Antika halıları ilmek ilmek yeniden dokuyor
Antika halıları aslına uygun olarak onarıp kullanılabilir hale getiren 33 yıllık zanaatkar Ahmet Bayraktar, Uzak Doğu ve Avrupa ülkelerindeki fuar ve sergilere katılarak, Türk ipek halılarını dünyaya tanıtıyor.
Antika halıları aslına uygun olarak onarıp kullanılabilir hale getiren 33 yıllık zanaatkar Ahmet Bayraktar, Uzak Doğu ve Avrupa ülkelerindeki fuar ve sergilere katılarak, Türk ipek halılarını dünyaya tanıtıyor.
Cağaloğlu Bab-ı Ali Çarşısı'ndaki atölyede, yüzlerce yıllık ipek halılar ve kilimler, aslına uygun olarak onarılıyor. Son halı ve kilim tamircilerinden biri olan Bayraktar, memleketi Aksaray'da kız kardeşlerinin evde halı dokumasından etkilenerek hobi olarak başladığı halı tamirciliğini, İstanbul'a yerleşmesiyle meslek haline dönüştürdü.
Çırak olarak başladığı halı tamirinde usta olan, daha sonra çalıştığı atölyeyi devralan Bayraktar, yurt dışından ve Türkiye'den getirilen antika halıların tamirini yapıyor.
Bayraktar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ipek halı tamirinde Türkiye'de yetişmiş son zanaatkarlardan biri olduğunu belirterek, bunun geleneksel sanatlar açısından acı bir durum olduğunu ifade etti.
İyi bir halı tamiri ustası olmak ve kalite iş yapmak için mesleği sevmek gerektiğinin altını çizen Bayraktar, halı tamirinin sabır isteyen incelikli bir iş olduğunu anlattı.
Bir halının tamirini yaparken, hesaba katılmayan detayların önemli olduğunu belirten Bayraktar, halı tamirini iğne ile kuyu kazmaya benzetti. Bayraktar, halı tamirinin özellikle gözleri çok yorduğunu anlattı.
Halıların kaybolan ilmeklerini aynı kalite yerine koymaya çalıştıklarını ifade eden Bayraktar, şunları kaydetti:
"Dünyanın en ince halısını 2008 yılında tamir ettim. Türkiye'de imal edilmiş çok ince gazete kağıdı kalınlığında, saç teli gibi malzemeden yapılmış bir ipek halıydı. Santimetrekaresinde 1550 ilmek olan ipek halının tamirini yapmak bana nasip oldu. Onun da bir bedeli oldu ama sol gözümde kılcal damar patladı ve ödem oluştu. Tedavi oldum geçti ancak bunlar ipek halı tamirinin bedelleridir. Onardığımız bu ipek halı metrekaresi 500 bin avroya Rus iş insanına Türkiye'den satıldı."
Saray halıları ustanın elinde hayat buluyor
Atölyesini açtığı ilk zaman yurt dışından teklifler aldığını anlatan Bayraktar, Çin, Japonya, Kore gibi ülkelerinin yanı sıra pek çok Avrupa ülkesinde de fuar ve sergilere katıldığını söyledi. Bayraktar, şöyle devam etti:
"Japonya'daki sergilere katılıp Türk halısının tanıtımıyla ilgili sunumlar yaptım. Japonya'da, aldıkları ipek halının nasıl el işçiliğiyle yapıldığını anlattım. Japon tezgahtarlar işin ruhunu bilmiyorlar. Ben devreye giriyorum. İpek böceği aslında bir mucizedir. Japonlara metresini 30-40 bin dolar vererek aldıkları halının, ipeklerinin özelliklerini ve yapılan emeğin ne olduğunu anlatıyorum. O zaman insanlar verdiği paranın karşılığını almanın huzuruyla gidiyorlar. Yurt dışında insanlar gelip Türk halısı tercih ediyorlar. Yurt dışında satılan her halı, Anadolu'da ücra köşelerinde insanların ekonomilerine ve pazarlarına bereket getiriyor. Japonya'nın ardından Güney Kore, Almanya, Fransa, Dubai, Katar'a giderek mesleğimle ve Türk halılarıyla ilgili sunumlar yaptım. Tezgah başında halı dokumanın inceliklerini meraklılarıyla paylaşarak, geleneksel Türk el sanatını sınır ötesine yaymanın mutluluğunu yaşadık."
Türkiye'ye gelen çok değerli tarihi halıların kendisine ulaştığını ifade eden Bayraktar, Malezya Kralı 5. Muhammed'in ve sarayın antika halılarını da aslına uygun olarak tamir ettiğini anlattı.
Dünyada birçok koleksiyonere iş yaptığını belirten Bayraktar, "Malezya Kralı 5. Muhammed'in sarayının tarihi halılarını onardık. Çok güzel halıları var hatta zamanında Feshane'de dokunmuş ve satılmış halıları vardı. Feshane halısını tamir ederek parçalanmış modellerini orijinal bir şekilde kök boyalarla boyayıp tamirlerini yaparak kendisine teslim ettik. Bununla ilgili teşekkür belgesi de gönderildi. Böyle güzel anılarımız oldu." diye konuştu.
Bayraktar, Yıldız Sarayı'nın da bazı halılarını tamir ettiklerini anlattı.
Mesleğin gelecek nesillere ulaşması için çırak yetiştirmek gerektiğine dikkati çeken Bayraktar, gençlere boş zamanlarında zanaat öğrenmelerini tavsiye ettiğini sözlerine ekledi.