Feyzioğlu: Yeniden Yargılamayı Sağlayacağız
TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, "Af değil, minnet değil, sadece adalet isteyen yurttaşlarımızın yeniden yargılamasını sağlayacağız." dedi.
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, İstanbul merkezli operasyonun bağımsız, tarafsız, etkin bir yargıyla sonuna kadar götürülmesi gerektiğini, paralel devlet iddialarının da görmezden gelinemeyeceğini belirterek, "Af değil, minnet değil, sadece adalet isteyen yurttaşlarımızın yeniden yargılamasını sağlayacağız" dedi.
Feyzioğlu, Ankara Barosunca düzenlenen Uluslararası Hukuk Kurultayı açılışında konuştu.
"ÜLKE DE, SİYASİ PARTİLER DE, HALK DA DEMOKRASİYE ALIŞACAK"
Ülkenin "demokrasiye alışacağını" ifade eden Feyzioğlu, "Siyasi partilerimiz de demokrasiye alışacak, yasama organımız da yürütme organımız da ve halkımız da. Halkın hoşgörüsüne ve demokratik standartlarına siyasetle uğraşanlar yaklaşırsa yani halka çıkmayı başarırsa çok ciddi bir adım atacağız demokrasi yolunda" dedi.
"GÜN, DEVLETİN ÇİVİLERİNİ TEKRAR ÇAKMA ZAMANI"
Son dönemde toplumun adalete güveninin sarsıldığını belirten Feyzioğlu, "Gün, devletin çivilerini tekrar çakma zamanıdır. Gün sevgi, hoşgörüyle yeniden pırıl pırıl bir gelecek için birleşme ve kavuşma zamanıdır" diye konuştu.
Türkiye Barolar Birliği olarak demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti için, Türkiye Cumhuriyeti'nin vatanı, milletiyle bölünmez bütünlüğü için mücadele ettiklerini anlatan Feyzioğlu, insan haklarını temel mücadele yapmayan kimsenin kendisini vatansever, demokrat, milliyetçi ya da ulusalcı diye tanımlayamayacağını söyledi.
"KİMSEDEN YANA TARAF DEĞİLİZ"
"Türkiye Barolar Birliğini ve baroları el birliğiyle bu ülkenin umudu haline getirmiş olmamızdan dolayı gururluyum" diyen Feyzioğlu, kimseden yana taraf olmadıklarını, toplumun belli seçenekler arasında sıkıştırılmasını kabul etmediklerini belirtti.
"YOLSUZLUK SORUŞTURMASI EŞİ BENZERİ GÖRÜLMEYEN BİR BOMBA"
Gezi olayları ve kamuoyunu ilgilendiren diğer olaylardaki duruşlarını ve verdikleri hukuk mücadelesini anlatan Feyzioğlu, "Son günlerde, çok ciddi bir tartışma ve aynı zamanda kaos ortamı var. Yolsuzluk soruşturması gündeme cumhuriyet tarihinde eşi benzeri görülmeyen bir bomba olarak düştü. Gittiği yere kadar takip edilmesi gerektiğini ilk günden beri söyleyen Türkiye Barolar Birliğidir" dedi.
"SONUNA KADAR TAKİP EDİLMESİ GEREK"
Paralel devlet ve TSK'ya kumpas kurulduğu yönündeki söylemleri hatırlatan Feyzioğlu, "Duruşumuz şu şekildedir: Yolsuzluk soruşturması ciddidir, sonuna kadar takip edilmesi gerekir. Yolsuzluk soruşturmasında düğmeye basılmasının sebebi siyasi iktidarın artık bir ittifak olduğu ortaya çıkmış iki kanadının birbirine düşmüş olmasıdır. Dolayısıyla düğmeye basılma sebebi bu ittifakın çatlamasıdır ama düğmeye basıldıktan sonra ortaya çıkanlar asla ve asla örtbas edilmeyecek kadar önemlidir. Burada düğmeye basanın saikini sormak ayrıdır. Düğmeye basıldıktan sonra ortaya çıkanları sonuna kadar takip etmek ise ayrı bir kararlıktır" değerlendirmesinde bulundu.
"Adil yargılama hakkı ellerinden alınarak cezaevlerinde, zindanlarda hayatlarından koparılmış olanların sizlerden, siyasi partilerden, tüm toplumdan talebi var" diyen Feyzioğlu, şunları söyledi:
"BU İKİSİNİ BİRBİRİYLE İRTİBATLAMAYIN"
"Diyorlar ki, 'yolsuzluk soruşturmasını gittiği yere kadar götürün, bu sizin göreviniz ama yolsuzluk soruşturması dolayısıyla bizim uğradığımız haksızlığı sakın ola örtbas etmeye kalkmayınız. Çünkü siz zindanda bir gün geçirmenin ne demek olduğunu bilmezsiniz' diyorlar. Ben de burada bütün siyasi partilere, tüm sivil topluma sesleniyorum, bu ikisini birbiriyle irtibatlamayın. Yolsuzluk soruşturmasını bağımsız, tarafsız, etkin bir yargıyla gelin sonuna kadar götürelim. Fakat paralel devlet var iddialarını şimdilik görmezden gelelim diyenlere, çekilen çileleri hatırlatıp 'hayır efendim görmezden gelemeyiz, bu da ciddidir, bunu da göreceğiz, af değil, minnet değil, sadece adalet isteyen yurttaşlarımızın yeniden yargılamasını sağlayacağız. Önce yasa kartını açacağız ardından da yargının kendi onurunu temizlemesi için gereğini yapacağız' diyorum."