Son Dakika | '6 SAATTE BİR ATOM BOMBASI ATMIŞ GİBİ ENERJİ ÇIKTI'
Son dakika haberi... Türkiye Ormancılar Derneği Batı Akdeniz Şubesi Başkanı, yangın ekolojisi uzmanı ve çevre bilimci Prof. Dr. Tuncay Neyişçi, Antalya'da 10 günde kontrol altına alınan Manavgat ve çevre ilçelerdeki orman yangınları üzerinden yangınların oluşma nedeni ve sonrasında yapılması gerekenleri anlattı.
Türkiye Ormancılar Derneği Batı Akdeniz Şubesi Başkanı, yangın ekolojisi uzmanı ve çevre bilimci Prof. Dr. Tuncay Neyişçi, Antalya'da 10 günde kontrol altına alınan Manavgat ve çevre ilçelerdeki orman yangınları üzerinden yangınların oluşma nedeni ve sonrasında yapılması gerekenleri anlattı. Yangınların çıkışı ve bu kadar geniş alanları etkilemesinde iki neden olduğunu aktaran Prof. Dr. Neyişçi, "Biri insanlar, kıvılcımı ortaya çıkarır. Bu konuda pek fazla yatırım yapıp, insanları eğittiğimiz söylenemez. Örneğin; sigara izmaritlerinin atılmaması gibi. Bu kıvılcımların tutuşma yapabilmesi için yerde, orman içerisinde yanıcı olmaması lazım. Orman içerisinde ince, kolay ateş alabilen tutucularımız var. Küresel iklim değişikliğinden sigara izmaritine kadar. Bunlar kolaylıkla ateş almaya neden oluyor" dedi.
Ağaçların dökülen kuru yapraklarına 'ibre' denildiğini ve 'ince yanıcı' olarak adlandırıldığını aktaran Prof. Dr. Neyişçi, şöyle konuştu:
"Çok kolay alev alır. Onlardan çıkan alev, ince dalları tutuşturur. Biraz geç kalınırsa bu 1 santimetre çapındaki dalları tutuşturur. Yangın yayılır ama başlatan ince kuru yapraklardır. Bunları temizlemek orman sisteminin dışına çıkarmak çok kolaydır. Biz bunun TÜBİTAK'tan destekli çalışmasını yaptık. Uygulanamadı. Ormanın tutuşmasının yüzde 80'ini azaltacak çalışmaydı. İnce yanıcıların yanında kalın kuru yanıcıların da sistem dışına çıkması gerekir. İnce yanıcılar olmasa ormanda mazot dökseniz yakamazsınız. İnce yanıcıların tutuşması, kalınların da yanmasıyla yüksek enerji çıkar. 10 günde söndüremediğimiz yangınların bu boyuta gelmesinin arkasındaki nedendir. Tutuşturuculardan, ince yanıcılardan başlayıp, kalın dallara kadar yanmaya başlarsa orman, bunu tutmanız, söndürmeniz kolay değildir."
Antalya'daki orman yangınlarında açığa çıkan ısı enerjisini, Hiroşima'ya atılan atom bombasıyla örneklendiren Prof. Dr. Tuncay Neyişçi, şunları söyledi:
"O kadar ısı enerjisi ortaya çıkmaya başladı ki Hiroşima'ya atılan 13 kilotonluk atom bombasında açığa çıkan enerjinin altıda biri, orada yanan ormanların her bir saatinde açığa çıkan enerjiye eşit. Yani her 6 saatte oraya bir atom bombası atmış gibi enerji çıkıyor. Bu kadar büyük enerjiyi de sizin uçaktan atacağınız 20 tonluk suyla söndürmeniz mümkün değil. Bu büyüklükteki yangınlar kendini yöneten kendi iklimini yaratan yangınlardır. 'Üç boyutlu yangın' da denir. Suyla söndürülmez. Alevlerin üzerine atılan sular görülmüştür, yere ulaşmadan buharlaşır. Bu yangınların nerede biteceğini, nerede kontrol edeceğini bilir, karadan müdahale edersiniz. Karadan açılan güvenlik şeritlerine uçaklarla su ya da yangın geciktiriciler atılır."
'DOĞAYA 1 YIL ŞANS VERİN'
Antalya ve Muğla'daki yangınlarda felaket yaşandığını belirten Prof. Dr. Neyişçi, hemen ağaçlandırma çalışmalarına girmenin zarar gören alanlarda daha felaket yaşanmasına neden olacağını söyledi. Doğanın, ormanların, içerisindeki canlılarla milyonlarca yılda edindiği kendini yenileme becerisine sahip olduğunu vurgulayan Neyişçi, "Kendi kendini yenileyecektir. Orman mühendislerine doğaya destek çıkarak yeniden doğanın yenilenmesine katkı sağlamalıyız. Doğaya 1 yıl şans verin. 1 yıl sonra doğa kendisini yenilemiyorsa fidan dikerek, tohum takviyesi yaparak müdahale edilmeli. Alanın bütününde müdahale ederek, daha geç ve güç yanıcı ormanlar oluşmasına katkı sağlayabiliriz" dedi.