Ankara 'anne-baba-çocuk ilişkisi sağlıklı ise kurtarıyorsunuz'
'Anne-baba-çocuk ilişkisi sağlıklı ise kurtarıyorsunuz'UZMAN Psikolog Rabia Ünsaldı Köle, sanal ölüm tuzağı olarak bilinen 'mavi balina' oyununa ilişkin ailelere uyarıda bulundu.
'Anne-baba-çocuk ilişkisi sağlıklı ise kurtarıyorsunuz'
UZMAN Psikolog Rabia Ünsaldı Köle, sanal ölüm tuzağı olarak bilinen 'mavi balina' oyununa ilişkin ailelere uyarıda bulundu. Köle, "Aile içerisinde çocuk 'Ben değerleyim, önemseniyorum, güvendeyim' mesajını alıyorsa bu tür oyunlara başlasa bile bir yerden döner. Bir çocuk bilgisayar ve oyunlar yüzünden dışarıdaki etkinlikleri çok fazla aksatmaya başladıysa, orada tehlike başlıyor demektir. Anne-baba-çocuk ilişkisi sağlıklı ise, baştan kurtarmış oluyorsunuz" dedi.
Türkiye'de son yıllarda çok sayıda kişinin intiharıyla bağlantılı olduğu düşünülen ve sanal ölüm tuzağı olarak bilinen 'mavi balina' oyunu, sosyal medya üzerinden hızla yayılınca, TBMM'de konuyu araştırmak üzere 6 ay önce komisyon kuruldu. Raporda, Türkiye'de bağımlılık yaratan bilgisayar oyunlarının çocuk ve gençleri ölüme kadar götürdüğü belirtildi. Uzman Psikolog Rabia Köle, anne ve babaların çocuklarının ne oynadıklarını ve ne izlediklerini takip etmeleri gerektiğini söyledi. Mekanik görüntülerin çocukları çok etkileyen durum olduğunu belirten Köle, "Çocukların hepsi bağımlı olmuyor. Mavi Balina ve benzeri oyunlar çocukları, etap halinde bir şeyi başarma ile görevi tamamlamaya itiyor. Çocuklar da bu durumda kendilerini yeterli hissediyorlar. Ancak bir çocuk günlük hayatında kendini yeterli hissediyorsa, anne ve babasında, öğretmeninde ya da arkadaşlarında bu yeterliliği yaşıyorsa, bağımlılıklara gerek kalmayacak" dedi.
'BİZE GÖRE 'SANAL' ONLARA GÖRE 'GERÇEK' DÜNYADIR'
Akıllı telefonlar, bilgisayarlar ya da tabletlerin otomatik odaklanmayı ve dikkati toplayan araçlar olduğu için bir çocuğu uzun soluklu başında tutabildiğini kaydeden Psikolog Köle, şunları söyledi:
"Oyunlar online olarak ekip şeklinde oynanıyor. Grubun içerisinde en iyi, en başarılı, ekip lideri, görevi en hızlı tamamlayan ve başaran siz olabiliyorsunuz. Bunun getirdiği etki de çocuğa, başarı, yeterlilik, doyum, değerlilik, takdir ve ben duygusu çok güçleniyor. Günlük hayattaki sorumluluklardan kaçıp stresi düşünmeyeceğiniz, öğretmeninizin ya da anne-babanızın eleştirisine maruz kalmayacağınız iki tuşla sürekli aşama atlayıp, başarıya ulaşacağınız bir yer. Günlük hayatta ilgisiz anne-babaların çocukları mı bunlarla oynar ve bağımlı olur ya da bir problemi olan çocuklar mıdır ağırlıkta, evet. İstisnalar vardır; ancak daha çekingen, sessiz, izole, akran zorbalığına uğrama eğilimi daha güçlü olan ve naif olan çocukların da bağımlı olma ihtimali güçlüdür. Çünkü kendisinin gösterebileceği bize göre 'sanal' onlara göre 'gerçek' dünyadır. O yüzden bunların bağımlılık yapmaması mümkün değildir."
'ÇOCUĞUNUZU ÇOK İYİ TAKİP EDECEKSİNİZ'
Psikolog Köle, 'Mavi Balina' ve benzeri oyunların çocukları intihara sürüklediğini anlamak için ailelerin çocuklarını çok iyi tanımaları gerektiğini kaydetti. Köle, anne ve babayla ilişkisinde doyum hisseden, normal sosyal bir hayat sürdürüp, sosyal arkadaş çevresi olup, onlarla zaman geçirebilen çocukların bağımlılık riskinin daha az olduğunu ifade ederek, "Aile içerisinde çocuk 'ben değerleyim, önemseniyorum, güvendeyim' mesajını alıyorsa bu tür oyunlara başlasa bile bir yerden döner. 'Her çocuk gözü kapalı buna kapılır' diye bir şey yok. Çocuğunuzu çok iyi takip edeceksiniz, oyun başında geçirdiği süreleri ve oynadığı oyunları çok iyi takip edeceksiniz. Bir çocuk bilgisayar ve oyunlar yüzünden dışarıdaki etkinlikleri çok fazla aksatmaya başladıysa, orada tehlike başlıyor demektir. Anne-baba-çocuk ilişkisi sağlıklı ise, baştan kurtarmış oluyorsunuz" diye konuştu.
'YASAKLAMAK ÇÖZÜM DEĞİL'
Anadolu Üniversitesi Sosyal Medya ve Dijital Güvenlik Eğitim, Uygulama ve Araştırma Merkezi (SODİGEM) Müdürü Prof. Dr. Levent Eraslan da, tehlikeli dijital oyunlara karşı anne ve babaların bilgi sahibi olmaları gerektiğine dikkat çekti. Eraslan, "2-5 yaş arası kriminal zaman dilimidir. Bahsettiğimiz bütün tehlikeli süreçler o zaman diliminde gerçekleşmektedir. 16 yaşındaki bir çocuk gece saat 03.00'te neden online? Bunun cevabını öğrenmemiz gerekiyor. Dijital dünyanın elbette çok büyük avantajları var. Yabancı dil ve çeşitli kültürleri beraber öğrenebilirler. Çocuğumuzun dijital dünyalarını anlamamız gerekiyor. Hangi oyunları oynuyor, cep telefonunda hangi mobil uygulamalar var, bunları öğrenmemiz gerekiyor. Bu oyunların da şöyle bir özelliği var; tekil oynatmıyor, çoklu oynatıyor. Şiddet ögeli savaş oyunlar var. Mesela 1 ya da 3 oynatmıyor, 2 ya da 4 oynatıyor. Çünkü bu tarz oyunlar çocuğu oraya çekip, orada tutma amaçlıdır. Çocukların online arkadaşları kim, bunlara bakmamız gereklidir. Yasaklamak asla çözüm değildir" dedi.
'EBEVEYNLER ROL MODEL OLSUN'
Anne ve babaların çocuklarının ruhsal durumlarını izlemeleri gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Eraslan, "Hızlı bir şekilde duygusal durumunda değişiklik, çabuk sinirlilik ve kızgınlık haline bürünebiliyorsa, aynı zamanda ders notlarında ani düşüşler, gece online olma hali, bir önceki günlük hayatın dışına çıkması, yüz yüze dediğimiz iletişim süreçlerinden kopması gibi çeşitli izleri vardır. Bunlar görmek gerekiyor; tabi önce anne ve babanın çocuğu görmesi gerekmektedir. Hiçbir anne ve baba elinde telefonla çocuğuna 'telefonu bırak' diyemez. Önce kendimizden başlayacağız. Ebeveynlerin rol model olmalarını şiddetle öneriyorum" diye konuştu.