Anayasa Mahkemesi'nden Engelli Araç Alımında ÖTV İstisnasına Tarihi Karar

Türkiye Sakatlar Konfederasyonu Başkanı Yusuf Çelebi, Anayasa Mahkemesinin (AYM) engelli araç alımında ÖTV istisnasıyla ilgili verdiği iptal kararına ilişkin, "Bu karar, bir tartışmayı sonlandırırken, yeni ve adil bir başlangıç için tüm karar alıcılara yol göstermektedir. AYM'nin yasama organına tanıdığı 9 aylık süre, bu anayasal görevi yerine getirmek ve hep birlikte kalıcı bir çözüm üretmek için tarihi bir fırsattır." ifadesini kullandı.

Çelebi, AYM'nin, 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu'ndaki "engellilik oranı yüzde 90'ın altındaki kişilerin sadece aracı özel tertibatla bizzat kullanmaları halinde ÖTV istisnasından yararlanabilmelerini" öngören düzenlemeyi iptal etmesiyle ilgili yazılı açıklama yaptı.

Kararın, toplumsal adalet ve hukuk devleti ilkeleri adına atılmış son derece değerli bir adım olduğunu belirten Çelebi, "Türkiye Sakatlar Konfederasyonu olarak, adaletin tecellisi olan bu kararı büyük bir memnuniyetle karşılıyoruz. Yüksek Mahkeme bu kararıyla, bir hakkın kullanımında objektif ve makul bir temele dayanmayan farklı muamelelerin Anayasamızın eşitlik ilkesini ihlal edeceğini net bir şekilde ortaya koymuştur." değerlendirmesinde bulundu.

Anayasa Mahkemesinin, bu kuralın "devletin, engellilerin korunmalarını ve toplum hayatına intibaklarını sağlayıcı tedbirleri alma şeklindeki pozitif yükümlülüğüyle çeliştiğini" tespit ettiğini kaydeden Çelebi, "Yani, engel durumu daha ağır olduğu için araç kullanamayan bir bireyin, daha hafif engeli olan bir bireye tanınan haktan mahrum bırakılması, sosyal devlet ilkesiyle bağdaşmamaktadır. Bu karar, bir tartışmayı sonlandırırken, yeni ve adil bir başlangıç için tüm karar alıcılara yol göstermektedir. AYM'nin yasama organına tanıdığı 9 aylık süre, bu anayasal görevi yerine getirmek ve hep birlikte kalıcı bir çözüm üretmek için tarihi bir fırsattır." açıklamasını yaptı.

Yusuf Çelebi, şu önerilerde bulundu:

"Araç yenileme süresinin can güvenliğini önceleyen güncel teknolojilere erişim ve ortalama garanti süreleri dikkate alınarak 3 yıla indirilmesi, hem insani hem de mantıksal bir zorunluluktur. Engelli bireyleri belirli modellere mecbur bırakan yüzde 40 yerlilik şartı, ihtiyaçlara uygun araç seçme özgürlüğünü kısıtlamaktadır. Bu şartın, engelli bireylerin özel ihtiyaçları gözetilerek yeniden düzenlenmesi gerekmektedir.

İstisna limitinin, enflasyonist ortamda anlamını yitiren sabit rakamlar yerine, 'brüt asgari ücretin 80 katı' gibi dinamik bir ölçüte endekslenmesi, adaleti sağlayacaktır. Bu model, vatandaşlarımıza daha geniş bir seçme hakkı tanıyarak limit üstü araç alımında doğacak ek ÖTV ve KDV ile devletimizin hazinesine de katkı sunacaktır. Suistimal ile mücadelenin yolu hak sahiplerini mağdur etmekten değil, denetimi kolaylaştırmaktan geçer. Plakalara engelli logosunun yeniden getirilmesi, bu konuda atılacak en basit ve en etkili adımdır."

İlgili kurumları, bu önerileri değerlendirmek üzere ortak çalışma masası kurmaya davet eden Çelebi, engelli bireylerin onurlu bir yaşam sürmelerini sağlayan, toplumla bütünleşmelerini güçlendiren ve kamu vicdanını rahatlatan kalıcı bir sistemi hep birlikte inşa edebileceklerini belirtti.