ASALA Yeniden Hortladı
1985'ten bu yana sesi çıkmayan ASALA yeniden hortladı ve ilk iş olarak Türkiye'ye tehditler savurdu.
Panarmenian.net sitesinin haberine göre, 1985 yılından beri aktif olmayan ASALA'nın basın servisi tarafından yayınlanan açıklamada, " Suriye'deki Ermeni toplumunun güvenliği ve sosyal birlikteliğini direkt ya da dolaylı olarak ihlal edilmesi ya da herhangi bir askeri maceraya girişilmesi durumunda Türkiye aynı önlemlerle karşılaşacaktır" denildi. Açıklamada ayrıca "Türk entelleküelleri"nden de destek istendi.
Ermenistan'ın Kurtuluşu için Ermeni Gizli Ordusu ASALA (Armenian Secret Army for the Liberation of Armenia) Suriye Ermenileri ve bölge halklarına yönelik Türkiye'yi adeta tehdit eden bir açıklamada bulundu.
Bildiride özellikle ″Suriye Ermeni toplumunun güvenliği ve huzurunu tehdit eden Türkiye'nin herhangi bir askeri macerası, doğrudan veya dolaylı bir tecavüzü, bizim eşdeğer tepkimizi kazanacaktır″ denildi.
Ermeni Gizli Ordusu ASALA'nın bildirisinde şunlar ifade edildi.
"Türkiye'nin komşu ülkelere karşı hain ve hasmane politikası zirvesine ulaşmıştır. Bu onu aleni şekilde bölgede tamamıyla izolasyona götürmektedir.
Irak yönetimine karşı yoğunlaşan ihlaller, Suriye'deki kanlı krize doğrudan askeri müdahale, Ermenistan'a karşı uygulanan abluka politikasının devamı, İran'a karşı hain ve ikiyüzlü siyaset, Kıbrıs ve Yunanistan'ın toprak bütünlüğüne karşı dinmeyen, olağan tahrik edici ihlaller ve Kürt halkına karşı her geçen gün artan barbarca eziyetler Türkiye'yi bölgede Hıyanet ve İstikrarsızlığı Tahrik Merkezine dönüştürmüştür.
Türk aydınları ve ilerici toplumunu; kendi tarihlerinin kara sayfalarıyla uzlaşma ve diğer halkların haklarına saygı göstermeye kaşılık Türkiye yönetimi tarafından komşu ülkelere yönelik soykırım ve düşmanca siyasetin devamı ve Osmanlı İmparatorluğu'nu yeniden canlandırma hayallerini kurmanın, halklar nezdinde sadece Türk toplumuna karşı biriken asırların haklı nefret ve düşmanlığını artıracağı konusunda uyarıyoruz.
Bölgedeki tüm halklarla dayanışmamızı ifade ediyor ve Arap halkının kaderine kendisinin karar vereceğini, geleceğini kendisinin inşa edeceğini ve Türkiye yönetiminin timsah gözyaşlarına ve iki yüzlü ihtimamına ihtiyacı olmadığın duyuruyoruz."