Arınç: "2002'den Sonra İmanlı, İnançlı Kadrolar İşbaşına Geldi"
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: - Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın Batman'da Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği'nde yaptığı konuşma Başbakan Yardımcısı Arınç Batman'daArınç: - "Her şey 2002'den sonra değişti ve imanlı, inançlı kadrolar işbaşına geldi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: - Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın Batman'da Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği'nde yaptığı konuşma Başbakan Yardımcısı Arınç Batman'daArınç: - "Her şey 2002'den sonra değişti ve imanlı, inançlı kadrolar işbaşına geldi. Hükümet daha güçlendi, darbelere karşı daha dayanıklı oldu. Dün tabu sayılan her şey bugün serbest hale geldi" Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 2002 yılından sonra her şeyin değiştiğini, imanlı, inançlı kadroların işbaşına geldiğini, dün tabu sayılanların bugün serbest olduğunu ifade etti. Arınç, Batman'da Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği (Özgür-Der) tarafından yapımı tamamlanan külliyeyi ziyaret etti. Arınç, burada yaptığı konuşmada, başörtüsü yasağı nedeniyle Merve Kavakçı'nın parlamentoya girdiğinde yaşadığı sıkıntıya değinirken duygulu anlar yaşadı. "Merve Kavakçı başındaki örtüyle parlamentoya girdiğinde orayı ona zindan etmişlerdi. Milletvekili seçilmesine rağmen Meclisten çıkartıldı" diyen Arınç, artık her ilden başörtülü kadınların milletvekili adayı olabildiğini belirtti.Arınç, bunun son derece hayırlı ve önemli bir gelişme olduğunu söyleyerek, "Çünkü başörtüsü sadece Meclisten değil, okullarımızdan, üniversitelerimizden, kamu hayatından da dışlanmıştı. Şimdi ise kadın memurlar da başını örterek devlet dairelerinde öğretmenlik de doktorluk da yapabiliyor" diye konuştu.Başörtüsünün artık üniversitelerde, yüksekokullarda, liselerde ve ortaokullarda serbest hale geldiğine dikkati çeken Arınç, bunun inançlarının gereğini yerine getirmek isteyenler için büyük bir serbesti olduğunu aktardı.- "Laiklik ilkesini ihlal ettiğim iddiasıyla 5,5 yıl ceza aldım"Başbakan yardımcısı Arınç, laiklik ilkesini ihlal ettiği iddiasıyla çoğu insanın cezaevine girdiğini ifade ederek, şunları söyledi: "Laikliğe aykırı propaganda yapıyor diyerek, dini eser okuyanlar, ibadet edenler, tespih taşıyanlar, dini kitapları evlerinde bulunduranlar mahkemelerde ağır suçlarla yargılanıyor, cezaevlerine gönderiliyordu. Ben de bir konuşmamda laiklik ilkesini ihlal ettiğim iddiasıyla İzmir Devlet Güvenlik Mahkemesinde 1986 yılında yargılanarak 5,5 yıl ceza aldım. Yargıtay bozmasına rağmen mahkeme ısrar etmişti sonra Yargıtay Ceza Genel Kurulunda tekrar bozulunca mecburen beraat ettim. Ama benimle yargılanan o gecenin tertip heyetine 4,5 yıl ceza verdiler. Arkadaşlarımız iki yıldan fazla cezaevinde yattı."Arınç, o günlerin çok uzak günler olmadığını vurgulayarak, "Her şey 2002'den sonra değişti ve imanlı, inançlı kadrolar işbaşına geldi. Hükümet daha güçlendi, darbelere karşı daha dayanıklı oldu. Dün tabu sayılan her şey bugün serbest hale geldi" şeklinde konuştu.Kanunların değiştiğini, AK Parti'nin kurulan tuzaklardan her defasında kurtulduğunu anlatan Arınç, düşünce özgürlüğünü geliştirdiklerini, kanunlarda yasaklayıcı hükümleri kaldırdıklarını aktardı.- "Dindar insan siyaset yapamaz denirdi"Arınç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için 'Muhtar bile olamaz' denildiğini hatırlatarak, şu değerlendirmede bulundu: "Dindar insanlar siyaset yapamaz denirdi. Geçmişte bunu laikliğe aykırı görürlerdi. İmam hatip mezunu bir delikanlının ileride başbakan, cumhurbaşkanı olması hayal bile edilemezdi. İmam hatiplerin önü kapatılmıştı. İmam hatip mezunlarının üniversiteye girişi engellenmişti. Bırakın askeri okulları, diğer meslek liselerinden mezun olanların haklarına bile sahip değillerdi. O nedenle, 'Muhtar bile olamaz' denilen insanlar, Rabbim nasip etti ve cumhurbaşkanı oldu."