Haberler
Bahçeli'nin çağrısı sonrası DEM Parti Öcalan'la görüşmek için yazılı başvuru yaptı

Bahçeli'nin Öcalan çağrısı sonrası DEM Parti ilk adımı attı

Ankara'da görüşme hareketliliği! Bahçeli ve Ahmet Türk'ten art arda açıklamalar

Bahçeli "Ağaların kapısı açık olur" dedi, Ahmet Türk'ten yanıt gecikmedi

'Ahmet Özer' tartışması tansiyonu yükseltti, İmamoğlu çileden çıktı

İBB Meclisi'nde tansiyon yükseldi, İmamoğlu çileden çıktı

Yenidoğan Çetesi davasında kan donduran sözler: Kötü bir bebekti

Sanık hemşireden kan donduran sözler: Kötü bir bebekti

AP Seçimlerinde "Aşırı Sağ" Endişesi

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Eski AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Verheugen: " "Seçime katılım büyük olasılıkla yine çok düşük olacak.

Eski Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkan Yardımcısı Günter Verheugen, gelecek ay yapılacak Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerine katılımın büyük olasılıkla yine çok düşük olacağını belirterek, "Bu nedenle Avrupa düşmanı, AB karşıtı ya da AB'ye şüpheyle bakan siyasi partilerin, sahip oldukları desteğe oranla çok daha yüksek milletvekili çıkaracakları görülüyor" dedi.

Berlin'de Yabancı Gazeteciler Cemiyeti (VAP) üyesi gazetecilerle bir araya gelen Verheugen, 22-25 Mayıs tarihlerinde yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimleri hakkında endişelerini dile getirdi.

Avrupa Parlamentosu seçimlerine katılımı artırmayı amaçlayan girişimlerin başarılı olamadığı izlenimi aldığını söyleyen Verheugen, "Seçime katılım büyük olasılıkla yine çok düşük olacak. Bu nedenle Avrupa düşmanı, AB karşıtı ya da AB'ye şüpheyle bakan siyasi partilerin, sahip oldukları desteğe oranla çok daha yüksek milletvekili çıkaracakları görülüyor" ifadesini kullandı.

Günter Verheugen, "Bu milletvekilleri, Avrupa entegrasyonu konusunda mevcut politikalara destek vermedikleri için Avrupa Parlamentosu'nda farklı siyasi gruplar arasında AB projesi konusunda işbirliği yapmaları çok daha zor olacak" dedi.

AB projesinin başarısı için genişleme sürecinin önemini vurgulayan Verheugen,  Avrupalı liderlerin kamuoyu önünde yeni aday ülkelerin üyeliğini desteklememelerini eleştirdi. "AB genişleme sürecinin içinde bulunduğu durum konusunda hayal kırıklığımı gizlemek istemiyorum" diyen Verheugen, şöyle devam etti:

"AB üyesi ülke hükümetleri, özellikle de büyük ülkeler AB genişleme politikasının başarısını hiç dile getirmiyorlar. Bu büyük bir sorun. Liderler kapalı kapılar arkasında konuşuyorlar ama halkın önünde bunu dile getirmiyorlar.  AB olarak genişleme politikasının başarısından gurur duymalıyız. Ama bu liderler tarafından Avrupa halkları önünde hiçbir zaman dile getirilmedi. AB'nin genişleme süreciyle bağlantılı ekonomik ve siyasi beklentilerin karşılanmış olduğu, korku ve endişelerin yersiz olduğu hiçbir zaman söylenmedi."

Verheugen, 2004 yılında AB'nin 10 yeni üye ülkeyi kabul etmesinin hemen ardından Avrupa medyasında ve kamuoyunda genişleme süreci hakkında çok olumlu bir hava olduğunu ancak sonraki yıllarda bu havanın değiştiğini vurguladı.

Türkiye'nin AB müzakere süreci

Türkiye'nin AB müzakere süreci ilgili soru üzerine Verheugen, Türkiye'nin AB müzakere sürecinin bugün durma noktasına gelmesi konusunda Avrupa hükümetlerini eleştirdi.

"Türkiye, 2002-2005 yılları arasında reform sürecinde diğer adaylarla kıyaslanamayacak yüksek bir reform performansı sergiledi" diyen  Verheugen, "Siyasi irade olduğu zaman bu reformların başarılabildiğini gördük. Sonrasında ise yavaşlama oldu. Çünkü Türkiye, 2005 yılından sonra AB ülkelerinden tam üyelik hedefi konusunda çelişkili mesajlar almaya başladı. Almanya'dan ve özellikle de Fransa'dan" ifadesini kullandı.

Türkiye'nin AB reform sürecini canlandırmasının önemli olduğunu vurgulayan Verheugen, "Türkiye, Brüksel istediği için değil, kendi çıkarları için reform sürecinde ilerlemeli. Sürdürülebilir bir gelecek,  istikrarlı bir demokrasi, hukuk devletinin güçlendirilmesi, sivil yapıların güçlendirilmesi için reform süreci ilerletilmeli" diye konuştu.

Kıbrıs konusunda çözüm adımlarının Türkiye'nin AB müzakere sürecini yeniden hızlandırabileceğini belirten Verheugen,  "Biz bir hükümetin ya da partinin AB'ye üyeliği için değil, bir ülkenin, bir halkın AB'ye üyeliği için bu müzakereleri yürütüyoruz. Dolayısıyla müzakere sürecinin askıya alınması için herhangi bir neden görmüyorum" şeklinde konuştu. - Berlin

Kaynak: AA / Güncel
title