Arap Gazeteciler İstanbul Buluşması
Anadolu Ajansı (AA) Genel Müdür Yardımcısı ve Genel Yayın Yönetmeni Metin Mutanoğlu, AA'nın Arap dünyasında da oldukça etkili olduğunu belirterek, "AA olarak bir şeyi dikkate alıyoruz.
Anadolu Ajansı (AA) Genel Müdür Yardımcısı ve Genel Yayın Yönetmeni Metin Mutanoğlu, AA'nın Arap dünyasında da oldukça etkili olduğunu belirterek, "AA olarak bir şeyi dikkate alıyoruz. İnsanı merkeze alan bir habercilik yapmaya çalışıyoruz. Çünkü insanı dikkate almadığınızda, ülkelerin çıkarları, yalanlar devreye giriyor. Maalesef Arap Baharı'ndan sonraki süreçte, özellikle medya, devletlerin çıkarları noktasında çok fazla kullanıldı. Oysa Batılı medya anlamında baktığımızda, medyanın daha bağımsız, daha görünür olması lazım." dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nce düzenlenen "Arap Gazeteciler İstanbul Buluşması" kapsamında, 18 Arap ülkesinden 60 gazeteci, İstanbul'da bir araya geldi.
Metin Mutanoğlu, sayıları 600 bini aşan Arapların İstanbul'da hayatlarını nasıl sürdürdüğüne dair bilgilerin paylaşılması, Arapça bilen Türkiye'deki uluslararası gazeteciler ile Arap aydınların buluşturulması, İstanbul'da devam eden ve yakın zamanda tamamlanan dünya çapındaki dev yatırım projelerinin yerinde gösterilmesi amacıyla düzenlenen buluşmanın açılışında konuştu.
Son on yılın, bundan on yıl önce hiç tahmin edilemeyecek olaylara gebe olduğunun yeni öğrenildiğini belirten Mutanoğlu, "Bölgede, Orta Doğu'da demokratik dönüşüm bekliyorduk. Özellikle Arap Baharı başladığında hepimiz büyük bir umut içinde demokratik, Batılı ülkelerde olduğu gibi serbest seçimlerin yapıldığı, sandıkların kurulduğu, insanların özgürce istediklerini seçebildikleri bir dünya bekliyorduk ve bu umut içindeydik." diye konuştu.
Türkiye'nin 1946'da çok partili sisteme geçtiğini hatırlatan Mutanoğlu, o dönemden beri yaklaşık 70 yıldır Türkiye'de demokrasi tecrübesinin yaşandığını, sandıkların kurulduğunu, insanların beğenmediklerini sandıkta silip atabildiğini anlattı.
Bunun örneklerinin 2002 genel seçimlerinde yaşandığını dile getiren Mutanoğlu, Türkiye'nin çok eski ve kadim partilerinin, gösterdikleri başarısızlıktan dolayı yüzde 40'lardan yüzde 2'lere düştüğünü anımsattı.
Mutanoğlu, insanların elinde böyle bir güç ve yeteneğin olduğunu, bu yetkiyi kullanarak beğenmedikleri bir iktidarı kolay şekilde değiştirebildiklerini ifade ederek, "Türkiye açısından çok kıymetli bir şey bu. Çünkü her seçim döneminde siyasiler halkın önüne çıkıyorlar, kendilerini anlatıyorlar." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın iki gün önce açıkladığı seçim manifestosunda bir kez daha Cumhurbaşkanı seçildiğinde Türkiye'ye ne vaat ettiğini söylediğini anlatan Mutanoğlu, Erdoğan'ın, bu kadar güçlü olmasına rağmen kendisini anlatabileceği, halka gösterip beğendirebileceği bir platform bulduğunu, bütün siyasi partilerin de aynı şekilde kendilerini halka anlatmak için çaba sarf ettiğini söyledi.
"Bu demokrasi tecrübesi Türkiye açısından son derece önemli"
AA Genel Müdür Yardımcısı Metin Mutanoğlu, bu demokrasi tecrübesinin Türkiye açısından son derece önemli olduğunu dile getirerek, demokrasi tecrübesinin, basit geçişler olsa da kesintiye uğramadan devam ettiğini kaydetti.
Mutanoğlu, "2011'de Arap Baharı başladığında, biz bütün bu ümitlerle Arap Baharı'na baktık. Bütün bölgede gerçekten serbest seçimler olacak, sandıklar kurulacak... Ama düşündüğümüz gibi olmadı, olay farklı noktalara gitti, kardeş kanı aktı. İnsanlar birbirlerini öldürmeye başladı. Keşke bunlar olmasaydı ama bütün bunlar bizim için yaşanmış bir tecrübe olarak duruyor." değerlendirmesinde bulundu.
Arap Gazeteciler İstanbul Buluşması'na usta gazetecilerin katıldığını belirten Mutanoğlu, "Biz gazeteciler nasıl bakıyoruz? Biz gazetecilikten ne anlıyoruz? Özellikle ülkelerimizin böyle bir geçiş döneminde bizim gazetecilik olarak neler yapabileceğimizi ortaya koymamız gerekiyor." dedi.
"İç çatışmalarda da en çok kullanılan şey medya"
AA Genel Müdür Yardımcısı ve Genel Yayın Yönetmeni Metin Mutanoğlu, bilgi çağında artık iletişim teknolojilerinin arttığını, her türlü bilgiye her an ulaşılabildiğini, özellikle sosyal medyanın çıkmasından sonra her türlü bilgiye dünyanın neresinde olursa olsun kolayca ulaşılabildiğini anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ama aynı zamanda şöyle de bir sıkıntı yaşıyoruz. Bu bilgiler içinde doğru bilgiyi bulmak, doğru bilgiyi ortaya çıkarmak ve bunu insanlara sunmak gibi bir gerçekle karşı karşıyayız. Maalesef içinde yaşadığımız iç savaşlarda, iç çatışmalarda da en çok kullanılan şey medya. Yani bilginin, kendi çıkarları noktasında kullanıldığını görüyoruz. Dolayısıyla bize düşen şey, bu yeni dönemde, gerçek bilgiyi halkımızla buluşturmak, gerçek bilgiyi insanlara sunmak ve toplumumuza gerçekten dünyada ne olup bittiğini doğru şekilde göstermek.
İslam ve Arap dünyasının bu geçiş dönemlerinin çok kısa süre içinde biteceğini düşünüyorum. Böyle bir ümit içindeyim. Bu geçiş döneminde bizim toplumlarımıza sağduyulu bir habercilik yapmamız gerekir. Biz, AA'nın Arap dünyasında da oldukça etkili olduğunu görüyoruz. AA olarak bir şeyi dikkate alıyoruz. İnsanı merkeze alan bir habercilik yapmaya çalışıyoruz. Çünkü insanı dikkate almadığınızda, ülkelerin çıkarları, yalanlar devreye giriyor. Bunun üzerinde biraz durmamız gerekiyor çünkü maalesef Arap Baharı'ndan sonraki süreçte, özellikle medya, devletlerin çıkarları noktasında çok fazla kullanıldı. Oysa Batılı medya anlamında baktığımızda, medyanın daha bağımsız, daha görünür olması lazım. Maalesef son 5 yıl içinde o kadar kötü örnekler gördük ki, herkes kendi çıkarları noktasında medyayı kullandı. Eğer halklarımıza bu geçiş döneminde yardımcı olacak olursak, bunun en doğru yöntemi medyayı sahici bir anlamda ve öz eleştiri içinde kullanmak, hem kendi hem de karşı fikirlere saygı göstermek, onları da medyaya yansıtabilecek bir çalışma içinde olmak gerekiyor."
Bu anlamda bu toplantıya katılan gazetecilere önemli işler düştüğünü ifade eden Mutanoğlu, her sabah koltuğuna oturduğunda, haber merkezinde sabah toplantıları yaptığında olaylara hem İslam hem Arap dünyasının hem de insanlığın içinde bulunduğu durumun hassasiyetini düşünerek baktığını söyledi.
Mutanoğlu, İslam ve Arap dünyasının yeniden düzlüğe çıkması için neler yapılabileceği konusunun herkesin üzerine düşen bir görev olduğunu vurgulayarek, "Biz bu şekilde çalışıyoruz, bu şekilde hayata bakıyoruz ve haberlerimizi bu şekilde yansıtmaya çalışıyoruz." dedi.