Ankara Barosu'ndan Aoç İçin Anayasa Mahkemesi'ne Bireysel Başvuru
Ankara Barosu Başkanı Sema Aksoy, Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) arazisinde mahkemenin verdiği yürütmeyi durdurma ve iptal kararlarına rağmen inşaatların devam etmesini Anayasa Mahkemesi'ne taşıdı.
Ankara Barosu Başkanı Sema Aksoy, Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) arazisinde mahkemenin verdiği yürütmeyi durdurma ve iptal kararlarına rağmen inşaatların devam etmesini Anayasa Mahkemesi'ne taşıdı. Aksoy, çevre hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruda bulundu.
Ankara Barosu, Atatürk Orman Çiftliği arazisini Anayasa Mahkemesi'nin gündemine taşıdı. Yüksek Mahkeme'ye sunulan bireysel başvuru dilekçesinde, yürütmeyi durdurma kararı ilgili kurumlara tebliğ edildiği halde AOÇ'de inşaatların devam etmesiyle İdare Mahkemesi'ne başvurmanın etkili bir yol olmaktan çıktığı ve iç hukuk yollarının tükendiği savunuldu. Dilekçede, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın Atatürk Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun kararıyla uygun görülen Atatürk Orman Çiftliği Alanları Nazım imar Planı ve 1. Derece Doğan Sit Alanı Koruma Amaçlı Nazın İmar Planı ulaşım uygulama projesinin kabul edilmesine ilişkin Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi'nin kararına Ankara 5. İdare Mahkemesinin yürütmeyi durdurma kararı verdiği anımsatıldı. Mahkemenin kararının idareye tebliğ edildiğinin ancak bugüne kadar henüz kararın gereğinin yetine getirilmediğinin belirtildiği dilekçede, halen AOÇ arazisi üzerinde inşa edilmekte olan bine ve eklentilerinin yapımına devam edildiği belirtildi. İdare mahkemesine başvurmanın etkili bir yol olmaktan çıktığının ifade edildiği dilekçede. idare mahkemesinin vermiş olduğu karar ile iç hukuk yolu denenmiş olduğu ve netice alınamadığı kaydedildi. Durumunun belirsizliğe sürüklendiğinin ifade edildiği dilekçede, "Çevre hakkına sahip her birey çevresindeki olumsuz etkilerden korunma olumlu etkileri de isteme imkanına sahiptir. Çevre salt vatandaşların değil, tüm insanlığın ortak varlığıdır. Yaşama hakkı tüm insan haklarının maddi temelini oluşturması bakımından vazgeçilmezdir. Çevre hakkı yaşama hakkının bir türevidir. Hukuki sebepler ve kanunu dayanaklar çerçevesinde bir vatandaş olarak yaşama hakkının ayrılmaz bir parçası olan çevre hakkının gereği olarak, toplum ve ülke yararı gözönüne alınarak, gerekli ekolojik düzeni korumak ve kamu yararı prensibi doğrultusunda çevrenin kirletilmesi ve doğanın sömürülmesinin önüne geçilmesi adına bir vatandaş olarak anayasa ve yasalarla tarafıma tanınmış olan sağlıklı ve dengeli çevrede yaşama hakkı çerçevesinde ve hakkın gerçekleştirilmesi için hakkın gerçekleştirilmesi talebi ile Ankara 5. İdare Mahkemesi'nin yürütmenin durdurulması kararının uygulanmasına karar verilmesini talep ederim" denildi.