Aşkale'de Ölen İşçiler Bot Delik Çıkınca Deniz Bisikleti ile Gölete Girmiş
Erzurum'un Aşkale İlçesi'nde göletteki elektrik direğinde meydana gelen arızayı gidermek için bindikleri deniz bisikletinin alabora olması sonucu yaşama veda eden 5 TEDAŞ görevlisinin ölümü ile ilgili 6 kişininin yargılanmasına başlandı.
Erzurum'un Aşkale İlçesi'nde göletteki elektrik direğinde meydana gelen arızayı gidermek için bindikleri deniz bisikletinin alabora olması sonucu yaşama veda eden 5 TEDAŞ görevlisinin ölümü ile ilgili 6 kişininin yargılanmasına başlandı. Duruşmada tanık olak dinlenen taşeron firmada çalışan Kürşat Çakıcı, Botlar patlak çıkınca belediyeden aldığımız deniz bisikleti ile gölete girdiler. Bisiklet alabora olunca Mustafa Arifoğulları dışında hepsi su yüzündeydi dedi.
Erzurum- Bayburt karayolu üzerindeki Karasu-2 HES'in göletinden geçen enerji nakil hattındaki arızayı onarmak için 5 işçi, 3 Nisan 2012 günü, deniz bisikleti ile tamir için yola çıktı. Buzla kaplı gölette deniz bisitletinin alabora olması sonucu suya düşen Mustafa Arifoğulları (56) kazanın hemen ardından, Feridun Öztürk (39), Rıdvan Takım (35), Şahin Baykal (24) ve Ahmet Sait Turan (21) ise uzun bir süre buz kütlelerine tutunarak kurtarılmayı beklerken yaşama veda etti. Olayın ardından Aras Edaş şirketi İşletme Bakım Müdürü Tuncer Yeşilyurt, 5 Nisan günü 'taksirli olarak birden fazla kişinin ölümüne neden olmaktan' tutuklandı. Tuncer Yeşilyurt, personelin inisiyatif kullanarak gittiğini ileri sürdü ve 30 Nisan günü tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
İKİ BİLİRKİŞİ RAPORU
Aşkale'de 5 işçinin ölümüne neden olan kaza ile ilgili olarak Atatürk Üniversitesi Hukuk Fakultesi Dekanı, İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Korkmaz, inşaat mühendisi Halil Yıldız, elektrikçi Barış Gerez tarafından hazırlanan ilk bilirkişi raporu, 2 Mayıs 2012 günü Aşkale Cumhuriyet Savcılığına verildi. Raporda, Aras Elektrik Dağıtım A.Ş. İşletme Bakım Müdürü Tuncer Yeşilyurt, taşeronluk yapan Temel Elektrik Sorumlu Müdürü, İş Güvenlik Sorumlusu, Karasu-2 HES şirket yetkilisi, İdeal Enerji, güvenlik önlemi almadıkları için ölen işçilerden Rıdvan Takım ve Şahin Baykal birinci derecede, diğer üç içci ise ikinci derecede sorumlu bulundu. İtiraz üzerine savcılık ikinci bir rapor hazırlaması için elektrik mühendisi Muhittin Oral ve inşaat mühendisi Mustafa Cengiz Ayna ile Tevfik Paçacı'yı görevlendirdi. 27 Temmuz 2012 günü hazırlanan ikinci bilirkişi raporunda ise 'onarın' talimatı veren yetkililer ile hayatını kaybeden 5 işçi eşit oranda kusurlu sayıldı. İşletme Müdürü Tuncer Yeşilyurt, göl alanındaki 4 direğin yerlerinin değiştirilmesi takibini yapmamış olmasından dolayı; Temel Elektrik şirketi sahipleri Fehmi Temel ve Nurullah Gümüş işçileri engellemediği; Aras Edaş İl Müdürlüğü'nde personel müdürlüğüne vekalet eden Şahin Torun görevlendirme yapmadığı; Aras Edaş Elektrik şirketi İl Müdürü Ziya Özpeker de organizasyonu sağlamadığı için ikinci raporda kusurlu görüldü. Ölen 5 işçi de 'Yetkililer tarafından uygun araç temin edilmeden, donmuş gölete deniz bisikleti ile girerek, iki kişilik bisiklete beş kişi binerek iş güvenliği kurullarına aykırı davranmış olmaları' nedeniyle eşit ölçüde kusurlu sayıldı. 15 YILA KADAR HAPİS İSTEMİ
Olaydan 13 ay sonra hazırlanan iddianame Erzurum 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Hazırlanan iddianamede Aras Elektrik şirketi İl Müdürü Ziya Özpeker, birinci şüpheli olarak yer aldı. Aras Elektrik şirketi personel müdürlüğüne olay günü vekaleten bakan Şahin Torun, Aras Elektrik şirketi İşletme Bakım Müdürü Tuncer Yeşilyurt, Temel elektrik şirketinin sahibi Fehmi Temel, İdeal Enerji şirketinde proje müdürü Ahmet Duran Kürkcü ve Temel elektrik koordinatör mühendisi Nurullah Gülmüş de şüpheliler arasında yer aldı.
'Taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma' suçundan 3 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılananlar 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde ilk kez hakim karşısına çıktı. Duruşmada Ziya Özpeker, Şahin Torun, Fehmi Temel, sanık avukalatı, müşteki avukatları ve ölen Ahmet Sait Turan ile Şahin Baykal'ın yakınları hazır bulundu. Diğer 3 sanık ve ölenlerin yakınlarının ifadeleri talimat ile alındığı bildirildi. HELİKOPTER ÇOK GEÇ GELDİ
Mahkemede tanık olarak dinlenen Temel Elektrik şirketinde çalışan Kürşat Çakıcı, olay günü saat 15.00 sıralarında işe geldiğini anımstarak, Mustafa Arifoğulları beni ve başka bir arkadaşı 3 lastik botu şişirmek için oto lastikçiye yolladı. Botlar patlak çıktı. Olay yerine keşif için gittik. Burada Mustafa Arifoğulları'na bir telefon geldi. Telefondan sonra bizi belediyeye gönderdi. Buradan deniz bisikleti aldık. Gölete girdiler, biraz ilerledikten sonra bisiklet alabora oldu. Mustafa Arifoğulları su yüzüne çıkamadı. Onun dışındakiler su yüzündeydi. Suya düştüklerinde saat 17.30 gibiydi. Hemen polisi, jandarmayı, iftaiyeyi aradık. Helikoptere haber verdik ama çok geç geldiler. Şirket yetkilimiz Nurullah Gülmüş kesinlikle suya girilmemesini bildirdi. Ancak Mustafa Arifoğulları söyleyince deniz bisikletine bindiler diye konuştu.
ASIL MAĞDUR TEDAŞ İl müdürü olarak görev yaptığı için koordineyi sağlayacak zamanının olmadığını söyleyen Ziya Özpeker ise arızanın yapılmasına ilişkin talimatının olmadığına işaret etti. Özpeker, Olaydan 10 dakika sonra buradan enerji alan yerleşim yerlerine elektrik vermişiz. Ancak oradaki enerji hatlarının yerini değiştirmeden su tutulması büyük bir ihmaldir. Bu hususta asıl TEDAŞ mağdur olmuştur. Hem hatlarımız yıkıldı hem de personelimizi kaybettik. Bizim ihmal ve kusurumuz olmadığı aşikardır diye konuştu. Mahkeme heyeti Nurullah Gülmüş'ün duruşmaya zorla getirilmesine, sanıkların tutuklanması yönündeki talebin reddine karar vererek duruşmayı erteledi. Öte yandan oğlunun ölümünde sorumlu olanlardan şikayetçi olan Şahin Baykal'ın babası Ahmet Baykal oğlunun o arızayı gidermek için görevlendirildiğinde Bunlar bizi ölüme götürecek dediğini iddia etti. Ahmet Sait Turan'ın annesi Esma Turan ise suçluların bir an evvel cezalandırılmasını istediklerini söyledi. Esma Turan, Bizim 20 yaşındaki çocuklarımız toprağın içinde. Onlar da aynı bizim gibi olsun. Devletimizden bizim ricamız çocuklarımızın kanı yerde kalmasın dedi.