Anlaşmazlık İnşaat Temelini Havuza Çevirdi

Demokrat Parti Genel Merkezi'nin hemen yanındaki araziye ek bina yapılması için 2011'de başlanan inşaat, Ankara Büyükşehir Belediyesi ve yüklenici firma ile çıkan anlaşmazlık nedeniyle mahkemeye taşındı.

Demokrat Parti Genel Merkezi'nin hemen yanındaki araziye ek bina yapılması için 2011 yılında parti yönetimi karar aldı. Yüklenici firma fore kazıklarını çakarak inşaata başladı. Bir süre sonra Demokrat Parti ile yüklenici firma arasında anlaşmazlık çıkınca sözleşme tek taraflı olarak feshedildi. Bunun üzerine iki tarafın anlaşmazlığı mahkemeye taşındı. Daha sonra Ankara Büyükşehir Belediyesi, Demokrat Parti arazisinin sosyal ve kültürel alan olduğunu belirtti ve bu İmar Komisyonu tarafından onaylandı. Demokrat Parti yöneticileri, alınan bu kararı mahkemeye taşıdı. 2 bin 800 metrekarelik inşaat alanı, temele 4 metre derinliğinde suyun dolmasıyla havuza dönüştü.

Konu ile ilgili açıklamada bulunan Demokrat Parti Genel Sekreteri Ertan Küçükay, arazinin Demokrat Genel Merkezi’ne ait bir mülk olduğunu ve inşaattan önce otopark olarak kullandıklarını ifade etti. Yüklenici firma ile çıkan anlaşmazlıktan dolayı tek taraflı olarak sözleşmenin feshedildiğini belirten Küçükay, “2011 yılında yönetimde bulunan Demokrat Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek ve yönetimi, yüklenici firmayla bir anlaşma yaparak genel merkez ek binasını inşaatı başlatıldı. Bir takım hukuki problemler çıkınca parti sözleşmeyi feshetti. Bu durum mahkemeye taşındı. İki tarafın anlaşmazlığının çözülmesi için süreç devam ediyor” dedi.

“ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ İLE MAHKEMELİĞİZ”

Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından Demokrat Parti arazisinin sosyal ve kültürel alan olduğunu belirterek İmar Komisyonu’ndan geçirildiğini ifade eden Küçükay, şöyle devam etti:

“Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından İmar Komisyonu’nun gündemin son maddesi olarak bir teklif verildi. Arazinin imar emsali aynı kalmak üzere sosyal ve kültürel alan olarak değiştirilmesi İmar Komisyonu’ndan geçti. Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne itirazda bulunduk. Büyükşehir Belediyesi bizim itirazımızı gündeme almadı.

Bizde bunun üzerine Ankara İdare Mahkemesi’ne müracaatta bulunduk. 2008 yılında Büyükşehir Belediyesi, Türkiye’deki ilk genel merkez binası olduğunu, sit alanı olarak ilan etmeye kalkıştı. Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu, ilk genel merkez binası olmadığı ve sit alanı olamayacağı yönünde karar aldı.”

Mahkemenin devam ettiğini belirten Küçükay, “Dava idare mahkemesinde iki taraf arasında devam ediyor. Mahkeme heyeti, belediyeden bir takım evraklar istedi. Karar muhtemelen Ekim ayı gibi neticelenecek. Hukuki haklarımızı sonuna kadar kullandık. Dava görülüyor ve elimizdeki delillere göre mutlaka netice alacağız. Düzeldikten sonra inşaat kaldığı yerden devam edecek. Ticari amaçlı bir yer değil. Kat karşılığı yapılmış bir sözleşme var” dedi.

“DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI, İNŞAATIN BİTMESİNİ İSTİYOR”

Demokrat Parti’ye ek gelir sağlaması amacıyla bu inşaatın başlatıldığını söyleyen Küçükay, “Partiye gelir getirsin hem de genel merkez ek binası olsun diye yüklenici firma ile partimiz anlaştı. Ancak hukuksal sorunlar neticesinde inşaatın yapılması askıya alındı. Mahkeme sonuçlanınca inşaat devam edecek. Demokrat Parti kendi hakkını arayacaktır. Dışişleri Bakanlığı da bir an önce inşaatın devam etmesini talep ediyor” diye konuştu. 

Genel merkez ek bina ile birlikte kurum ve kuruluşlara kiralamak suretiyle tasarruf etmeyi düşündüklerini belirten Küçükay, şunları söyledi:

“Yüklenici firma anlaşma gereği bir kısmını kendi, bir kısmını bize devir edecektir. Bize ait olan kısımları satmak şeklinde değil, ihtiyacımız olan kısımları kendimize, geri kalan kısımları ise kurum ve kuruluşlara kiralamak suretiyle tasarruf etmeyi düşünüyoruz. Partimizin sürekli bir geliri olsun. Hem genel merkezi, hem de vilayetlerini çevirebilecek, kendini finalse edebilecek bir yapıyı oluştursun diye böyle bir şeye girdik. Partiler zaten ticaret yapamıyor. Bizde böyle bir düşünceden hareket etmedik.”

“BİRİKEN SU O TEMELİN SİGORTASIDIR”

İnşaat alanının 2 bin 800 metrekare alana sahip olduğunu ve 4 metre derinliğinde suyla dolu olduğunu ifade eden Küçükay, “Su kaynağı ve yağmur sularının birikmesiyle 4 metre derinliğinde suyla doldu. Fore kazıklarını yapan firma ile görüştük. Teknik konuyla ilgili gerekli bilgileri aldık. Suyu tahliye etmemiz bizim için zor bir olay değil ama teknik olarak suyu tahliye etmemiz sakıncalı. Suyu tahliye etmenin neticede sıkıntı yaratabileceğini söylüyor. Sürekli olarak kontrol ettiriyoruz. Belli bir noktaya geldiğinde de suyun azar azar tahliye etme durumu olacak. Şu anda o seviyede görmüyorlar” şeklinde konuştu.

Biriken suyun temelin sigortası olduğunu söyleyen Küçükay, “Suyu tahliye ettiğimiz takdirde orayı daha açık hale geliyor, çökme olabilir. Biriken su o temelin sigortasıdır. Sürekli kontrol altında bulunduruyoruz” dedi.

“DEMOKRAT PARTİ GENEL MERKEZİ’NİN SATILMASI SÖZ KONUSU DEĞİLDİR”

Genel Merkez binasının satışının hiçbir zaman söz konusu olmadığını ifade eden Küçükay, şunları söyledi:

“Piyasada bir takım dedikodular dolandı. Bu bina bizim için önemi var. Burası bir dönem ülkeyi yönetmiş, Türkiye Cumhuriyeti’ne cumhurbaşkanlığı yapmış Sayın Turgut Özal’ın bize mirasıdır. O mirası bu şekilde kullanmayı düşünmüyoruz. Genel Başkanımız Gültekin Uysal bu binanın satılmaması konusunda çok büyük bir iradeye sahip. Böyle bir düşüncemiz hiçbir zaman olmadı.” 

ÖMER ÇETİN