Annesinin Cesediyle 15 Gün Boyunca Uyumuş
Elazığ'da, en az 15 gün önce ölen annelerinin cesediyle aynı evde yaşayan kardeşlerden Ercan Yüksel, psikolojik sorunları olan kız kardeşi Serpil Yüksel'den korktuğu için durumu kimseye haber veremediğini söyledi.
Elazığ'da, en az 15 gün önce ölen annelerinin cesediyle aynı evde yaşayan kardeşlerden Ercan Yüksel, psikolojik sorunları olan kız kardeşi Serpil Yüksel'den korktuğu için durumu kimseye haber veremediğini söyledi.
Yüksel, yaptığı açıklamada, anneleri Fatma Yüksel'in (79) uzun yıllardır şeker ve tansiyon hastası olduğunu, bugüne kadar kız kardeşinin annesinin her şeyiyle ilgilendiğini belirtti.
Kız kardeşinin annesini çok sevdiğini ve ona karşı büyük bağlılığı olduğunu ifade eden Yüksel, bu nedenle kız kardeşinin bugüne kadar karşısına çıkan taliplerini de reddederek evlenmediğini ve hayatını hasta annesine adadığını anlattı.
"Beyin kanaması geçirmiş"
En son 3 hafta önce işten eve döndüğünde annesini yatakta ağzından ve burnundan kan gelmiş şekilde vaziyette yatarken gördüğünü aktaran Yüksel, annesini hastaneye götürmek istediğini ancak kız kardeşinin buna müsaade etmediğini kaydetti.
Yüksel, şöyle devam etti:
"Beyin kanaması geçirdikten sonra hayattaydı. Yatağa düştü, el işaretleriyle filan su, bir şeyler istiyordu. Bir hafta filan bu şekilde devam etti. Bir akşam yine işten geldiğimde baktım ki ruhunu teslim etmiş ve ben bunu kız kardeşime anlatmaya çalıştım. 'Bak kardeşim mübarek gün geliyor, ölmüş bu kadıncağız, sen bunu kabullen artık.' dedim ama kabullenmedi."
"Annesiyle 15 gün aynı yatakta uyumuş"
Yüksel, annesine olan sevgisini saplantı haline getiren kız kardeşinin kendisine "intihara kalkışırım" diyerek annesinin ölümünü kimseye haber vermemesi yönünde ikna ettiğini kaydetti.
Kız kardeşinin kendi canına kastedebileceğinden korktuğu için durumu bir süre kimseye söylememeye karar verdiğini aktaran Ercan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Annesine karşı büyük bir saplantısı vardı. Onu aşırı seviyordu. 'Ben annemden ayrılmam onu ayağa kaldıracağım, ölmemiş, sen karışma, iyidir durumu, her zamanki gibi ayağa kalkacak' diyordu. Ben de psikolojisi iyi değil diye fazla üzerine gidemedim korkumdan. Kendi canımdan dahi korkuyordum."
Tüm çabalarına rağmen kız kardeşini bir türlü ikna edemediğini vurgulayan Yüksel, "15 gün boyunca böyle devam etti. Her akşam onu ikna etmeye çalışıyordum. Ancak sinirleniyor, bağırıp çağırıyordu. Hiç kimseyi eve almıyordu. Lambaları söndürüyordu, karanlıkta annesiyle baş başa oturuyordu. 15 gün boyunca beraber aynı yatakta uyudular." ifadelerini kullandı.
"Komşular durumdan şüphelenmeye başladı"
Yaşadıklarını ifade etmekte güçlük çektiğini belirten Yüksel, yine bir akşam işten döndüğünde mahalle muhtarının eşinin, kız kardeşinin durumundan şüphelendiğini belirterek yanına geldiğini dile getirdi.
Muhtarın eşinin, annesini sormak istediklerini ancak kız kardeşinin kendilerini içeri almadığını söylediğini anlatan Yüksel, şöyle konuştu:
"Komşular bana dedi ki, "Abi herhalde Fatma teyze vefat etmiş. Biz bir haftadır izliyoruz, hiç lambaları yakmıyor' dediler. 'Tamam artık ben de söyleyeceğim. Beni mi vuracak? Beni mi boğazlayacak?' Her şeyi göze aldım ve ben de millete haber verdim. Muhtarın eşi geldi, muhtar geldi, sonra emniyet güçleri geldi, savcısı geldi."
Elazığ'da, Kızılay Mahallesi'nde iki önce ortaya çıkan olayda, iki kardeşin 15 gündür ölen annelerinin cesediyle aynı evde yaşadıkları belirlenmişti.