Artvin, Apiterapi Açısından Çok Önemli Potansiyele Sahip"
Apiterapi Derneği Başkanı Doç. Dr. Timuçin Atayoğlu, Türkiye'nin en zengin bitki çeşitliliğine sahip şehri Artvin'in apiterapi açısından çok önemli potansiyeli barındırdığını ifade ederek, "Eğer bu bölgede ekolojik denge korunur ve arıcılık doğal, organik şekilde yapılırsa apiterapi...
Apiterapi Derneği Başkanı Doç. Dr. Timuçin Atayoğlu, Türkiye'nin en zengin bitki çeşitliliğine sahip şehri Artvin'in apiterapi açısından çok önemli potansiyeli barındırdığını ifade ederek, "Eğer bu bölgede ekolojik denge korunur ve arıcılık doğal, organik şekilde yapılırsa apiterapi noktasında önemli ilerlemeler kaydedeceğimize inanıyorum." dedi.
Atayoğlu, Borçka ilçesine bağlı Maral köyündeki bir otelde organize edilen, "Macahel 1. Apiterapi ve Arıcılık" konulu konferansta yaptığı konuşmada, apiterapinin, bal arısının sağlık amaçlı kullanılması olduğunu söyledi.
Apiterapi ürünlerinin başında bal, polen, arı sütü, propolis ve arı zehrinin geldiğini anımsatan Atayoğlu, "Bu ürünler ne kadar kaliteli ve doğal olursa apiterapi uygulaması da o kadar iyi sonuç verir." diye konuştu.
Atayoğlu, dünyanın değişik ülkelerinde apiterapi ile ilgili bilimsel çalışmaların sürdüğünü, Türkiye'de de 2014'den itibaren mevzuattaki düzenlemelerle apiterapi uygulamalarının tıp dünyasındaki yerini aldığını aktardı.
Arıcılığın yaygın olarak yapıldığı yerlerin apiterapi noktasında ciddi bir potansiyel taşıdığına dikkati çeken Atayoğlu, "Umut ediyoruz ki Artvin bu konuda pilot bölge olsun. Burada bir apiterapi eğitim ve araştırma merkezi kurulsun. Apiterapi konusunda başarılı olabilmemiz için tıp hekimleriyle birlikte veteriner, eczacı, kimyacı, ziraatçı, biyolog gibi farklı alanlardan uzmanların bir araya gelip entegre şekilde çalışması gerektiğine inanıyoruz." ifadesini kullandı.
Atayoğlu, Türkiye'nin en zengin bitki çeşitliliğine sahip şehri Artvin'in apiterapi açısından çok önemli potansiyeli barındırdığının altını çizerek, şu değerlendirmede bulundu:
"Eğer bu bölgede ekolojik denge korunur ve arıcılık doğal, organik şekilde yapılırsa apiterapi noktasında önemli ilerlemeler kaydedeceğimize inanıyorum. Tüm paydaşların bir araya gelip organik, kaliteli ürünler üretmesini, bunların paketlenmesinin en güzel şekilde yapılmasını ve apiterapi uzmanlarınca bu ürünlerin hem sağlığı koruma amaçlı hem de bazı hastalıkların tedavisinde kullanılmasını ümit ediyoruz."
Türkiye'nin bal üretiminde dünyada ilk üç sırada yer aldığını ancak apiterapi noktasında ise istenilen düzeyde olmadığını dile getiren Atayoğlu, "Arı ürünlerinin üretiminde sadece miktarın değil, kalitenin de en üst seviyede olması gerekiyor. Bütün arı ürünlerinin kaliteli bir şekilde üretimini teşvik etmemiz gerekiyor." dedi.
Atayoğlu, Türkiye'nin hem geleneksel apiterapi bilgisinin hem de modern apiterapi araştırmalarının sonuçlarını bir araya getirerek dünyada bu konuda ön plana çıkılabileceğini sözlerine ekledi.
"Arıcılığı sadece bal olarak değil, tüm yönleriyle ele almalıyız"
Arıcılık uzmanı Prof. Dr. Muhsin Doğaroğlu ise Konya'da yapılan arkeolojik kazılarda, milattan önce Anadolu'da tıpta balmumu kullanıldığının tespit edildiğini belirterek, "9 bin yıl önce Anadolu'da apiterapi uygulanmış." diye konuştu.
Arı ve arı ürünlerinin bilinçli şekilde kullanılması gerektiğini belirten emekli öğretim üyesi Doğaroğlu, "Bal her derde deva ama üretilen balların kaliteli ve organik olması lazım ki ilaç olabilsin. Mikrop öldürücü özelliğe sahip. Geçmeyen yatak yaraları balla tedavi ediliyor. Arının midesinden doğrudan doğruya alınan ballı salgı bugün antibiyotiklerle öldürülemeyen mikropların öldürülmesini sağlıyor." dedi.
Doğaroğlu, bir insanın doğru arı polenini tüketerek ömür boyunca başka yiyeceğe ihtiyaç duymadan yaşayabileceğini iddia ederek, şunları kaydetti:
"Bunun yanı sıra arı sütü de çok önemli bir madde insan sağlığı için. Arı sütü vücut direncini artırıyor, hücreleri yeniliyor. Bunu balla da takviye edince sağlıklı bir yaşam sizi bekliyor. Arı sütünden yapılan çok sayıda ilaç var. Bir diğer arı ürünü propolis. Propolis, antioksidan bir madde. Doğru üretilmesi ve doğru kullanılması şart. Arı zehri bile son yıllarda birçok hastalığın tedavisinde kullanılıyor. Günümüzde arı zehrinin kilosunun fiyatı, kalitesine göre 20 bin ila 200 bin dolar arasında değişiyor. Arıcılığı sadece bal olarak değil tüm yönleriyle ele almalıyız."
"Bölgede 23'ü endemik olmak 990 bitki türü yayılış gösteriyor"
Artvin Valisi Ömer Doğanay ise konferansın ardından yaptığı konuşmada, bölgede arıcılık ve apiterapi konferansı yapılmasının önem arz ettiğini belirterek, emeği geçenlere teşekkür etti.
Arıcılığın kentte gün geçtikçe geliştiğini, bölge için önemli bir gelir kapısı olduğunu vurgulayan Doğanay, "Artvin, zengin bitki örtüsüyle arıcılık için elverişli bir coğrafya. Türkiye'de UNESCO tarafından biyosfer rezerv alanı ilan edilerek koruma altına alınan ilk ve tek yer Macahel Havzası.
Bu bölgede 23'ü endemik olmak 990 bitki türü yayılış gösteriyor. Saf Kafkas Arı Gen Merkezi konumundaki bölge, arıcılık açısında son derece önemli." ifadesini kullandı.
Macahel Eğitim Kültür ve Dayanışma Vakfı tarafından organize edilen konferansa, Borçka Kaymakamı Hasan Meşeli, Borçka Belediye Başkanı Aslan Atan, İl Tarım ve Orman Müdürü Dursun Okur, İl Sağlık Müdürü İrfan Akalın, arıcılar katıldı.