Haberler
Netanyahu'dan ateşkes sonrası ilk açıklama: Hizbullah anlaşmayı bozarsa onları vururuz

Netanyahu'dan ateşkes sonrası ilk açıklama: Hizbullah anlaşmayı bozarsa onları vururuz

İsrail kabinesi, Lübnan ile ateşkes anlaşmasını onayladı

İsrail kabinesi, Lübnan ile ateşkes anlaşmasını onayladı

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler: Suç kılıç çatmak değil, kasıtlı organize disiplinsizliktir

Milli Savunma Bakanı Güler: Suç kılıç çatmak değil, kasıtlı organize disiplinsizliktir

Rusya bir kez daha ABD füzeleriyle vuruldu, Savunma Bakanlığı 'Yanıt verilecek' dedi

ABD füzeleriyle bir kez daha vurulan Rusya'dan dünyayı korkutan açıklama

Antalya'nın ilk fabrikası kaderini bekliyor

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Antalya'nın ilk fabrikası kaderini bekliyor ANTALYA

Antalya'nın ilk fabrikası kaderini bekliyor - ANTALYA

Antalya'nın ilk fabrikası kaderini bekliyor

- Antalya'da işsizlik sorununu çözmek için bakanlar kurulu kararıyla devlet öncülüğünde 1950'li yıllarda kurulan, çarklarının döndüğü dönemlerde Türk Silahlı Kuvvetleri ile NATO güçlerine üniforma üretilen Antalya İplik ve Pamuklu Dokuma Fabrikası, üretimin durdurulduğu 2003 yılından beri kaderine terk edilmiş durumda

- Yıllar içerisinde şehir merkezinde kalan fabrikanın devasa arazisi çeşitli projelerle anılsa da açılan davalar nedeniyle nasıl değerlendirileceği kararlaştırılamadı

ANTALYA (AA) - BEKİR BEKTAŞ - İşsizlik sorunu çözmek için devlet öncülüğünde 1950'li yıllarda kurulan ve Antalya'nın ilk fabrikası olan Antalya İplik ve Pamuklu Dokuma Fabrikası ile arazisi, üretimin durdurulduğu 2003 yılından bu yana kaderini belirleyecek imzaları bekliyor.

Dönemin bakanlar kurulu kararıyla Antalya'da kurulan fabrikada faaliyette olduğu yıllarda Türk Silahlı Kuvvetleri ile NATO güçlerine üniforma üretimi gerçekleştirildi. "Beyaz altın" olarak anılan ve Antalya'da üretimi yaygın olan pamuğun değerlendirilmesi ve ülke ekonomisine katkı sağlamasın amacıyla açılan fabrika, Sümer Holding'e bağlı olarak uzun yıllar üretim yaptı. Almanya desteğiyle döneminin en ileri teknolojisine sahip olarak inşa edilen fabrika, faaliyetin durduruluğu ve makinelerin sökülüğü 2003 yılının ardından derin bir sessizliğe gömüldü.

İnşa aşamasında iş ve işçi güvenliği açısından birçok detayın düşünüldüğü gözlenen fabrikanın yerleşkesinde kreş, yemekhane, süs havuzu, idari merkez, depo, trafo merkezi ve üretim alanlarının yanı sıra geniş bir yeşil alan da yer alıyor. Fabrikada üretimin sürdüğü dönemlerde onlarca işçinin yemek yediği bölümler günümüzde hayvan ölülerine, işçi çocuklarının gündüz bakımının yapıldığı kreş ise eski evrak ve malzemelere ev sahipliği yapıyor.

Fabrikada herhangi bir bakım yapılmadığı için boya ve sıvaları dökülen ya da bazı bölümleri yıkılan duvarlar, taşınma aşamasında sökülen kabloların yanı sıra ofis bölümünde yerlere saçılan evraklar göze çarpıyor. Yıllar içerisinde değişmeyen uyarı levhaları ve fabrikanın inşasında kullanılan teknolojinin Almanya'dan ithal olduğunu hatırlatan Almanca açıklamalar ise fabrikadaki gezintiyi adeta bir zaman tüneline dönüştürüyor. İşçilerin kullandığı kıyafet ve malzeme dolaplarında futbol takımların geçmiş sezonlara ait posterleri ile 2003 yılını gösteren takvimler fabrikada zamanın durduğu hissi uyandırıyor.

-Antalya'da "torna tezgahının bile fabrika kabul edildiği yıllar"-

Antalyalı Kent Tarihçisi Hüseyin Çimrin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1950'li yıllarda Antalya'nın güneyde kaderine terk edilmiş ve unutulmuş bir şehir olduğunu kaydetti.

Günümüzde "Dokuma" olarak anılan mevkide hiçbir yapılaşmanın olmadığını, Antalya'nın küçük bir kıyı kenti konumunda olduğunu ifade eden Çimrin, bataklıkların kurutulması ve bölgenin kalkınması için pamukçuluğa önem verildiğini belirtti. O yıllarda nüfusu yaklaşık 35 bin olan Antalya'nın işsizlik sorunlarıyla da mücadele ettiğini söyleyen Çimrin, "Böyle bir zamanda açılan dokuma fabrikası pamuk ziraatının desteklenmesi ve işlenmesi açısından çok önemli" diye konuştu.

Fabrikanın temel atma töreninin görkemli bir şekilde gerçekleştirildiğini, kendisinin de ilkokul öğrencisi olduğu yıllarda dönemin Başbakanı Adnan Menderes ile Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın da Antalya'ya geldiğini kaydeden Çimrin, "Torna tezgahının bile fabrika olarak görüldüğü dönemin Antalya'sı, ilk kez gerçek bir fabrika ile Antalya İplik ve Pamuklu Dokuma Fabrikası'nın açılmasıyla tanıştı" dedi.

Fabrikanın yaklaşık yüzde 81'nin Sümerbank, yüzde 5'inin Antbirlik, yüzde 3'ünün Türkiye İş Bankası, yüzde 7'sinin ise Antalyalı özel şahıs ve şirketlerden elde edilen sermaye ile kurulduğunu kaydeden Çimrin, fabrikanın yerleşkesinde bir çok detayın da düşünülerek inşa edildiğini belirtti.

Fabrikanın faaliyette olduğu dönemde yaklaşık bin 500 kişiye istihdam sağladığını dile getiren Çimrin, "Fabrika ilk yıl bin 650 ton pamuk kullanarak bin 350 ton iplik çıkardı. Bunun 160 tonunu sattı, kalan kısmıyla da bez imal etti. Yıllık yaklaşık 6,5 milyon metre bez dokunan fabrika 13 Ocak 2003'te zarar ettiği gerekçesiyle faaliyetine son verdi" diye konuştu.

-Fabrikanın arazisiyle ilgili belirsizlik sürüyor-

Öte yandan, günümüzde merkez Kepez ilçesi sınırlarında kalan ve bulunduğu semte "Dokuma" adını veren fabrika, faaliyetini durdurduğu 2003 yılında özelleştirilme yoluna gidilmeyerek Kepez Belediyesi'ne devredildi.

Belediye tarafından bir şirkete 49 yıllığına tahsis edilen ancak açılan davaların ardından tahsisi iptal edilen fabrika arazisi, dönem dönem stadyum yapılması, kent parkına dönüştürülmesi, Zeytinpark adlı bir proje için kullanılması gibi birçok kez gündeme geldi. Ancak, arazinin ve üzerindeki yapıların nasıl değerlendirileceği henüz belirlenemedi.

Kaynak: AA / Güncel
title