Anne Ve Bebek Ölümleri Koltuk Gölgesinde Kaldı!
Her yıl rekor sayıda bebek ölümlerinin yaşandığı Şanlıurfa'da, yetkililer makamlarını kaybetme ihtimali endişesi ile birbirlerine suçlamaya başladı.
Şanlıurfa Halk Sağlığı Müdürlüğü'nün, 17 aile hekiminin sözleşmesini feshetmeye kalkışması büyük bir skandalı ortaya çıkardı. Her yıl rekor sayıda anne ve bebek ölümünün yaşandığının ortaya çıkması üzerine hekimler işlerini, il müdürlüğü yetkilileri de makamlarını kaybetme endişesiyle birbirini suçlamaya başladı. Binlerce öksüz kalan yavruyu ve bebeğini koklayamadan kaybeden anneyi düşünen yok!
Şanlıurfa'da hafta başından bu yana sözleşmesi feshedilmek istenen 17 aile hekimi ile işverenleri Şanlıurfa Halk Sağlığı Müdürlüğü arasında üstü kapalı bir tartışma ve karşılıklı suçlama devam ediyor. 17 aile hekiminin işlerine son verilmemesini istemek amacıyla Aile Hekimleri Derneği Federasyonu (AHEF) bir basın açıklaması yaptı. Hekim üyelerini savunan federasyon yöneticisi, işlerinin son verilmesine sebep olan konuyu açık bir şekilde ifade etmeden iş garantisi istedi. Bir gün sonra da haklarındaki suçlamalara yanıt vermek amacıyla Şanlıurfa Halk Sağlığı İl Müdürlüğü bir yazılı basın açıklaması yaptı. Müdürlük de kendisini savunup, üstü bir kapalı şekilde aile hekimlerini suçladı. Gazete İpekyol, tarafların girdiği bu tartışmanın ve karşılıklı suçlamalarının asıl sebebine ulaştı.
KİMSE ÖKSÜZ YAVRULARI VE ÖLEN ANNELERİ DÜŞÜNMÜYOR
Hekimlerin işten alınmak istemesine sebep olan tartışmanın arkasından, Şanlıurfa'da yılda ortalama 900 anne ve bir o kadar da bebek ölümünün gerçekleştiği ortaya çıktı. İddiaya göre, Halk Sağlığı Müdürlüğü yetkilileri, bazı hekimlerin 15-45 Yaş Arası Kadın İzlenimini düzgün bir şekilde yapmadığını tespit etti. Taramanın ve önlemlerin alınmaması sonucu annelerin ve bebeklerin hayatını kaybettiği öne sürülüyor. Bunun üzerine sözleşmelerinin feshedilmesi için girişimde bulundu. Söz konusu aile hekimleri de bir yandan bu duruma itiraz edip bir yandan da çalışma koşullarının ağır olduğunu bahane ederek il müdürlüğü yetkililerini suçladı. Doğurganlık hızının rekor seviyede olduğu Şanlıurfa'da, anne ve bebek ölümlerinin de zirveye ulaştığı anlaşılırken, iş ve makam endişeleri sonucu asıl bu acı tablo gölgede kaldı. Rakamlar tam olarak açıklanmasa da, her yıl ortalama 900 kadın doğum esnasında veya sonrasında hayatını kaybederken bir o kadar da bebek ölümü gerçekleştiği ileri sürlüyor. Bir yandan doğan bebekler ve varsa diğer binlerce çocukları öksüz diğer yandan da yüzlerce bebek annesiz kalıyor.
GİRGİNER: SORUMLULUK HEKİMLERE YIKILIYOR
Aile Hekimleri Derneği Federasyonu (AHEF) Başkanı Dr. Murat Girginer, meslektaşlarını savunmak amacıyla yaptığı basın açıklamasında, özetle, "Aile Hekimliği çalışanları iş güvencesi idarecilerin insafına bırakılmaktadır. Tüm Türkiye'de olduğu gibi Şanlıurfa İlimizde de aile hekimi meslektaşlarımız canla başla çalışmış, sağlık göstergelerini en üst düzeye çıkarmıştır. Sorumlu oldukları nüfusun üstüne yüz binlerce mültecinin sorumluluğunu almışlar, onlara da hizmet vermişlerdir. Ödül olarak da "sözleşmelerinin feshi" istenmektedir. Şanlıurfa Halk Sağlığı Müdürlüğü, kendi hatalarını, beceriksizliklerini aile hekimlerinin üzerine yıkmaya çalışmaktadır. Şanlıurfa'da ve pek çok ilde aile sağlığı elemanı eksikliği had safhadadır. Şanlıurfa'da aile hekimliği birimleri doldurulamamaktadır. Ve maalesef yöneticilerimiz bu duruma seyirci kalmaktadırlar. Şanlıurfa ilinde, aile hekimlerini temsil eden Şanlıurfa Aile Hekimleri Derneği yöneticileri üzerine baskı kurularak, tüm aile hekimleri sindirilmeye çalışılmaktadır. Şanlıurfa Aile Hekimleri Dernek Başkanımıza ve 17 aile hekimi arkadaşımıza, kanun ve yönetmeliklerde tanımlanmayan hususlardan dolayı ceza verilmeye, sözleşmeleri fesih edilmeye çalışılmaktadır." dedi.
MÜDÜRLÜK: İZLEME KADIN SAĞLIĞININ TEMELİNİ OLUŞTURUYOR
AHEF gibi Şanlıurfa Halk Sağlığı İl Müdürlüğü de konunun asıl detayına girmeden üstü kapalı bir açıklama yapıldı. "Anneler ve Bebekler Ölmesin!" başlıklı yapılan basın açıklamasında, "Sağlığın korunması, hastalıkların önlenmesi için verilen hizmetler ile yapılan düzenlemeler koruyucu sağlık hizmetleri kapsamına girmektedir. Kanser taramaları, aşı (bağışıklama hizmetleri), kronik hastalık, gebelik, lohusa, bebek, yeni doğan, çocuk, 15-49 yaş doğurganlık çağındaki kadın izlemleri koruyucu sağlık hizmetlerinin temelini oluşturmaktadır. Bir ülkenin gelişmişlik düzeyinin en önemli göstergesi anne ve bebek ölüm hızıdır. Şanlıurfa Halk Sağlığı Müdürlüğü olarak anne-bebek ölümlerinin Türkiye ortalamasının üzerinde olması bu konudaki hassasiyetimizin artmasına sebep olmuştur. Yürütülen programlarla anne bebek ölümlerinin azaltılması için tüm kamu kurum ve kuruluşları ve STK'larla işbirliği yapmaktayız." denildi.
HEKİMLERİN SORUMLULUĞU HATIRLATILDI
Açıklamanın devamında, şu ifadelere yer verildi: "Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşu Türkiye Halk Sağlığı Kurumu sağlık düzeyi göstergesi olan anne ve bebek ölüm hızını azaltmak için gerek duyulan mevzuatı yayınlamıştır. Türkiye Halk Sağlığı Kurumu'nun 61496 sayılı yazısında ve Ulusal Sağlık Veri Sözlüğünde (Türkiye'deki sağlık kurumlarında kullanılmakta olan bilgi sistemlerinin referans olarak kullanacağı veri kaynağıdır), 15-49 Yaş Kadın İzleminin yılda iki kez (altı ayda bir Ocak-Haziran dönemi ve Temmuz-Aralık dönemi) yapılması gerektiği belirtilmektedir. Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliğinde 'Aile hekimi kendisine kayıtlı kişilerin yaş, cinsiyet ve hastalık gruplarına yönelik izlem ve taramaları yapmak' ve 'Verdiği hizmetlerle ilgili olarak sağlık kayıtlarını tutmak ve gerekli bildirimleri yapmakla yükümlüdür.' hükümleri yer almaktadır.
'İŞLEMLERİ YAPMAMAK İHMALDİR'
Şanlıurfa Halk Sağlığı Müdürlüğü olarak en temel görevimiz olan koruyucu sağlık hizmetlerinin yürütülmesini sağlamakla yükümlü iken yapılan tüm çalışmalar halkımızın sağlığı koruma ve geliştirmeye yönelik olup tamamen mevzuat hükümleri çerçevesinde yapılmaktadır. Ayrıca Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Mobbing Bilgilendirme Rehberi'nde tanımlandığı üzere kişilerin yapması gereken görevlerini aksatmaları sebebiyle kendileri hakkında yapılan işlemler mobbing kapsamına girmediği gibi idarelerin gereken işlemleri yapmaması görevlerini ihmal etmesi anlamına gelmektedir."
(Kaynak: Gazeteipekyol)