ANKARA'DA 'KADIN GÖZÜYLE AFRİKA' FOTOĞRAF SERGİSİ
SAFARİ fotoğrafçılığı için gittiği Tanzanya'da evlenen ve uzun yıllar Masai Kabilesi ile beraber yaşayan fotoğraf sanatçısı Sevde Sevan Usak Saita, "Bağ kurmadan orayı, fotoğraflamamak lazım. Önce bir bağ kuracaksınız, oradaki insanla, orayla bir bağ kuracaksınız.
SAFARİ fotoğrafçılığı için gittiği Tanzanya'da evlenen ve uzun yıllar Masai Kabilesi ile beraber yaşayan fotoğraf sanatçısı Sevde Sevan Usak Saita, "Bağ kurmadan orayı, fotoğraflamamak lazım. Önce bir bağ kuracaksınız, oradaki insanla, orayla bir bağ kuracaksınız. Sizin masum olduğunuzu anlamalı" dedi.
Başkent Kültür Yolu Festivali kapsamında Ankara'da bulunan Afrika Evi'nde 'Kadın Gözüyle Afrika'da Fotoğrafçılık' sergisi açıldı. Fotoğraf sanatçısı ve gezgin Sevde Sevan Usak Saita, Afrika'da yaptığı çalışmalarla ilgili bilgi verdi. 10 yıldır Tanzanya'da yaşadığını belirten Saita, "70'in üzerinde ülke gezdim, fotoğrafladım, anlattım. Son 10 yıldır da ağırlıklı olarak, Tanzanya'dayım. Eşim Tanzanyalı. Yaklaşık 10 yıl önce Tanzanya'ya safari fotoğrafı için gitmiştim. O zaman eşimle tanıştık ve çok hızlı bir evlenme teklifinin ardından evlenip, Tanzanya'ya yerleştim. O zamandan beri de Tanzanya'da yaşıyorum. Bu süreçte de Tanzanya'nın doğal hayatını fotoğraflama imkanım oldu. Çünkü eşim Masai Kabilesi'ne mensup ve ben de Tanzanya'daki hayatımın yaklaşık 6 yılında bir Masai köyünde yaşadım. Dolayısıyla milli park ortamına yakın bir ortamda, suyun ve elektriğin olmadığı, 15-20 metrekarelik evlerin olduğu koşullarda yaşadım ve oradaki hayatı fotoğrafladım. Onun dışında Afrika kıtasında gittiğim, gezdiğim ülkeler oldu. Oralarda da fotoğraf çekme imkanı buldum. Hala Tanzanya'da yaşamaya devam ediyorum. 2 çocuğum var. Bir taraftan Tanzanya'da yaşamaya devam ederken bir yandan da dünyanın başka ülkelerine gidip, fotoğraf çekmeyi sürdürüyorum" diye konuştu.
'BAĞ KURMADAN FOTOĞRAFLAMAMAK LAZIM'
Fotoğraf çekmeden önce ilişki kurmanın önemli olduğunu söyleyen Saita, "Hiç makineyi çıkarmadan köye bir girmek lazım, bir bakmak lazım. Soru sormak lazım, selamlaşmak lazım. Şunu biliyorum; mesela Gutemala'da oldu. Pazarda fotoğraf çekiyoruz. Adamlar portakal attı. Çünkü 7-8 fotoğrafçıydık. Birden pazara giriyorsun, takır takır herkes fotoğraf çekmeye başlıyor. Tezgahlardan portakal atmaya başladırlar. Haklı, çok haklı. Birden baskın yapmış gibi içeri giriyorsun, aynı anda çok fotoğrafçı falan. Dolayısıyla şey çok önemli; bağ kurmadan orayı, fotoğraflamamak lazım. Önce bir bağ kuracaksınız, oradaki insanla, orayla bir bağ kuracaksınız. Sizin masum olduğunuzu anlamalı. Çünkü bazen şu da oluyor; bana Anadolu'da oldu. Diyor ki; yavrum bunu bir yere verme, sonra kocam bana çok kızar. Öyle çok tatlı teyzeler çektim; iş yaparken, bir şey taşırken. 'Yavrum sakın verme bunu' diyor. Çünkü haklı, korkuyor" dedi. (DHA)