Ankara: Bardakoğlu-papa Ortak Basın Toplantısı (1)
Papa 16. Benedict, Toplumun Herşeye Kadir Allah'a Verilmesi Gereken Yeri Vermesi İçin Hep Birlikte Çalışmaya Çağrıldıklarını Belirterek, "Hıristiyan ve Müslümanlar'ın Bu Yönde İlerlemelerinin En Uygun Yolu; Birbirlerini Samimiyetle, Daha İyi Tanıma Arzusuyla, Farklılıklarına Saygı Göstererek ve Ortak Yanlarını Kabul Ederek Gerçek Bir Diyalogta Buluşmaları Olacaktır" Dedi.
Papa 16. Benedict, toplumun herşeye kadir Allah'a verilmesi gereken yeri vermesi için hep birlikte çalışmaya çağrıldıklarını belirterek, "Hıristiyan ve Müslümanlar'ın bu yönde ilerlemelerinin en uygun yolu; birbirlerini samimiyetle, daha iyi tanıma arzusuyla, farklılıklarına saygı göstererek ve ortak yanlarını kabul ederek gerçek bir diyalogta buluşmaları olacaktır" dedi.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in davetlisi olarak Türkiye'yi ziyaret eden Papa 16. Benedict, Çankaya Köşkü'ndeki temaslarının ardından Diyanet İşleri Başkanlığı'na geçti. Papa'nın ziyareti dolayısıyla Diyanet İşleri Başkanlığı binasının çevresinde üst düzey güvenlik önlemleri alındı. Diyanet İşleri Başkanlığı binasının ve Diyanet'in karşısında bulunan TOBB binasının çatısına keskin nişancılar yerleştirildi. Ziyaret sırasında Ankara Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz da, görevli güvenlik güçlerinin başında hazır bulundu. Papa'nın Diyanet'e geliş güzergahında da çok sayıda polis görevlendirildi. Papa, Diyanet İşleri Başkanlığı'na gelişinde Prof. Dr. Ali Bardakoğlu tarafından karşılandı. Papa ve Bardakoğlu, yaklaşık 35 dakika süren görüşmelerinin ardından ortak bir basın toplantısı düzenledi.
Papa 16. Benedict; Türk insanının yaratıcılığına tanık olduğu, hem uygarlık hem de dini alanda uzun tarihe sahip yeni ve antik kültürün bu denli doğal güzelliklerle dolu olduğu bu toprakları ziyaret edip hayranlıkla izleme fırsatı bulduğu için şükran duyduğunu ifade etti. Türkiye'nin Hıristiyanlar için büyük önem taşıdığını vurgulayan Papa, ilk Hıristiyan topluluklarının çoğunun, havarilerin, özellikle Aziz Pavlus ve Aziz Yuhanna'nın öğretilerinden esinlenerek bu topraklarda kurulduğunu ve geliştiğini kaydetti. Aynı zamanda bu aziz toprakların İslam medeniyetinin edebiyat ve sanat dahil olmak üzere farklı alanlarında ve kurumlarında olağanüstü bir yeşermeye tanık olduğunu dile getiren 16. Benedict, "Türkiye, görkemli geçmişine tanıklık eden birçok Hıristiyan ve İslam eserine sahip. Ülkenize gelen sayısız ziyaretçinin hayranlığını kazanan bu eserlerle gurur duyup, onları muhafaza etmeniz çok doğaldır. Türkiye'ye ziyaretime selefim Mutlu 23. Yuhanna'nın duygularını paylaşarak hazırlandım. Kendisi Başpiskopos Giuseppe Roncalli olarak İstanbul'da Papalık temsilcisi görevini yerine getirirken duygularını şu sözlerle ifade etmişti; 'Ben Türkler'i seviyorum. Rabb beni onlara gönderdi. Bu halkın doğal niteliklerini takdir ediyorum. Bu toplum da medeniyetlerin katettiği yollarda bir yere sahiptir'" diye konuştu.
Kendisinin de, Türk ulusunun nitelikli bir halk olduğunun altını çizmek istediğini kaydeden Papa, selefi Papa 2. Jean Paul'un 1979'da Türkiye ziyaretinde söylediği 'Hıristiyan ve Müslümanlar, tarihte yeni bir çağa girmişken, bizi birleştiren ruhsal bağları kabul edip geliştirmek için tüm insanların yararı doğrultusunda barış, özgürlük, sosyal adalet ve ahlaki değerleri koruma ve yaymanın acil olduğu konusunda kendimi sorguluyorum' şeklindeki sözlerini kendisine mal ettiğini ifade etti. Bu konuların sonraki yıllarda da güncelliğini sürdürdüğüne işaret eden 16. Benedict, "Bütün bunlar bizleri dostlar arası içten bir alışveriş şeklinde diyalog yapmaya itiyor. Geçen yıl Köln'de Dünya Gençlik Günü vesilesiyle Müslüman cemaat üyeleriyle buluşma sevincini yaşamamız, dinler arası ve kültürler arası diyaloğu iyimserlik ve ümitle sürdürmemiz gerektiğini yinelemiştim. Bu sadece bir seçenek olamaz, hayati bir ihtiyaç olduğundan geleceğimiz büyük ölçüde buna bağlıdır. Hıristiyanlar ve Müslümanlar dinlerini yaşarken dikkatlerini hakikatin kutsallığına ve insan saygınlığına yöneltiyor. Bu bizim için karşılıklı saygı ve itibar temelidir. Ülkeler ve milletler arasında barış yolunda elele çalışmak için temel oluşturur. Aynı zamanda tüm inançlıların ve iyi niyetli insanların da en derin arzusudur" ifadelerini kullandı.
"HAYATIN ANLAMI VE AMACI İÇERİKLİ SORUYA İNANDIRICI BİR YANIT SUNMALIYIZ"
Kırk yılı aşkın süredir, Vatikan ve bütün dünyadaki yerel kiliselerin, diğer dinlerin mensuplarıyla ilişkilerini ikinci Vatikan Konsili'nden esinlenen bir yaklaşımla sürdüğünü kaydeden Papa, Konsil'in kutsal kitabın getirdiği geleneği izleyerek tüm insanların ortak bir kökene sahip olduğunu ve aynı kaderi paylaşacağını öğrettiğini vurguladı. Papa şöyle konuştu:
"Kökenlerimiz ve kaderimizle manevi ve insani bir birliğe sahip olan bizler, çağımızın insanın özelliği olan temel değerler arayışında ortak bir yol bulmaya teşvik ediliyoruz. Biz imanlı erkek ve kadınlar sık sık adalet, gelişme, dayanışma, özgürlük, güvenlik, huzur ve barış, çevrenin ve dünyanın kaynaklarını korumayı hedef alan meydan okumalarla karşı karşıya kalıyoruz. Bunun nedeni, bizler bu dünyanın fani şeylerinin meşru özerkliğine saygı gösterirken, bu tür ivedi sorunlara uygun çözüm sunarak özgül katkıda bulunuyoruz. Günümüzün toplumunda açıkça ortaya çıkan bazen önemsenmese de, her birey ve tüm insanlığı ilgilendiren hayatın anlamı ve amacı içerikli soruya inandırıcı bir yanıt sunmalıyız. Toplumun herşeye kadir olan Allah'a verilmesi gereken yeri vermesi ve deney üstüne açılması için hep birlikte çalışmaya çağrılıyoruz. Hıristiyan ve Müslümanlar'ın bu yönde ilerlemelerinin en uygun yolu, birbirlerini samimiyetle, daha iyi tanıma arzusuyla, farklılıklarına saygı göstererek ve ortak yanlarını kabul ederek gerçek bir diyalogta buluşmaları olacaktır. Bu aynı zamanda her bireyin yaptığı sorumlu seçimlerde, özellikle temel değerlere ve kişisel dini kanılara olan gerçek anlamda saygıyı beraberinde gerektiriyor. Hıristiyan ve Müslümanlar'ın kardeşçe birlikte çalışmalarına duyulan saygıyla ilgili, 1076 yılında yetkisi altındaki topraklarda bulunan Hıristiyanlar'a iyi yürekli davranışından dolayı Kuzey Afrikalı bir prense Papa 7. Gregorius'un söylediklerini örnek olarak vermek hoşuma gidiyor. Papa 7. Gregorius, Hıristiyan ve Müslümanlar'ın birbirlerine duymaları gereken özel sevgiden şöyle söz ediyor; 'Bizler tek bir Allah'a inandığımızı beyan ediyoruz. Farklı bir şekilde olsa da her gün onu yüceltip, ona yüzyılların yaradanı ve bu dünyanın hakimi olarak tapıyoruz'."
16. Benedict; bireyler, topluluklar ve tüm imanlıların özellikle muhtaç ve yoksullara gerçek hizmet verme ruhuyla toplumu inşa etmede dürüstçe katkıda bulunabilmeleri için gerçek anlamda saygı gösterilen ve kurumsal güvence altında olan bir din özgürlüğünün zaruri olduğunu dile getirdi. Papa bu buluşmanın Hıristiyan ve Müslümanlar'ın diyaloğunda ortak angajmanın simgesi ve bu uzun yolda saygı, dostluk içinde sebat ve cesaret veren bir an olması için dua ettiğini kaydederek, "Birlikte ahenk, esenlik ve karşılıklı güvenle, yaşama arzusuyla birbirimizi daha iyi tanıma fırsatı bulmayı ve aramızdaki sevgi bağını güçlendirmeyi temenni ediyorum. Biz imanlılar, her türlü önyargıyı aşmak ve Allah'a olan güçlü imanımızın ortak tanıklığını sunmak için kuvvetli duada bulunuyoruz" diye konuştu.