Asırlık çınarların altında ahşap heykeller yapıyorlar

KOCAELİ'nin Gölcük ilçesinde bu yıl 26'ncısı düzenlenen Uluslararası Zühtü Müridoğlu Ahşap Heykel Sempozyumu'nda sanatçılar birbirinden güzel eserler ortaya çıkarmaya başladı. Sanatçılar eserlerini yaparken, çevrede toplananlar merakla çalışmaları izledi.

Gölcük Değirmendere Çınarlık Meydanı'nda 17 Temmuz'da başlayan Uluslararası Zühtü Müridoğlu Ahşap Heykel Sempozyumu'nda 6 sanatçı eserlerini hayata geçiriyor. Türkiye'nin en uzun süreli ahşap heykel sempozyumu olma özelliği taşıyan Uluslararası Zühtü Müridoğlu Ahşap Heykel Sempozyumu'nun sonunda, sanatçıların ortaya çıkardığı eserler Değirmendere Yalı Evleri Ağaç Heykel Müzesi'nde sergilenecek. Rusya'dan Vadim Polin, İran'dan Bahman Chegeni, İspanya'dan Pedro Jordan, Türkiye'den ise Şenol Bora, Sanem Tufan ve Şahin Karakuş'un katıldığı sempozyum 2 Ağustos'ta sona erecek. Asırlık çınar ağaçlarının altında heykeltıraşlar köpek, kedi, tavşan, boğa, yelkenli gibi heykeller yaparken, çevrelerinde toplananlar merakla çalışmalarını izledi. Meydan da ayrıca geçen yıllarda yapılan heykeller sergileniyor.

Sempozyuma Edirne'den katılan heykeltıraş Şenol Bora, "İlk defa uluslararası bir ahşap heykel sempozyumunda bulunmuş olacağım. Burada bulunmaktan ve yeni arkadaşlarla tanışmaktan dolayı mutluyum. Bu heykel sempozyumu 26'ncı kez düzenleniyor. Çok prestijli bir organizasyon. Bu tip etkinliklerin heykeltıraşlar için çok ayrı bir yeri var. Çünkü sanatçıların her zaman konuşma fırsatı olmuyor. Sanatçılar yaptıkları eserlerle kendilerini tanıtma, konuşma fırsatı bulabiliyor. Sergilerde, sempozyumlarda, workshoplar bizim kendimizi ifade etmemizin bir yöntemi. Burada 3 Türk, 3 de yabancı heykeltıraş var. İran'dan, Rusya'dan ve İspanya'dan bir arkadaş var. Herkes kendi projesini gönderip kendi heykellerini yapıyor. Ben de bir boğa figürü yapacağım" dedi.

Derğirmendere'de yaşayan vatandaşların yoğun bir ilgi gösterdiğini söyleyen heykeltıraş Sanem Tufan, "Burada her katılımcı kendi tasarımını gerçekleştiriyor. Öncesinde biz proje gönderiyoruz. Gönderilen projelerden hangileri seçildiyse onları burada gerçekleştirme şansı buluyoruz. Burası bence önemli bir etkinlik. Hem Değirmendere için önemli, hem de heykeltıraşlar için önemli. Özellikle Değirmendere halkı açısından baktığımızda, halkın müthiş bir ilgisini görüyorum. Bunun da bu etkinliğin uzun süredir devam ediyor olmasıyla ilişkili olduğunu düşünüyorum. Çünkü hem etkinliği hem de heykel sanatını sahiplenmişler. Bazen tabii ki heykele çok yabancı olduklarını gösteren sorular soran insanlar olsa da, çoğunluk çok beğeniyor ve sahipleniyor. Çocukların böyle heykellerle büyümesi, bu parkta onları görerek, oyun oynayarak heykellerle iç içe olmaları bence müthiş bir şey. Keşke bütün çocuklar bu fırsatı elde etseler. Bu yaptığımız heykellerin çocuklara temas ettiğini düşündüğüm için mutluluk duyuyorum. Hayvanlar, çocuklar burada içi içeler, güzel bir sevgi ortamı var. Burada olmaktan da mutluyum" diye konuştu.

Türkiye'de ilk kez bir heykel sempozyumuna katıldığını söyleyen İranlı heykeltıraş Bahman Chegeni, şöyle konuştu: "İlk kez bir Türk sempozyumuna katılıyorum. Bence burası çok iyi çünkü burada doğal bir ortamda çalışıyoruz. Deniz kenarında ve ağaçların arasında bir çalışma alanımız var. Bu çalışmak için çok iyi bir yer. Ayrıca, bu sempozyumun diğer sanatçılarla konuşmak için güzel bir atmosferi var. Burada birbirimizi tanıyoruz. Birbirimize kültürlerimizi anlatma fırsatı buluyoruz. Bu etkinlik 26'ncı kez yapılıyor. Umarım aynı şekilde devam eder. Çünkü bence bu etkinlik tecrübesiz sanatçılar için iyi bir fırsat."