Antikacı Değil Berber Dükkanı
RAMAZAN KAYA/PİRHASAN DOĞAN - Elazığ'ın Keban ilçesinde 44 yıldır berberlik yapan Ahmet Orhan, bu süre zarfında topladığı antika eşyaları sergilediği dükkanında müşterilerine nostaljik bir ortamda hizmet veriyor.
RAMAZAN KAYA/PİRHASAN DOĞAN - Elazığ'ın Keban ilçesinde 44 yıldır berberlik yapan Ahmet Orhan, bu süre zarfında topladığı antika eşyaları sergilediği dükkanında müşterilerine nostaljik bir ortamda hizmet veriyor.
Mesleğe başladığı dönemde antika eşyalara merak saran Orhan, yakınlarından, arkadaşlarından ve müşterilerinden topladığı eşyalarla berber dükkanını zamanla adeta bir antikacıya çevirdi.
Gelen müşterilerin içeri girdiklerinde şaşkınlıklarını gizlemeyemedikleri dükkanda 1800'lü yıllardan günümüze kadar kullanılan aralarında çıra, lüküs, gaz lambası, pürmüz, tüfek, terazi, telefon, radyo, kahve öğütme makinesi, tarım aletleri, para ve karpit makinesinin de bulunduğu birçok eşya sergileniyor.
Dükkanda yer kalmamış
Berber Orhan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1973 yılında çırak olarak başladığı mesleği bir daha bırakmadığını söyledi.
Antika kolleksiyonu merakının da o dönemden başladığını anımsatan Orhan, "Her gelen müşteri, arkadaş evde dededen kalma antika neyi varsa getirdi dükkanımda sergiledi. Bu merakım zamanla arttı ve dükkanımı zamanla koleksiyoncuya çevirdim. İnanın şu anda benim dükkanımda yer yok." diye konuştu.
"Müşteriler, 'Eskiyi hatırlıyoruz' diyor"
Özellikle dükkana ilk kez gelen müşterilerin büyük bir şaşkınlık yaşadıklarını anlatan Orhan, şunları söyledi:
"Müşterilerim dükkana geldikleri zaman şaşırıyorlar. 'Biz berber dükkanına mı, antika dükkanına mı geldik' diyorlar. Gelen gençler bazı eşyalara bakıp hiç görmediklerini ve ne olduğunu soruyorlar. Ben de anlatıyorum. Yaşı biraz daha ileri olanlar 'Sen gerçekten de yaşatıyorsun, ne güzel bak biz bunları unutmuştuk. Onları gördüğümüzde eskiyi hatırlıyoruz' diyorlar. Kimi bunlarla yaşamış, kimi hiç görmemiş. Burada gelip gördükleri zaman biraz tuhaf oluyorlar. Hem de heyecanlanıyorlar. Bunları sergilediğim için bana teşekkür ediyorlar."
Dükkanında müşterilerini adeta nostaljik bir yolculuğa çıkardığını kaydeden Orhan, dükkanında dededen kalma, 1800'lü yıllardan dolma tüfeği olduğunu, eskiden dedelerinin bu tüfeklerle avlanmaya gittiklerini anlattı.
Orhan, 70-80 yıllık teraziler, 50-60 yıllık çıralar ve lüküsler bulunduğunu aktararak, "Telefonlarımız var, ilk çıkan cep telefonları var, onları sergiliyorum. Tespihlerimiz var hediye. Arkadaşlar getirip, tıraş olunca 'Bu da benden' deyip bırakıyor. Eski çakmaklar, 100 yıllık radyolar var." ifadelerini kullandı.
Orhan'ın 44 yılda topladığı eşyalarla süslediği dükkanının gören müşteriler de hayranlıklarını ifade etti.