Analiz - Ermenistan'da Muhalefet Hedefine İlerliyor
Ermenistan'da Serj Sarkisyan'ı başbakanlıktan istifaya zorlayan ve her geçen gün büyüyen protesto eylemleri muhalif lider Nikol Paşinyan'a yavaş yavaş başbakanlık kapısını aralıyor.
ALİ CURA - Ermenistan'da Serj Sarkisyan'ı başbakanlıktan istifaya zorlayan ve her geçen gün büyüyen protesto eylemleri muhalif lider Nikol Paşinyan'a yavaş yavaş başbakanlık kapısını aralıyor.
Ermenistan'da yıllardır iş başında olan yönetimin ekonomik sıkıntılara neden olan icraatları, yönetimin karşısına çıkan muhaliflerin halktan rahatlıkla destek almasını sağladı. Gürcistan ve Ukrayna'daki devrimlerin getirdiği zincirleme etki Ermenistan'da geç de olsa kendisini hissettiriyor.
'Benim adımım' ismiyle başlayan muhalif hareketin lideri eski bir gazeteci olan ve sonradan milletvekili seçilen Nikol Paşinyan daha siyasete ilk atıldığında Serj Sarkisyan'ın karşısına çıkmıştı. Paşinyan, 2007'deki parlamento seçim sonuçlarına hile karıştırıldığını iddia ederek yeniden seçim yapılmasını talep etmişti.
Bugün Elk (Çıkış) koalisyonunda milletvekili olarak siyaset yapan Paşinyan, birkaç hafta önce muhalefete öncü olarak siyasette bir anda önemli aktör haline geldi.
Başından çıkarmadığı kep şapkası ve sırt çantası ile sokağa inen Paşinyan, kendisine 'halkın içinden birisi' kimliğini çoktan kazandırmış durumda.
Mevcut durum ve muhtemel senaryolar
Başbakan Serj Sarkisyan'ı istifa ettirmesi ile eli daha da güçlenen Paşinyan, ülkede bulunan diğer muhalif grupların ve geniş halk kitlelerinin desteğini aldı.
Muhalifler tarafından yeni kurulacak hükümetin 'başbakan adayı' olarak ilan edilen Paşinyan, iktidarda bulunan Ermeni Cumhuriyet Partisi'nin yönetimden tamamen çekilmesini, yeni bir geçici hükümetin kurulmasını ve hemen erken seçime gidilmesini talep ediyor.
Ancak şu ana kadar Paşinyan'ın mevcut yönetimle belirlediği şartlar dahilinde görüşme talebi yanıt bulmuş değil.
Paşinyan, protesto mitinglerini talepleri yerine getirilinceye kadar sürdürmede kararlı.
Eylemlerine şimdilik güvenlik güçleri müdahalede bulunmuyor. Şiddet eylemlerine sebep olmaktan kaçınması da Paşinyan'ın hanesine halk nezdinde sürekli artı puan getiriyor.
İktidar cephesinde ise öncelikli sorun Sarkisyan'dan boşalan liderlik koltuğuna kimin oturacağı. Parti içerisinde lider seçimi yapılması hususunda anlaşmaya varılsa da henüz bu koltuğun sahibinin kim olacağı belli değil. Paşinyan'ın yükselen karizması karşısında iktidar partisi yeni lider bulmakta zorlanacağa benziyor.
Geçici hükümet ise şimdilik muhalefetin sokak eylemlerine herhangi bir karşılık veremiyor. Bunun, hem geniş halk kesimlerinin muhalefeti desteklemesi hem de iktidar partisi içerisinde muhalefetin karşısına konulacak ismin belirlenememiş olmasından kaynaklandığı belirtiliyor.
Diğer yandan Sarkisyan'ın görevi bırakmasıyla yetinmeyen muhalif hareketin taleplerinin nasıl karşılanacağına karar verilmeye çalışılıyor.
Öte yandan geçici başbakan Karen Karapetyan'ın ülkede olağanüstü hal ilan edebileceği ihtimali de göz ardı edilmiyor.
Cumhurbaşkanı Armen Sarkisyan ise ülkedeki durumun istikrarlı hale gelmesi ve taraflar arasında uzlaşma sağlanması çabasında. Sarkisyan, ülkedeki durum ve krizin çözümü yönünde parlamentodaki siyasi parti temsilcileri, parlamento dışındaki siyasi hareketlerin temsilcileri ve siyaset bilimcilerle bir toplantı gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanlığı cephesinde, ortaya çıkan sorunların mevcut anayasal süreçlerin kullanılarak çözülmesi, gerekirse seçim yasası ve diğer anayasa değişikliklerinin yapılarak erken seçime gidilmesi görüşü hakim.
Ermenistan'ın üzerinde büyük etkisi olan Rusya cephesinde durumun sakinleşmesi beklentisi var. Rusya'ya yakınlığı ile bilinen mevcut yönetimin Dışişleri Bakanı Edvard Nalbandyan, hemen ardından ise geçici Başbakan Yardımcısı Armen Gevorkyan'ın görüşmeler yapmak üzere Moskova'ya gittiği öğrenildi. Görüşmeler sonunda önümüzdeki günlerde yönetimin, mevcut gelişmeler karşısında nasıl hareket edeceğinin netleşeceği ifade ediliyor.
Sokakta ise durum daha hareketli. Başkent Erivan caddeleri günlerdir adeta bayram havasında. Hükümet binasının bulunduğu Cumhuriyet Meydanı'nda yapılan danslı, müzikli, korna sesli 'barışçıl' protesto eylemlerine ağırlıklı olarak genç kesim ilgi gösteriyor. Çocukları ile birlikte ailece eylemlere katılanların yanı sıra asker ve polis üniformalı göstericilerin de muhalefete verdiği destek gözden kaçmıyor. Muhalefeti destekleyen taraftarlar zaferin elde edileceğinden emin gözüküyor.
Mevcut iktidarın politikalarını eleştiren halk Paşinyan'dan ümitli. Zira, maaşların düşüklüğü, gıda, ilaç, elektrik ve gaz gibi temel giderlerin yüksek olması muhalefetin geniş halk kesimlerinden rahatlıkla destek almasını sağlamış durumda.
İktidar değişinceye kadar eylemler sürecek
Her geçen gün halk kahramanı olma yolunda ilerleyen Paşinyan'ın önümüzdeki günlerde başbakanlık koltuğuna oturma ihtimali yüksek görünüyor. Ancak şu ana kadar Paşinyan'ın Ermenistan'ın mevcut sorunlarını uzun vadede çözmek için ortaya koyduğu herhangi bir manifesto ya da program bulunmuyor. Kısa vadede bütün eylemler şimdilik yönetimin değişmesi amacıyla gerçekleştiriliyor.
Parlamentoda yeni başbakanı belirleyecek seçim 1 Mayıs için gündeme alınmış olsa da sokağın tepkisi azalacak gibi görünmüyor.
Kalabalık halk ve diğer muhalif kesimlerin desteğini hisseden Paşinyan, kendisinin de ifade ettiği gibi yeni geçici hükümet kuruluncaya ve erken seçim kararı alınıncaya kadar eylemlerini sürdürecek. Mevcut yönetim de bu duruma karşı bir süre daha direneceğinin işaretlerini veriyor.
Türkiye ve Azerbaycan'a yönelik politikalarda değişiklik beklenmiyor
Paşinyan'ın liderliğinde bir hükümet kurulması halinde Ermenistan'ın Türkiye ve Azerbaycan ilişkilerini nasıl yürüteceğine dair henüz ortaya konulmuş net bir politika yok.
Ancak Paşinyan'ın Ermenistan'ın hem Rusya hem de Batı ile ilişkileri derinleştirmesi gerektiğine dair açıklamaları esnasında komşu ülkeler olarak sadece İran ve Gürcistan'dan bahsetmesi, Dağlık Karabağ sorununun yanı sıra Azerbaycan ve Türkiye ile ilişkiler hususunda mevcut politikalarda değişikliğe gitmeyeceğinin işareti olarak yorumlandı. Ayrıca Paşinyan'ın eskiden beri Türkiye'nin Dağlık Karabağ konusundaki pozisyonunu kabul etmeyen görüşünü yönetime gelmesi halinde de sürdüreceği belirtiliyor.