Arakanlı Müslümanlara Baskı Yangon'da da Sürüyor
Myanmar basını, geçen ay dört gün boyunca "terörist" olmakla suçladığı Arakanlı Müslümanlara ait yaklaşık 250'şer fotoğraf yayınlandı.
Myanmar basını, geçen ay dört gün boyunca "terörist" olmakla suçladığı Arakanlı Müslümanlara ait yaklaşık 250'şer fotoğraf yayınlandı.
Myanmar'ın Yangon kentinde yaşayan Arakanlı Müslümanlar, kendilerine karşı nefretin arttığına, özgürlük ve fırsatların birer birer kaybolduğuna işaret ederek, Budist komşularıyla arkadaşlarının, Myanmar ordusunun Arakan'da Müslümanlara ait köylere yaptığı saldırılara sempatilerini alenen ifade etmeye son zamanlarda daha hevesli olduklarını anlattı.
Myanmar basını da geçen ay dört gün boyunca "terörist" olmakla suçladığı Arakanlı Müslümanlara ait yaklaşık 250'şer fotoğraf yayınlandı.
Yangon'da doğup büyüyen Arakanlı Müslüman 41 yaşındaki öğretmen Rahim Muddinn, Associated Press'e (AP) verdiği röportajda, "Bu fotoğrafları ilk gördüğümüzde gülmeye başladık. Gazetede fotoğraflarımızın yayınlanması için sıra ne zaman bize gelecek diye düşündük." ifadesini kullandı.
Söz konusu fotoğrafların, Myanmar hükümetinin, Yangon'daki Arakanlı Müslüman azınlığa karşı tutumunun son örneğini oluşturduğunu söyleyen Muddinn, "Kaygılarım var. Hükümet, terör destekçisi olduğunu ya da devlet için tehdit oluşturduğunu söylediği herhangi birini gözaltına alabiliyor." ifadesine yer verdi.
Arakanlı Müslümanlara yönelik nefret söyleminin arttığına dikkati çeken Muddinn, bir zamanlar ahbap oldukları Budistlerin şimdi ailesini dışladığını ve hükümetin tüm Arakanlı Müslümanları "teröristler" şeklinde nitelemeye çalıştığına inandığını kaydetti.
Muddinn, burka giydiği için bir Budist'in sokakta tükürdüğü eşi Amina'nın, 2012 yılından bu yana korkusundan evden tek başına çıkamadığını belirtti.
"Kendimi kapana sıkışmış gibi hissediyorum"
Geçen yıl arkadaşlarıyla bir kahvede oturdukları esnada Budist bir bisikletlinin bilerek Müslüman bir adamın sürdüğü arabaya çarptığını anlatan Muddinn, Budist'in bisikletinden inerek Müslüman adama hakaret ettiğini ve onu yumruklamaya çalıştığını dile getirdi.
Bu durum karşısında son derece öfkelendiğini ancak hiçbir şey yapamadığını belirten Muddinn, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Mağdur olsak bile polis bizi fail olarak görür çünkü bizler Müslüman'ız. Kendimi kapana sıkışmış gibi hissediyorum. Gelecek için hiçbir garantimiz yok. Bu ülkede sonsuza kadar yaşamak istiyorum ama artık bu konudaki inancım sarsılıyor ve taşınmamız gerekecek mi acaba diye düşünüp duruyorum."
"Geceleri dışarı çıkamıyorum"
Arakanlı aktivist, Demokrasi ve İnsan Hakları Partisi Genel Başkanı Kyaw Min de Müslümanları "terörist" gibi gösteren fotoğraflara tepki gösterdi.
Kyaw Min, parti genel merkezinde yaptığı açıklamada, hükümetin, sığındıkları Bangladeş'ten geri dönmeleri halinde neredeyse her Arakanlı Müslüman aileyi terörle ilişkilendirmenin zeminini hazırladığını söyledi.
Yangon'da dahi güvenlik sorunu olduğuna işaret eden Kyaw Min, artık geceleri dışarı çıkamadığını ve kentte tek başına yolculuk yapamadığını kaydetti.
Kyaw Min, bazı parti üyelerinin saldırıya uğradığını ve kendisine sosyal medya üzerinden hakaretler edildiğini bildirdi.
"Arakanlı Müslüman kelimesini kabul etmiyorlar"
Yangon'da yaşayan üniversite öğrencisi 26 yaşındaki Ajas, "Bu ülkede, Arakanlı Müslüman (Rohingya) kelimesini kullanmak tehlikeli. Devlet, yasa dışı göçmenler olduğumuz düşüncesiyle tüm ülkenin beynini yıkadı." ifadesini kullandı.
Sınıfındaki tek Arakanlı Müslüman olduğunu ve bunu dile getirdiğinde Budistlerle sorun yaşadığını anlatan Ajas, "Bu kelimeyi kabul etmiyorlar çünkü bu ülkede böyle bir kavram olmadığını söylüyorlar." yorumunu yaptı.
Bir diğer üniversite öğrencisi 24 yaşındaki Muhammed Warris, Yangon'daki pek çok Arakanlı Müslüman gibi kimlik kartını evde bir kasaya sakladığını ve okula başvurmak, bankada işlem yapmak ve pasaport almak için kullanılan kartların büyük rüşvetler vermeden değiştirilemeyeceğini belirtti.
Warris, "Buna sahip olmasaydım hayatta kalamazdım. Polis tarafından yakalanıp, 'Bengalli terörist' olarak hapse atılırdım." ifadesini kullandı.
Arakanlı Müslümanların eve dönüş bilmecesi sürüyor
Myanmar ve Bangladeş hükümetleri, Arakanlı Müslümanların topraklarına dönüşü için 23 Kasım 2017'de anlaşma imzalamıştı.
Anlaşmaya göre Myanmar'a dönmek isteyenler, Bangladeş'e geçmeden önce Myanmar'da yaşadıklarına dair belge sunmak zorunda ancak 1982'de vatandaşlık hakları ellerinden alınan Arakanlı Müslümanların Myanmar'da kayıtlarının bulunmaması ciddi sorun yaratıyor.
Anlaşmada, Bangladeş'e geçen Arakanlı Müslümanlara bu ülkede Birleşmiş Milletler (BM) tarafından verilen belgelerin de Myanmar hükümetinin "onay" sürecinden geçmesi gerektiği belirtiliyor.
Anlaşmanın imzalanmasından itibaren 2 ay içerisinde Arakanlı Müslümanların topraklarına dönüşünün başlaması gerekiyordu. Daha sonra Arakanlı Müslümanların eve dönüş sürecinin ertelendiği duyuruldu ve bugüne kadar herhangi bir geri dönüş olmadı.
Uluslararası ve Arakanlı Müslümanlara ait insan hakları kuruluşları, Arakanlı Müslümanların güvenli ve onurlu şekilde topraklarına dönüşü için gerekli şartlar sağlanmadan bu sürecin başlamasından endişe duyuyor. Kuruluşlar, Arakanlı Müslümanların yeni bir etnik temizlik dalgasına maruz kalabileceği konusunda uyarıyor.
BM'nin açıkladığı son verilere göre, geçen yıl 25 Ağustos'tan bu yana Myanmar'daki şiddetten kaçan 655 bin Arakanlı Müslüman Bangladeş'e sığındı. Arakan'da 1970'lerde yaklaşık 2 milyon Müslüman'ın yaşadığı tahmin edilirken, sistematik saldırılardan kaçış nedeniyle bu sayı 350 binin altına geriledi.
Öte yandan uluslararası insan hakları kuruluşlarının yayınladığı uydu görüntülerine göre, bölgede Müslümanlara ait 350'den fazla köy yakıldı.