını ve suçluların sivil mahkemelerde yargılanmasını istedi. Baba Oktay Can, "Tüm delillere rağmen oğlumun başkası tarafından vurulduğu kabul edilmiyor. Biz bu olayların, askeri değil sivil mahkemelerde görülmesini istiyoruz. Mecliste milletvekilleri tarafından bize gösterilen ilginin adalette de gösterilmesini istiyoruz. Taleplerimiz birincisi çocuklarımızın şehitlikleri verilsin. İkincisi suçu olan komutanlar cezalandırılması. Çünkü komutanlar hatalı bulunmuş ama hiçbir tutuklanan komutan yok. Bütün ailelerin ortak kararı budur" dedi. - ANTALYA