Annelere Neler Oluyor?
Annelerin çocuklarını öldürmesini sosyolojik açıdan değerlendiren Sosyolog-Yazar İsmail Öz, dini inançların yozlaşmasından dolayı bu tür olayların sıkça görülmeye başladığını belirtti.
Annelerin çocuklarını öldürmesini sosyolojik açıdan değerlendiren Sosyolog-Yazar İsmail Öz, dini inançların yozlaşmasından dolayı bu tür olayların sıkça görülmeye başladığını belirtti. Öz, kapitalist sistem ve tüketim toplumu alışkanlığının insanları değerler toplumundan uzaklaştırdığının da altını çizdi.
Haber bültenlerinde cinayet vakalarının fazlaca yer aldığını söyleyen Sosyolog-Yazar İsmail Öz, "Bu gibi haberler son zamanlarda artış gösterdi. Anne veya baba cinnet getiriyor evlatlarını öldürüyor. Çocuklar anne babalarını öldürebiliyor. Biz toplum olarak sağlam bir aile kültürüne sahibiz. Özellikle dini inançların yozlaşmasından dolayı bu olaylar daha sık görülmeye başlandı" diye konuştu.
Geçtiğimiz günlerde Ankara'da bir annenin otoplasti (kepçe kulak) ameliyatı için hastaneye yatırdığı 10 yaşındaki oğlunu elinden tutup götürdüğü tuvalette boğarak öldürmesini değerlendiren Öz, "O görüntüleri izlediğim zaman yüreğim parçalandı. Aslında o çocuk hayatını emanet edeceğini düşündüğü annesinin elinden tutmuş hiçbir şeyden habersiz ölüme gidiyordu" dedi.
TÜKETİM TOPLUMU ALIŞKANLIĞI
Anne ve babaların çocuklarından kopuk bir hayatın içerisinde olduklarını söyleyen Öz, "Aileler birbirinden kopuklar ve birbirlerini tanıyamıyorlar. Aynı evin içinde sosyal kopukluklar yaşanıyor. Bizim değerlerimize göre aile küçük çapta bir devlet, devlette büyük çapta bir ailedir. Sosyolojik ve psikolojik olarak sağlam bir aile kültürüne sahibiz. Tarihsel mazide bizim değerli dayanaklarımız var. Kapitalist sistem ve tüketim toplumu alışkanlığı bizi bu değerler toplumundan alıp bambaşka bir hale getirdi. Dolayısıyla biz bugün bunun sonuçlarını yaşamaya başladık" diye konuştu.
"VİCDAN KAYMASI YAŞIYORLAR"
Toplumda vicdan kayması yaşandığına işaret eden Öz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Günümüzde vicdan kayması yaşanıyor. Yani aslında bizi besleyen inançla büyüyen anne babalar ile bugünkü anne babaların inançları farklı. 'Çocuğum için saçımı süpürge ederim' diyen anneleri, 'Çocuğumu okutmak için ceketimi bile satarım' diyen babaları biliyoruz. Fakat bu değerler artık kalmadı. Çünkü vicdan kayması yaşanıyor."
"ANNE OLACAK İNSANLARA EĞİTİM VERİLMELİDİR"
Önümüzdeki somut örnekleri gördükten ve bu olaylar yaşandıktan sonra anne olacak insanlara kesinlikle anneliğin nasıl olması gerektiğine dair güçlü bir eğitim verilmesi gerektiğine dikkat çeken Öz, "Eğitimin yanında anne olacak kişilerin aile hayatlarını kaldırabilecek bir psikolojik yapıya sahip olup olmadıklarına dair testler yapılmalıdır. Aile içinde zaman zaman danışıp görüşünü aldığımız büyüklerimiz vardır. Bu aile büyüklerimizin bazen devreye girmesi gerekebilir. Genç anne babalar sosyolojik olarak incelediğinde yaptıkları şiddetin altında mutlaka irdelenmesi gereken sosyoloji ve psikolojilerin olduğu ortaya çıkar. Bu psikolojiyi mutlaka aile büyüklerinin takip etmesi ve bir tehlike durumu söz konusuysa o zaman çocuklarını uyarması gerekiyor. Böylece evlatlarımızı koruyabilir konuma gelebiliriz" dedi.
"ANNELERİMİZİ GERİ İSTİYORUZ"
Toplumsal oto kontrollerden bahseden Öz, "Bir aile ve mahalle mekanizmamız vardı. Bu mekanizmaların içinde mutlak suretle insanlar birbirlerini idare ederlerdi. Herkes bunu yaparken o toplumdaki fert olarak sorumluluk hisseder ve onların acısını kendi acıları gibi görürlerdi. Fakat bugün bireyselci bir hayatı tercih ettiğimiz için yapılanları başkasının hayatımıza müdahalesi olarak gördüğümüzden bu tip danışılan mekanizmalar yerini kaybetti" ifadelerini kullandı.
"Toplumumuzda evlatlarımızı yetiştirecek annelerimizdir" diyen Öz, "Toplumumuzda evlatlarımızı yetiştirecek olan annelerdir. Biz kaybettiğimiz annelerimizi geri istiyoruz. Geri istediğimiz annemizin nasıl yetiştirilmesi gerektiğine dair herkes kafa yormalıdır. Bütün ilim adamlarının, büyüklerimizin derin derin düşünmesi gereken bir zaman diliminde olduğumuzu düşünüyorum" diye konuştu. - İSTANBUL