Anayasa Mahkemesi Ayim'in Tazminattan Yüksek Vekalet Ücretini Hak İhlali Saydı
Anayasa Mahkemesi, askerlik yaptığı Aşağı Çiftlik Hudut Karakolu'nda G-3 piyade tüfeğiyle intihar eden Şaban Koçak'ın ailesine 12 bin TL tazminat, 19 bin 624 TL'de vekalet ücreti hükmedilmesini hak ihlali saydı.
Anayasa Mahkemesi, askerlik yaptığı Aşağı Çiftlik Hudut Karakolu'nda G-3 piyade tüfeğiyle intihar eden Şaban Koçak'ın ailesine 12 bin TL tazminat, 19 bin 624 TL'de vekalet ücreti hükmedilmesini hak ihlali saydı. Anayasa Mahkemesi, hak arama özgürlüğü kapsamındaki mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğini belirterek Şaban Koçak'ın anne babası ve kardeşleri için toplam 25 bin TL manevi tazminat ödenmesine karar verdi.
Anayasa Mahkemesi'nin hak ihlaline ilişkin kararı Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı. Koçak ailesine, 1 Mayıs 2010'da piyade onbaşı olan oğulları Şaban Koçak'ın, askerlik yaptığı Iğdır'ın Aralık ilçesine bağlı Aşağı Çiftlik Hudut Karakolu'nda G-3 piyade tüfeğiyle intihar ettiği haberi geldi. Aile, olayla ilgili olarak Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'nde (AYİM) 350 bin TL tazminat talebiyle dava açtı. Ailenin istediği miktarı kabul etmeyen mahkeme, Şaban Koçak'ın intiharı sebebiyle 12 bin 100 TL tazminat ödenmesine karar verdi. Ancak aileden de mahkeme masrafları olarak 19 bin 624 lira alınması kararlaştırıldı. Koçak ailesi de yaşam hakkı ve adil yargılanma hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle konuyu Anayasa Mahkemesi'nin gündemine taşıdı. Başvuruda hak ihlali tespitinde bulunan Anayasa Mahkemesi, kişinin yaşam hakki ile maddi ve manevi varlığını koruma hakkının birbiriyle sıkı bağlantıları olan devredilemez ve vazgeçilemez haklarından olduğunu, devletin bu konuda pozitif ve negatif yükümlülükleri bulunduğunu belirtti. Yüksek Mahkeme, devletin, negatif bir yükümlülük olarak, yetki alanında bulunan hiçbir bireyin yaşamına kasıtlı ve hukuka aykırı olarak son vermeme, bunun yanı sıra, pozitif bir yükümlülük olarak, yine yetki alanında bulunan tüm bireylerin yaşam hakkını gerek kamusal makamların, gerek diğer bireylerin, gerekse kişinin kendisinin eylemlerinden kaynaklanabilecek risklere karşı koruma yükümlülüğünün de bulunduğuna dikkat çekti.
-ASKERLİĞİ ZORUNLU KILAN DEVLET GEREKLİ TEDBİRLERİ ALMAK ZORUNDA-
Bazı özel koşullarda devletin kişinin kendi eylemlerinden kaynaklanabilecek risklere karşı yaşamı korumak amacıyla gerekli tedbirleri alma yükümlülüğünün de bulunduğunu belirten Anayasa Mahkemesi, benzer konulardaki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararlarına atıfta bulundu.
Basit bir ihmali veya değerlendirme hatasını aşan bir kusurun askeri yetkililere atfedilebilip atfedilemeyeceğinin ortaya konulması gerektiğine dikkat çeken Anayasa Mahkemesi, askerlik yükümlülüğü kapsamında yürütülen bazı eylem ve etkinliklerin doğasında ve buna dâhil insan unsuruna bağlı olarak ortaya çıkan risk seviyesine uygun şekilde yaşamı koruyucu yasal ve idari düzenlemelerin bulunması gerektiğine işaret etti. Askerliği zorunlu kılan devletin, silah kullanımı konusunda büyük bir titizlik göstermesi ve psikolojik sorunları olan askerlerin tedavi edilmesi, uygun tedbirleri alması gerektiğinin vurgulandığı kararda, "Oluşturulan yasal ve idari düzenlemelerde, askerlik yaşamının doğasında var olan tehlikelerle karşı karşıya bulunan askerlerin etkin bir şekilde korunmalarını sağlayan uygulamaya ilişkin tedbirlerin ve emir komuta zinciri içerisinde yer alan sorumlular tarafından işlenebilecek kusur ve hataların tespit edilmesini sağlayacak usullerin öngörülmesi gerekmektedir" denildi.
Askere alım sırasında kişilerin uygun denetimlerden geçirilmesi ve askerlik öncesinde ve sırasında gerekli denetim ve müdahalelerin duruma uygun koşullarda yapılmasının önemine işaret edilen kararda, "Bazı sorunları olduğu bilinen bir askerin ilgisiz bir zamanda silah ve mühimmat istemesi gibi çok açık bir şekilde intihar eylemine girişilebileceği konusunda işaretlerin olması ve bu durumun yetkililere bildirilmesi halinde, idarenin bu konuda önleyici tedbirler alması kendisinden beklenebilecektir" denildi.
-MAHKEMEYE ERİŞİM HAKKI İHLAL EDİLDİ-
AYİM'in kararında, müteveffanın intihar edebileceği konusunda uyarıcı nitelikteki belirtiler ortaya çıkmasına ve kendisine bildirilmesine rağmen idarenin gerekli önlemleri aldığının söylenemeyeceğinin açıkça tespit edildiğine dikkat çeken Anayasa Mahkemesi, AYİM'in tespiti ile yaşam hakkının devlete yüklediği yaşamı koruma pozitif yükümlülüğünün ihlal edildiğini ortaya koyduğunu ifade etti. AYİM'in kararında açık bir şekilde ihlal tespitinin yapıldığının ve başvuruculara uğradıkları maddi ve manevi zararın karşılığı olarak yargılama kapsamında bilirkişi raporundan yararlanılarak toplam 12 bin 100 TL maddi ve manevi tazminata hükmettiğinin belirtildiği kararda, yaşam hakkı yönünden başvurucuların mağdur sıfatının kalktığı anlaşıldığından başvurunun bu bölümünün kabul edilemez olduğu belirtildi. Kararda, "Başvurucunun dava açtığı sırada ıslah imkânının olmaması nedeniyle hak kaybına uğramamak amacıyla talebini yüksek tuttuğu, hak kazandığı tazminatın çok üzerinde bir tutarı vekâlet ücreti adı altında davalı idareye geri ödemek zorunda bırakıldığı ve açılan tazminat davasının bu şekilde başvurucu açısından anlamsız hale geldiği dikkate alındığında yapılan müdahalenin ölçülü olduğu söylenemez. Belirtilen nedenlerle, yapılan müdahale ölçüsüz olduğundan başvurucunun Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir" denildi. Anayasa Mahkemesi, hak arama özgürlüğü kapsamındaki mahkemeye erişim hakkının ihlali nedeniyle, başvuruculardan ölen Şaban Koçak'ın anne babası ve kardeşleri için takdiren toplam 25 bin TL manevi tazminat ödenmesine karar verdi.