Haberler
İstanbul'daki aile katliamında 3 kişinin daha cansız bedeni bulundu

Aile katliamında 3 kişinin daha cansız bedenine ulaşıldı

Karın vurduğu Malatya'da 787 vatandaş misafirhanelere yerleştirildi, 5 çobandan biri hayatını kaybetti

Bir şehir kabusu yaşıyor! 787 kişi kurtarıldı, 5 çobandan biri hayatını kaybetti

CHP'li Karabat'tan gündem yaratacak iddia: 200 TL'ye tüm kimlik bilgileriniz satılık

CHP'li isim video paylaşıp skandal bir iddiada bulundu

Görüntü Türkiye'den! Yolun ortasında donan at, kaskatı kesildi

At donduran soğuk

Arınç.Başbakan'ın Açıklamaları Ardından Yasal Düzenleme Yaparız Demek, Gayretkeş Valinin Üzerine...

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın çocukların üzerine titrerken doğru şeyler söylediğini belirterek, "Ama bunlar için yasal düzenleme yaparız, gerekirse yaparız demek, arkasından bir gayretkeş valimizin de hemen"...

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın çocukların üzerine titrerken doğru şeyler söylediğini belirterek, "Ama bunlar için yasal düzenleme yaparız, gerekirse yaparız demek, arkasından bir gayretkeş valimizin de hemen üzerine atlayıvermesi, durumdan vazife çıkartması bence çok doğru şeyler değil" dedi. Arınç, kızlı-erkekli tartışmasıyla ilgili gündeme gelen hukuki düzenlemelerin hayata geçirilebileceği konusunda emin olmadığını bildirdi. Bülent Arınç Kızılcahamam toplantısından sızan "kızlı - erkekli" tartışması sonrasında yaptığı açıklamaların, Başbakan Erdoğan'ın hemen sonra yaptığı açıklamalarla çelişmesiyle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Arınç, ortada "tevil edilemez" (başka anlam verilemez) bir gerçek olduğunu belirterek, "Ben çok şeyi temsil ediyorum, dolayısıyla herkesin bana böyle baktığı bir noktada benim yıpranmamam lazım. Benim hiçe sayılmamam lazım Sayın Başbakan buna dikkate eder, bu en azından bir kul hakkıdır, kul hakkı noktasında da onun ne kadar dirayetli olduğunu da ben inanırım, özel hayatında da ne kadar bunu ne kadar önemsediğini ben hatırlarım, zaman zaman hepimiz hata yapabiliriz" dedi.

Başbakan Yardımcısı Arınç, Belgrad'da Gazeteci, TRT Türk Koordinatörü Nasuhi Güngör'ün gündemdeki gelişmelere ilişkin sorularını yanıtladı. Kızılcahamam toplantısından sonraki bir açıklamasında kızlı erkekli yurtlar tartışması konusunda "Düpedüz asparagas bir haberdir. Bizim böyle bir yetkimiz yok, böyle bir düşüncemiz de yok. Sayın Başbakan'ın buna benzer bir ifadesi de kesinlikle söz konusu değil ama unutmayın, Kredi Yurtlar Kurumuna bağlı olan tüm yurtların özel ticari amaçlarla kişiler tarafından açılmış olan yurtların da denetlenmesi, hem Milli Eğitim Bakanlığının hem de Gençlik ve Spor Bakanlığının görevleri içindedir. Yoksa özel kiralanmış evlerde kimler kalıyor, kimlerle birlikte kalıyor, ne yapıyorlar, ne yapmıyorlar bunlar bizim ilgi alanımız içerisinde değil. Bunu kesinlikle reddediyorum bu tip haberleri ve maksatlı buluyorum" dedikten Başbakan Erdoğan'ın ertesi gün farklı açıklama yapmasıyla gelişen süreç hatırlatılan Arınç şunları söyledi:

-"ÖYLE ŞEYLER VARDIR Kİ TEVİL GÖTÜRMEZ"-

"Kızılcahamam'da ne duymuşsam onu dışarıda söyledim. Duymadıklarımdan sorumlu değilim. Çünkü Bakanlar Kurulu toplantısı sırasında böyle bir olay varmış onu böyle söylesek daha iyi olur diye bir tartışma bile olmadı. Bunu ambalaj haline getirmek ve bunu faydalı bir unsur haline getirmek benim görevimdi, duyduklarımı ve bildiklerimi, dışarıda söylediğim neyse odur, bundan dolayı üzülmüyorum, kesiklik hissetmiyorum, bir yanlış yaptığımı düşünmüyorum. Ertesi gün grup toplantımız vardı, Sayın Başbakan sözlerine başlarken benim sözlerimi de naksetmeden farklı bir yönüyle kendi düşündüklerini ifade etti. O da nedir, böyle böyle şeyler duyuyoruz ve biz buna da karşıyız muhafazakar demokrat kimlik içinde bekar genç kızların ve erkeklerin aynı evde birlikte kalmaları hem kendileri açısından mahzurlu, hem de apartmanlarda oturuyorlarsa orada oturanlar da şikayetleri olabilir, bunları biz takip edeceğiz vatandaşlarımızın şikayetlerine göre de bir hareket edeceğiz diye bir söz söyledim. Bunun üzerine benim bir gün önce söylediklerimle ayın Başbakan'ın söyledikleri gerçekten tezat teşkil ediyor. Bana göre şöyle: Ben farklı bir mecrada bildiklerimi söylerken yanlış yapmadım. "Sayın Başbakan sen yanlış yaptın' da demedim. Ben böyle bir siyasetçiyim nerde ne konuştuysam onu tekrarlarım dediği ve arkasından genel sözlerle benim açıklamalarımla kendi sözleri arasında bir çelişki olduğunu belki farkında olmadan ortaya koydu. Ben bunları tevil edecek noktada değilim. Çünkü öyle şeyler vardır ki tevil götürmez. Şimdi meselenin bu boyutuna bakanlar, siyasetçiler, gazeteciler veya pek çok kesim, benim sözlerimle Sayın Başbakanı korumak istediğimi, aslında farklı şeyler söylediğimi, Başbakan'ın da bizi hiçe sayarak kendi düşüncelerini açıkça ifade ettiğini söylediler. Başbakanı sözlerinden dolayı sorumlu ben değilim, kendisi sorumludur. Bunun getirisi veya götürüsünü kendisi karşılar ben onun bunları bilerek söylediğini, bunu nasıl karşılayacağını düşündüğünü, bu sözlerinin toplumda nasıl bir etki bırakacağını da peşinen düşünen bir insanım. O her zaman yaptığı gibi bu sözleriyle de toplumda takdir göreceğini, aslında bir sosyal yaraya parmak bastığını düşünüyor olabilir. Bunu farklı bir zamanda farklı bir biçimde dile getirseydi, benim konuşmamla kendi konuşması arasındaki çelişkiye kimse dikkat etmezdi. "Bu onun görüşüdür' derdi. Oysa aradan 12 saat bile geçmeden, benim akşam saatlerinde yaptığım konuşmayı, Sayın Başbakan sabah saatlerinde farklı bir açıdan çelişki içinde göstermiş oldu. Bunu itiraf etmem lazım."

-"HEPİMİZ HATA YAPABİLİRİZ"-

Başbakan Erdoğan ile kader arkadaşı olduklarını belirten Arınç şöyle devam etti:

"Biz dava arkadaşıyız kader birliği yapıyoruz. Futbol sadece futbol değil, ben de sadece bakan değilim. Benim aynı zamanda bir özgül ağırlığım var ve bu özgül ağırlığım başkalarından farklıdır. Ben bir yerde bulunuyorsam sadece makam işgal eden bir bakan değilim ben partinin görülerini düşüncelerini geçmişini, bugününü ve geleceğini temsil eden bir insanım. Herkes beni böyle değerlendiriyor. Meclis başkanlığı yapmışım, demokrasiler, özgürlükler noktasında kendimi ailemi siper etmişi, gençliğimi aşkımı hayatımı bu yola vermişim ben sadece bir bakan değilim, kırmızı plaka meraklısı, koltuğa oturduğunda herşey bitti diyen bir insan değilim. Ben çok şeyi temsil ediyorum, dolayısıyla herkesin bana böyle baktığı bir noktada benim yıpranmamam lazım. Benim hiçe sayılmamam lazım Sayın Başbakan buna dikkate eder, bu en azından bir kul hakkıdır, kul hakkı noktasında da onun ne kadar dirayetli olduğunu da ben inanırım, özel hayatında da ne kadar bunu ne kadar önemsediğini ben hatırlarım, zaman zaman hepimiz hata yapabiliriz."

Arınç, Kızılcahamam açıklamasından sonra en az dört bakandan tebrik aldığını belirtirken "Bu açıklamamdan sonra da en az dört bakanımdan da teşekkür aldım. Bu meseleyi çok güzel izah ettiniz demişlerdi" şeklinde konuştu.

-"FERYATLARIMIZI AB İÇİNDE NASIL HUKUKİ DÜZENLEME HALİNE GETİREBİLİRİZ EMİN DEĞİLİM"-

Başbakan Erdoğan'ın düşüncelerinin doğru olduğunu belirten Arınç şu açıklamayı yaptı:

"Çok doğru derken şu: Biz de evlat babasıyız bizim de yaşamımız var, toplumun değerleri var bu değerlere uygun ne yaparsak toplum bunu destekler. Ama bir de hukuk devletiyiz, hukuk devletinde bu söylediklerimizi ne kadar yapabiliriz. Avrupa Birliği süreci içinde yaptıklarımızı da dikkate alarak bu feryatlarımızı nasıl bir hukuki düzenleme haline getirebiliriz burasından emin değilim. Bunları kendi içimizde konuşarak bir fikir haline geldikten sonra ortaya koymak da eğer benim görevimse hükümet sözcüsü olarak bunu güzel bir şekilde yaparım. Başkalarında daha da iyi yaparım üstelik. Ama oradaki feryadı şudur. Bir; anneler babalar, kız çocuklarımız, erkek çocuklarımız, yarın mahçup olacakları, utanabilecekleri hayatlarında bir kara nokta olarak görebilecekleri bir kötü tecrübe yaşamasınlar. İki; toplumun değer yargıları bundan sarar görmesin. Üç; aynı apartmanlarda yaşıyoruz buralardaki insanlar böylesine belki de masumen sayıyacel bir birliktelikle girne çıkan belli olursa, gürültü patırtı olursa, hatta örgüt ilişkisi olabilecek yalan yanlış konuşulurak bu sefer zarar da görürler, her şey kabahat suç olmayabilir ama toplumun değer yargıları içinde gelenekleri içinde örf adetleri içinde yanlış görülen unsurlar da olabilir."

-"BİR GAYRETKEŞ VALİMİZİN HEMEN ÜZERİNE ATLAYIVERMESİ..."-

"Başbakanımızın çocuklarımızın üzerine titrerken söylemek istedikleri bence bu" diyen Bülent Arınç, sözlerine "Ama bunlar için yasal düzenleme yaparız, gerekirse yaparız demek, arkasından bir gayretkeş valimizin de hemen üzerine atlayıvermesi, durumdan vazife çıkartması bence çok doğru şeyler değil" şeklinde konuştu.

Arınç, "Özel hayat mahremdir mahrem kalmalıdır başkalarının ilgi alanı içine girmemelidir, bunu kişilik haklarıyla birlikte düşünürsek, kişilik hakları zedelenmemelidir. Kanunların suç saydığı fiiller dışında" dedi.

-OTEL ÖRNEĞİ-

Şimdi artık evlilik cüzdanı olmayanların otele kabul edilmemesi diye bir şey olmadığı örneğini veren Arınç, "İyi veya kötü, doğru veya yanlış, şimdi bizim standardımız artık bu noktaya geldi. Bu noktadan geriye dönüşü uygun görüyor muyuz? Herhalde görmüyoruz, yani görebileceksek de yine bunu hukuk çerçevesinde yapacağız, bütün bu konularda biz çok ileri bir noktaya geldik. Bundan muhafazakâr anlayış zarar görmüş olabilir. Mazbut aile yapısı zarar görmüş olabilir, mahremiyet, bekaret şu bu yani bunlar bizim değerlerimizdir. Bunlar zarar görmüş olabilir. TCK'da zina fiili suç olmaktan çıkarıldı, ne zaman Işılay Saygın'ın devlet bakanlığı yaptığı zamanda. Işılay Hanım da çok muhafazakâr, çok mazbut, aile değerlerine bağlı bir hanımefendiydi. Çok iyi bir dostluğumuz var. Ama ne yapalım ki Anayasa Mahkemesi önce erkeğin zinasını, sonra kadının zinasını iptal etmişti, o zaman bile yeni düzenleme yapılmadığı için zannediyorum 95-96'da zina suç olmaktan çıktı" dedi.

Arınç şöyle devam etti:

"Zinayı suç olma noktasına getirelim denirse bu hükümetin tercihi olur, şimdi böyle bir tercihle de karşı karşıya değiliz. Eğer yeni bir tartışma noktasını toplumun içerisine koymak altyapısı hazırlığı olmadan biz şöyle bir yasal düzenleme yapmak istiyoruz demek bir başbakanın ileriye dönük vaadi olabilir. Ama şu anda hükümet üyesi bir bakan olarak ben nasıl bir düzenleme yapılması gerekli bu konuda yeterli bilgiye sahip değilim."

-"HASTANELERE DİN ADAMI GEREKİYOR, BATIDA VAR"-

Sırbistan'da bir TRT çalışanının şehit olduğu diğer bir ekip üyesinin ağır yaralandığı olayla ilgili konuşan Arınç, Sırbistan'da bir hastaneye gittiğinde Hristiyan din adamının hastalara dini telkinlerde bulunduğunu gördüğünü belirterek "Bizim hastanelerimizde de imam var ama gusül işlemleriyle ilgileniyor. Bizim hastanelerimizde de sürekli kadrolu din adamına ihtiyaç var" dedi.

-ARINÇ'IN ESPRİSİ-

Görüşme sırasında çevreden gelen bazı sesler olduğunu belirterek çevrede bir hayvanat bahçesi olduğunu hatırlatan Arınç, "Kale içerisinde bir hayvanat bahçesi var, içinde beyaz aslandan tutun başka şeylere kadar bazen homurtular geliyor. Yani bu sesler, bu sözleri duyup da homurdananlara ait değil" diye espri yaptı.

Nüfusun yüzde 76'sını temsil eden 30 büyükşehir belediyesinden en az 25'ini alacaklarını savunan Bülent Arınç, "Ben artık ne milletvekilliği ne belediye başkanlığı görevi almak istemiyorum, buna yürekten inanıyorum. Ailemle de bu kararı verdik. Ben en azından bu vesileyle aktif siyasi hayattan çekilmek istiyorum. En azından bir dönemine, sonrasını Allah bilir ona birşey diyemem" dedi.

Anadoluda yüzlerce insan üç dönem kısıtlamasının kaldırılmasını isteyen partililerin bulunduğunu, "Yahu bu nasıl yasak, siz giderseniz bu partinin hali ne olacak?" diyenler olduğunu kaydeden Arınç, kendisinin "Daha güçlüsü gelecek, emin olun, 10 tane Bülent Arınç gelir, 20 tanesi gelir hiç merak etmeyin" yanıtı verdiğini bildirdi. AK Parti ile ilgisi olmayanların söylemeye başlayınca biraz da düşünmeye başladığını kaydeden Bülent Arınç, sevdiği, saygı duyduğu insanların, "Siz şu, şu, şu nasıl olur da elveda dersiniz o zaman siyasi hayatta Ak Parti'nin hali ne olur dediklerinde" verdiği sözü hatırlattığını anlattı.

Kaynak: ANKA / Güncel
title