Annesinin Taburcu Edildiği Gün Lösemi Olduğunu Öğrendi

Aydın'da meme kanseri olan annesinin taburcu edildiği gün lösemi hastası olduğunu öğrenen üniversite öğrencisi Afra Rabia Demirel ilik nakli bekliyor.

Uygun kanın bulunması amacıyla bir arkadaşıyla "Umut ol kan ver" sloganıyla kampanya başlatan 22 yaşındaki Demirel, AA muhabirine, Adnan Menderes Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi'nde yatan göğüs kanseri hastası annesi Beylühan Demirel'i taburcu edildiği gün, lösemi hastası olduğunu öğrendiğini, hayatının alt üst olduğunu anlattı.

İstanbul'da üniversitede okuduğu sırada annesinin kanser olduğunu öğrendiğini, ona yardımcı olmak için okul kaydını dondurarak Aydın'a döndüğünü aktaran Demirel, şöyle devam etti:

"Yunus Emre Erdem adında bir arkadaşım var, onunla konuştuk. Bana her şeyin güzel olacağını söyledi, bunu aşıladı. 'Annene sürekli bunu aşılayacaksın' dedi. Annemin elinden her tuttuğumda her şeyin güzel olacağını söyledim ona. Her adımımızda her şey güzel olacak dedim. İlk başlarda çok ağır dönemler geçirdik, göğsünü aldırmak zorunda kaldık."

Rahatsızlığı nedeniyle kan testi yaptırdığını annesinin taburcu edildiği gün lösemi hastası olduğunu öğrendiğini dile getiren Demirel, şunları söyledi:

"Kan değerlerime baktığımda -annemden dolayı aşağı yukarı biliyordum değerlerin nasıl olması gerektiğini- tüm değerlerim alt üst olmuştu. Topuklu ayakkabıyla girmiştim ben hastaneye, dönüp arkadaşlarımla buluşacaktım. İnanmadım ilk başta. Kanımda mikrop vardır dedim, olamaz böyle bir şey dedim. İnsan gerçekten yakıştıramıyor böyle bir şeyi kendisine. Ertesi gün hocalarım geldi, tedavime başlanacaktı. Hala bana bir şey söylemiyorlar. Ben annemden hazırlıklıyım, söyleyin dedim. Evet kan kanserisin, lösemisin dediler."

"Rüya diye düşündüm ilk başta"

"Çok ağır geldi ilk başta. Bana bir şey olursa anneme ne olur diye üzülüyorum. Annemi nasıl güçlü ayakta tuttuysak ben annemin kızıyım, her şey güzel olacak dedim. Ailem yanımdaydı. Yunus yanımdaydı. İrfan Yavaşoğlu, Zahit Bolaman hocalarım çok güzel yanımda oldular" diyen Demirel, şöyle devam etti:

"Rüya diye düşündüm ilk başta. Uyanacağım geçecek, bitecek her şey diye düşündüm. Hala tam olarak inanabilmiş değilim. Maalesef gerçekler... Bazı şeyler için hayatta bazı şeyleri görmek gerekiyor. Evet, annem hasta oldu. Geçecek bitecek her şey. Bu hastalık teşhisi konan herkese söylüyorum moral çok önemli, güçlü olunması çok önemli. Onlara da söylüyorum her şey güzel olacak."

Demirel, arkadaşı Yunus Emre Erden'le başlattıkları "Umut ol, kan ver" kampanyasına destek istedi.

"1 Eylül hayatımda yaşadığım en kötü gündü"

Anne Beylühan Demirel ise kızının hastalığını öğrendiği zaman inanamadığına işaret ederek şunları kaydetti:

"Ben hastayken sürekli yanımda olan kızıma lösemi tanısı konuldu, hatta ölebileceğini söylediler. İnanamadım. Allah'ım ne olur bir yanlışlık olsun. 1 Eylül hayatımda yaşadığım en kötü gündü. İlik nakli olması gerektiğini söylediler. Bizden kimseden uyum olmadı. 'Çok üzüldük demekle olmuyor' bu işler. Ben bile hep öyle diyordum. İnsan başa gelince öğreniyormuş. Herkes duyarlı olsun. Sadece kızım için değil tüm herkes için umut olur. Ben onun sayesinde iyileştim. Ne olur bize yardım edin. Benim hastalığım sürecinde o anne ben evlat oldum. Gecenin bir yarısı kalktım. Bir baktım kızım beni izliyor. Anne var mı bir isteğin diye soruyordu."