Analiz - Ukrayna'da Belirsiz Dönem
Siyasi sürprizler ülkesi Ukrayna seçimini yaptı.
GÖNÜL ŞAMİLKIZI- Siyasi sürprizler ülkesi Ukrayna seçimini yaptı. 2014'te "çikolata kralı" Petro Poroşenko'nun Bağımsızlık Meydanından Bankova sokağına gidiş yolunu açan Ukrayna halkı, 5 yıl sonra komedyen Vladimir Zelenskiy'e, "halkın hizmetçisi" iddiasını televizyon ekranlarından gerçek hayata taşıma fırsatı verdi.
3-4 ay öncesine kadar eski siyasi elit tarafından ciddiye bile alınmayan Zelenskiy, Ukrayna'nın demokratik seçim tarihinde kimseye nasip olmamış bir halk desteğiyle -yüzde 73 oyla- cumhurbaşkanı seçildi. Bu sonuç, sürprizlerin eksik olmadığı dinamik Ukrayna siyaseti için bile öngörülebilen bir durum değildi. Tüm tahminler, Petro Poroşenko'nun çok zorlansa bile ikinci dönem de seçileceği yönündeydi, ancak Ukraynalılar yine şaşırtmayı başardı. Şaşırtmakla birlikte, yeni cumhurbaşkanına da üzerine şimdiye kadar seçtiği tüm liderlerden daha büyük bir sorumluluk yükledi. Zira Ukrayna uzun zamandır "yüzde 90'ların üzerindeki rakamlarla kazanma" konusunda yarışan eski SSCB liginde değil; normal seçimler yapıyor ve böyle bir ülkede hiçbir siyasi deneyimi olmayan bir komedyene yüzde 70'in üzerinde oy vermek ayrıca değerlendirilmesi gereken sosyo-psikolojik bir vaka.
Zelenskiy, 2015'te yüzde 54,7 oyla seçilen Poroşenko'ya "ben, sizin hatalarınızın sonucuyum" deme lüksüne sahipti, ancak yüzde 73'ten sonra kendisi Poroşenko kadar hata yapma lüksüne bile sahip değil. Komedyen cumhurbaşkanının, sürprizleri kadar seçtiklerine acımasızlığı, en küçük hatalarını bile affetmemesi ile meşhur Ukrayna seçmeninin gözünde yükseldiği hızla düşmemesi için çok hızlı, çok dikkatli ve fazlasıyla sorumlu davranması gerekecek.
- Demokratik kazanımlar ekonomiye yansımadı
Evet, Ukrayna 15 senedir (2004'ten itibaren) demokratik seçim yapabilen bir ülke ve Petro Poroşenko da eski arkadaşı Viktor Yuşçenko'nun başlattığı bu geleneği sürdürmeyi başardı. Fakat Ukrayna'nın en büyük sorunu, demokrasinin para etmemesi, yani bu kazanımın ekonomiye yansımaması.
Rusya için demokratik seçim yapabilen bir eski SSCB ülkesi başlı başına bir tehlike, dahası Moskova bu ülkenin ekonomik olarak güçlenmesinin kendi toplumu için ne ifade edeceğinin de farkında. Avrupa Birliği, Kiev'le entegrasyon istemesine rağmen Ukrayna ekonomisini (sadece ekonomisini de değil) Rusya'nın agresif politikalarından korumak için gerçekçi adımlar atmakta çok geç kalmış durumda. Ukrayna'nın kendisine gelince, ekonomi üzerinde, hatta sadece ekonomi üzerinde değil, siyaset üzerinde de oligarkların iradesi siyasetçilerden daha fazla. Bu üç faktör birleşince, Ukrayna'da demokratik seçimler ekonomik büyümenin unsuru olmuyor, olamıyor.
Zelenskiy'in kendisine yönelik büyük beklentiye karşılık verebilmek için öncelikle ekonomide iyileşme sağlaması gerekiyor. Ancak tecrübe, bunun için sadece mevzuat değişikliklerinin ve iyileştirmelerinin, teorik mücadelenin yeterli olmadığını gösteriyor. Zira Poroşenko döneminde de bu yöndeki reformlar fazlasıyla gerçekleştirildi, ancak bu reformların Ukrayna'da ekonomi ve yolsuzluk üzerinde hissedilir bir etkisi olmadı. Çünkü Poroşenko, onu cumhurbaşkanlığına taşıyan Maydan'ın beklentilerinin aksine, iktidarın üst düzeyindeki yolsuzluk zincirine dokunma iradesi sergileyemedi, Yanukoviç rejiminin yolsuzluk suçlarının araştırılmasını sağlayamadı, Ukrayna'nın en yaralı yeri olan gümrük yolsuzluğunu çözemedi, birkaç istisnayla, oligarkları rahatsız etmedi. Bu nedenle de iktidarının ilk iki yılında ekonomideki düşüşü ülkenin ağır geçiş döneminde olmasıyla, savaşla açıklayabilse dahi, giderek ikna ediciliğini kaybetti.
Oysa çok yakınında Gürcistan'da Saakaşvili örneği vardı. Saakaşvili, iktidarının ilk döneminde yolsuzlukla mücadeleye en üst düzeyden başladığı ve teorik değil, pratik reformlarla (mesela, en çok yolsuzluğa bulaşmış Trafik Polisi'ni kaldırmakla) yol aldığı için hiçbir ciddi kaynağı olmayan Gürcistan'ı reytinglerde yukarılara taşımayı ve ekonomik büyüme sağlamayı başarmıştı.
Şimdi Ukrayna halkının Zelenskiy'den beklentisi de Saakaşvili yöntemini uygulaması. Bunun için ilk sınav ise yeni cumhurbaşkanının, kendisini desteklediği iddia edilen oligark İgor Kolomoyskiy konusundaki tutumu olacak. Eski Dneprepetrovsk Valisi İgor Kolomoyskiy'in Poroşenko döneminde millileştirilen Privatbank için tazminat talebinde bulunması, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunun ardından Kiev mahkemesinin Kolomoyskiy'in lehinde kararlar açıklamaya başlaması Ukrayna'da "Zelenskiy rüzgarı" ile açıklanan bir durum. Bu nedenle Zelenskiy'in görevine başladıktan sonra Kolomoyskiy konusunda sergileyeceği tavır, görevdeki 5 yıl boyunca izleyeceği politikalara ilişkin iyi bir ipucu olacak. Fakat Zelenskiy'in zor sınavı sadece bununla da sınırlı değil.
Ukrayna, 5 yıldır Rusya ile savaşta olan, topraklarının bir kısmı (Kırım) işgal edilmiş, bir kısmı (Donbass) yarı işgal altında bulunan, on binlerce vatandaşını çatışmalarda kaybetmiş bir ülke. Poroşenko, iktidarı döneminde Ukrayna'nın egemenliğinin korunması, neredeyse yok edilmiş Ukrayna ordusunun yeniden canlandırılması, Donbass'ta bazı bölgelerin işgalcilerden arındırılması, Rusya'nın askeri ve propaganda savaşına karşı bilincin oluşturulması, Kırım'ın ve yarımadanın asli unsuru olan Kırım Tatarlarının Kiev'in gündeminden düşmemesi için ciddi çaba gösterdi. Evet, savaş retoriğinin ona ekonomideki başarısızlıkları saklamak için gerektiğini söyleyenler de var, ancak, demokratik seçim fikrine sadık (ki, seçim sonrası ilk konuşmasıyla da bunu kanıtladı) bir siyasetçi için bu, bağışlanmayacak bir suç değildi. Savaşın ve işgalin sebebinin Ukrayna olmadığı da dikkate alınırsa, Poroşenko'nun yaptığı ülkesinin onurunu korumaya çalışmaktı ve bu konuda Ukrayna'yı küçük düşürecek herhangi tavır içine girmedi.
Eski sahnede yeni yüz
Seçim öncesi manzaraya bakılırsa, Zelenskiy, Rusya ile gerilimden yana değil ve bu tavrıyla Saakaşvili'den daha çok İvanişvili'yi andırıyor. "Milyarder İvanişvili" de Saakaşvili iktidarının ikinci döneminde ekonomik sıkıntılar yaşayan ve Rusya ile savaştan gözü korkan Gürcüler için "kurtarıcı" rüzgarıyla iktidara gelmişti. Her ne kadar ülkenin Saakaşvili döneminde belirlenen Batı eğilimini değiştirme cesaretinde bulunmasa da, Rusya ile savaşı "dondurmayı", Moskova ile ekonomik ilişkileri canlandırmayı, hatta yer yer rüşveti de geri getirmeyi "başardı". İvanişvili kendisi iktidardan gitse de halen Gürcistan siyasetine "patronajlık" yapmayı sürdürüyor.
Zelenskiy, İvanişvili gibi "milyarları" ile değil, "yeni yüzü" ile Ukrayna siyasetine güçlü giriş yaptı, ama durumu İvanişvili'den daha zor. Öncelikle, şunu kabul etmek gerekiyor: Ukrayna, ne Rusya için, ne de Batı için Gürcistan değil. Rusya, "Gürcistan usulü" normalleşmeyi Ukrayna'da istemeyecek, çünkü Ukrayna'yı bu şekilde kontrol etmek mümkün değil. Batı da Ukrayna'da sürecin kontrolünün Rusya'ya geçmesine imkan vermemeye çalışacak. Ayrıca, seçmen her ne kadar savaştan ve savaş retoriğinden yorulduğunu oylara yansıtsa dahi, yeniden Kremlin'in yörüngesine girmeye yönelik davranışın Ukrayna'da kolay kolay kabul görmesi mümkün değil.
Dolayısıyla, Zelenskiy her ne kadar yeni yüz olsa dahi, "oynayacağı sahne" eski. Bu sahnede rol almak çok kolay olmayacak.
Zelenskiy'in şimdilik ilk hedefi, mevcut rüzgarı genel seçimlerin yapılacağı ekim ayına kadar korumak olacak. "Siyaset sahnesinden çekilmiyorum" mesajı veren Poroşenko'nun bu kısa süre zarfında Zelenskiy'i köşeye sıkıştırma şansı çok az, ama yine de yanlışa sürüklemeye çalışacaktır. Bu sürede Rusya'nın davranışı da belirleyici olacak.
[Kırım'ın Ruslar tarafından işgalinin anlatıldığı Kırım Ateşi kitabının yazarı olan Gönül Şamilkızı bölge ülkelerinde uzun yıllar muhabir olarak çalışmıştır]