Anadolu'da Toprak Altından Tarih Fışkırıyor
Nevşehir’in Gülşehir ilçesine bağlı Ovaören köyünde 50 hektarlık bir alan içerisinde gerçekleştirilen kazı çalışmalarında, günümüzden binlerce yıl öncesine ait etrafı dev surlarla çevrili bir yerleşim merkezine ve bu merkeze ait kaleye ulaşıldı.
Nevşehir'in Gülşehir ilçesine bağlı Ovaören köyünde 50 hektarlık bir alan içerisinde gerçekleştirilen kazı çalışmalarında, günümüzden binlerce yıl öncesine ait etrafı dev surlarla çevrili bir yerleşim merkezine ve bu merkeze ait kaleye ulaşıldı.
Gazi Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yücel Şenyurt başkanlığında Gülşehir ilçesinin Ovaören köyünün 2 kilometre güneybatısında yer alan Yassıhöyük ve Topakhöyük'de 2007 yılında başlatılan kazı çalışmaları sürüyor. 50 hektarlık bir alanda gerçekleştirilen kazı çalışmalarında bugüne kadar günümüzden binlerce yıl öncesine ait çok sayıda tarihi eserin yanı sıra önemli kalıntılar ortaya çıkarıldı.
Yakıcı güneşin altında biri akademisyen toplam 45 kişilik bir ekip tarafından sürdürülen kazı çalışmaları hakkında bilgi veren Prof. Dr. Yücel Şenyurt, "Bölgede 1996'da yaptığım yüzey araştırması sonunda 2007 yılında kazı çalışmalarına başladık. Gerçekleştirdiğimiz ön çalışmalarda ilk olarak Demirçağ dönemine ait surlara rastladık. Bin 200 metre uzunluğundaki surların Demirçağ'dan başlayıp Hititler dönemini de içine alabilecek düzeyde ve en önemlisi de Hititlerin yaşamlarını sürdüğü kalenin giriş kısımlarının ve sur yapılanmalarının dönemin özelliklerine uygun bir ahenk içerisinde konumlandırıldığını belirledik. Kalenin 7 metrelik taş duvarının hemen ardından Orta Anadolu'da bu döneme ait pek de gözlenmeyen 3 metrelik bir yükseltiye ulaşan kerpiç kale duvarı yapısını ortaya çıkardık" dedi.
"KAZILAR BÖLGE TARİHİNE IŞIK TUTACAK"
Topakhöyük yerleşiminin bölgenin tarihsel kimliğini Neolotik dönemden daha da önceki dönemlere ulaştırmasını beklediklerini söyleyen Şenyurt, günümüzde bir köy olmasına karşın Ovaören'in tarihi süreçte birçok medeniyete ev sahipliği yaptığını ve Doğu ile Batı'nın birleştiği orta bir noktada bulunmasıyla jeopolitik bir özelliğe sahip olduğunu kaydederek, "Kapadokya bölgesi, Milattan Sonra Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı medeniyetlerinin kültür, sanat ve sosyal yaşam düzeylerini ortaya koyan birikimleri ile ülke turizmimiz açısından önemli bir destinasyon merkezi. Burada yürüttüğümüz kazı çalışmaları ile Kapadokya bölgesinin bir yerleşim noktası konumundaki Ovaören köyü; Demirçağ, Hititler, Tabal Şehir Krallıkları, Pers, Hellenistik dönemlerin önemli kalıntıları ile bezenmiş görüntüsü ile ilk çağların kültürel ve sosyal yaşamının köklü izlerini taşıyan önemli bir arkeoloji merkezi niteliğinde. Bu nedenle bundan sonraki turizm olgusu şekillendirilirken inanıyoruz ki İlk Çağ'a ait eserlerin oldukça canlı bir şekilde ortaya konulduğu bu bölge önemli bir gezi alanı olarak turizme kazandırılacaktır" diye konuştu.
Kazı çalışmalarında bugüne kadar kentte yaşayan insanlara ait değişik renk ve motiflerden yararlanılarak yapılan çok sayıda çanak ve çömleğe, bronzdan ve demirden yapılı çok sayıda mızrak ve ok uçlarına ulaştıklarını ifade eden Şenyurt, ayrıca kazı alanlarında çok sayıda hayvan iskeletinin ortaya çıkarıldığını söyledi. Kazı alanındaki bitki katmanlarının ve hayvan iskeletlerinin önümüzdeki günlerde alanlarında uzman bilim adamları tarafından inceleneceğini ve bunun bölgenin bitki ve hayvan çeşitliliği konusunda kendilerine önemli bilgiler vereceğini kaydeden Şenyurt, kazılardan elde edilen eserlerin gerekli restorasyon çalışmalarının ardından Nevşehir Arkeoloji ve Etnoğrafya Müzesi'ne sergilenmek üzere teslim edileceğini sözlerine ekledi. - NEVŞEHİR